Editör

Bilim cilt kapağı hakkındaGüzel günler dileÄŸiyle sevgili yetkili, uzun süredir okuyucularınız olarak Bilim derginizi keyifle takip ediyor ve biriktiriyoruz, fakat bu çok sevdiÄŸimiz ve ilgiyle sakladığımız derginin 100. sayıya ulaÅŸmasına raÄŸmen bir cilt kapağı hazırlanmamasına tepkiliyiz. ÇoÄŸu gazetenin bu tarz dergileri için 25 ya da 50. sayıda cilt kapağını okuyucularına sunduÄŸunu görüyoruz. Sizden de bu çalışmayı bekliyoruz. Sizde olduÄŸu kadar, okuyucularınız arasında da arÅŸivleme yapılıyor. Bu dileÄŸimizi dikkate alacağınızı umut ediyor, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.Gül Evrimcegulevrimce" gulevrimce@mynet.comBÄ°LÄ°M’i saklamak zorBilim Dergisi’ni her hafta alıyor ve zevkle okuyorum, ama hiç zevkle yapmadığım okunmuÅŸ dergileri hurda gazeteler gibi deÄŸerlendirmek. Çünkü bu boyutta bir dergiyi biriktirip cilt yapmaya kalsak çok büyük olacağı için kitaplığımıza sığdıramayacağız. Ayrıca çok cilt bezi gideceÄŸi gerekçesiyle ciltçi çok para isteyecek.Bu derginin ortadan bir kere daha katlanmış halde basılması ve derginin ciltlenmesi güzel bir kaynak eser oluÅŸturmamıza olanak saÄŸlayacaktır. SaygılarımlaÉKadir TozluÄ°stanbul -Elektronik mühendisiktozlu@mynet.comBÄ°LÄ°M’den yanıt:BÄ°LÄ°M dergimizi kaç kiÅŸinin biriktirdiÄŸi konusunda bir bilgi sahibi deÄŸiliz. Ama biz bu isteÄŸi yayımlayarak gazetemiz yöneticilerini de bilgilendirmiÅŸ oluyoruz. Åžimdilik en iyi çözüm, meraklı okurlarımızın kiÅŸisel çözümler üreterek dergilerini ciltlemeleri gibi gözüküyor. Dergimizin boyutlarını, sadece ‘saklanabilme kolaylığı’ açısından deÄŸerlendirebilmemiz zor. Unutmayın ki, BÄ°LÄ°M’i saklamayan, ama her cumartesi pazar büyük boyda okuma zevkini ve alışkanlığını kaybetmek istemeyen binlerce okurumuz daha var. Yeri gelmiÅŸken yeniden anımsatalım: Dergimizi pazar günleri de bayilerinizden alabilirsiniz. Dergiyi bulmakta zorlanan okurlarımız için en iyi çözüm, BÄ°LÄ°M’i her hafta sonu getirtmesi için gazete bayisine abone olmak, sipariÅŸ vermek. SevdiÄŸiniz, okumak istediÄŸiniz BÄ°LÄ°M’e ulaÅŸabilmek için, minik bir çabayı da okurlarımızdan bekliyoruz.Hürriyet KulüpHürriyet Bilim ekibine merhaba.. Öncelikle kendimi tanıtayım: Murat CiÄŸercioÄŸulları, 24 yaşındayım, Endüstri Mühendisiyim, Adana'da yaşıyorum. Hürriyet ile ilgili bir projem var ve bu projemi açıklamadan önce 110. sayınızdaki konu ile ilgili görüşümü belirtmek isterim.. Toprak Duman arkadaşımızın görüşlerini destekliyorum.. Bir kulüp oluÅŸturulması fikri çok güzel, fakat "Hürriyet Kulübü" olmalı.. Nedenini aÅŸağıda açıklıyorum..Projem: "Hürriyet Yürek" isminde "deneme ve ÅŸiir gazetesi" çıkması.. Hürriyet Klübe üye olanlar ya da Türkiye'deki her insan, mail ya da posta ile (mail daha akılcı), deneme ve ÅŸiirlerini gönderebilir ve arasından en beÄŸenilenler yayınlanır.. Aynı zamanda "Hürriyet Kulüp" adı altında Bilimciler, Yürekçiler....vs...gibi gruplar da oluÅŸturulabilir.. Projenin geniÅŸletilmesi halinde, isteyen üyeler yıllık olarak gazeteye belli miktarda para yatırırlar ve evlerine gazete ile birlikte dergileri de gelebilir.. Detaylara fazla deÄŸinmedim, sizinle birlikte gönüllü olarak çalışabilirim.. Ä°yi çalışmalar, kaleminize ve aklınıza güç diliyorum.. Åžimdiden teÅŸekkürler.. Murat CiÄŸercioÄŸulları - Endüstri Mühendisi gogo_cigerci@mynet.comBir Türk profesörün baÅŸarısıUludaÄŸ Ãœniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Faruk Memik, 65 ülkede 4 bin civarında üyesi olan ve sindirim sistemi hastalıklarının tanı ve tedavileriyle uÄŸraÅŸan (International Association of Surgeons and Gastroenterologist) Uluslararası Cerrahi ve Gastroenteroloji DerneÄŸi’nin Gastroenteroloji Bölüm BaÅŸkanlığına getirildi. Uluslararası Cerrahi ve Gastroenteroloji DerneÄŸi, ilk kez bir Türk profesörü baÅŸkan olarak seçmiÅŸ oldu. Prof. Dr. Memik, Uluslararası Cerrahi ve Gastroentroloji DerneÄŸi’nin geçtiÄŸimiz aralık ayında Portekiz’in Estoril kentinde yaklaşık 2000 kiÅŸinin katılımıyla yapılan kongresinde derneÄŸin Gastroenteroloji Bölümü BaÅŸkanlığına seçildi. Prof. Dr. Memik, Türk Gastroenteroloji DerneÄŸi Bursa Åžube baÅŸkanlığının yanı sıra Ankara’da kurulu olan Türk Gastroenteroloji ve Cerrahi DerneÄŸi BaÅŸkanlığını ve merkezi Los Angeles’ta bulunan Ekoloji ve Kanseroloji DerneÄŸinin Genel SekreterliÄŸini yürütüyor.‘Biyo’ TeknolojiBiyoloji, en temel bilim dalı. Tabii, diÄŸeri de fizik. BildiÄŸiniz gibi, biri canlıları, diÄŸeri ise yaÅŸanılan fiziksel ortamı bütün boyutlarıyla anlamaya çalışır. FiziÄŸin bulguları, yani çevrenin yasalarını ve özelliklerini ortaya çıkarması sayesinde, insanoÄŸlu dış çevreyi denetim altına alabiliyor. Havayı denetliyor, uçuyor, atmosfere ve dışına çıkıyor. Uzayda yürüyor, Ay’a iniyor, Mars’a gidiyor... Buhar makinesini geliÅŸtiriyor, elektriÄŸi üretiyor vb. Fizik, evrenin tabi olduÄŸu yasaları, hele mikro ve makro düzeyde kavradıkça, insanın önüne gerçekleÅŸtirebileceÄŸi sınırsız olanaklar açıyor: Sanki yapılamayacak hiçbir ÅŸey yoktur! Sadece zamana ihtiyaç var!Aslında biyoloji, fiziÄŸin bir anlamda ikizi sayılabilir. Biyoloji de, canlıları canlı yapan moleküler mekanizmaları ve maddeleri ve bunları birleÅŸtiren sistemleri, bu sistemlerin arkasındaki ‘akılları’ kavradıkça, canlıları da, ‘yeni canlılara’ dönüştürme yeteneÄŸini ele geçiriyor.‘Biyo’ teknoloji yöntemleri ile örneÄŸin, canlılara yeni genetik özellikler kazandırılıyor. Veya hastalıkları tedavi tedavi ediliyor... Ä°laç üretiliyor... ‘Biyo’ teknoloji yöntemleri ile, insanoÄŸlunun atmosferde uçmak ve uzaya gidebilmek için geliÅŸtirdiÄŸi ‘uçak’lar arasında sanırım hiç bir fark yok.Çevre, fiziksel ortam; canlı da biyolojik ortam. Uçaklarla, örneÄŸin çevreye egemen oluyorsunuz. ‘Biyo’ teknoloji ile de canlılara!Bu açıdan, biyoloji, günümüzdeki en gözde alt dalları olan moleküler biyoloji, biyoteknoloji, genetik, özetle ‘hayat bilimleri’, 21.yüzyılın en önemli bilim dallarıdır.Bu alanlarda bilimsel bakımdan güçlü olanlara, günümüzün ekonomik efendileri gözüyle bakabiliriz...* * *Bütün bunları, dergimizde okuyacağınız ‘hastalıklı genler devre dışı’ yazısına gönderme yapmak için anımsatma gereÄŸi duydum.Düşünün, bilim birdenbire, en azından bazı genetik hastalıkları, kilitle kapı açar kapar gibi, ‘insanın dışına’ çıkartabilme perspektifini yakaladı.Bu perspektif zaten vardı yıllardır.Ama ‘mikro RNA’ teknolojisi, RNA’ların, ‘DNA’ların emirlerinin taşıyıcısı rolünden’ daha baÅŸka rollere de sahip olduÄŸunun anlaşılması, bu vizyonu birdenbire gerçekleÅŸtirilebilir boyutlara indiriverdi!Ä°ÅŸte biyo-teknolojinin büyük gücü karşınızda!Gelecek Cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla..EditörÂ