OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 29, 2004 00:00
Popüler bilim yazıları nasıl yazarım?Merhaba Hürriyet Bilim ekibi,Çukurova Üniversitesi. Fizik Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Derginizin yeni sayısını her hafta sabırla bekliyorum. Böyle bir dergi çıkarttığınız için teşekkür ederim. Ben de bilim ve teknoloji ile ilgili bilgilerimi başkalarıyla paylaşmak istiyorum. Popüler bilimle ilgili bir web sitesi hazırlamayı düşünüyorum, ama kitaplardan ve dergilerden öğrendiklerimi telif haklarını göz önünde bulundurarak nasıl yayınlayacağımı bilmiyorum. Bu konuda bilimsel araştırma ve makale yazma kitaplarını okudum, fakat somut bir şey öğrenemedim. Türkçe dergilere bakıyorum, yabancı dildeki dergilerden çeviri yapılıp yayınlanmış, bende buna benzer alıntılar yapmak istiyorum. Hatta bilim dergilerine bilinçli olarak makale yazmak istiyorum. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Bilgi paylaşıldıkça güzeldir.Ata Doğan GüvercinÇukurova Ünüversitesi Fizik Bölümüaguvercin@student.cu.edu.trBİLİM’den yanıt:Sayın Güvercin, çabanızda başarılar dileriz, güzel bir uğraşa kendinizi kaptırmışsınız. Okuduğunuz, ilginç bulduğunuz araştırma makalelerinden, önemli bulduğunuz açıdan yola çıkarak derleme yazılar hazırlayabilirsiniz. Yararlandığınız yazıları da kaynak göstererek, yazılarınızı web sitenizde yayımlayabilirsiniz. Burada bir engel yok. Bilimsel haberlerin yaygınlaştırılmasında bir engel bulunmuyor. Kolay gelsinÉNeden klorofil üretmiyoruz?Merhaba BİLİM ben hep merak etmişimdir, madem yeşil bitkilerde klorofil var ve kendi besinlerini kendileri üretiyor, neden o klorofilleri insana nakledip insanların kendi besinlerini kendilerinin üretmesini sağlamıyorlar?Ergin Erdoğan vrus2004@yahoo.comZaman üzerine yazı isterimMerhaba, ben çıkardığınız BİLİM dergisini sürekli takip eden bir okuyucunuzum. Dergiyi çok beğenerek okuyorum. Ancak bir sorunum var: 4.1.2004 tarihinde çıkardığınız dergiyi alıp kaybetmek gibi bir gaflette bulundum. Eğer olası ise adresime ödemeli gönderme şansınız var mı? Ya da daha değişik sizin önerebileceğiniz bir yoldan elde edebilir miyim? Bilgilendirirseniz sevinirim... SaygılarımlaNot: Bildiginize eminim, ama yine de uzayla ilgili konular sanırım daha çok ilgi çekmekte.. Bir de ''zaman'' konusunda birşeyler bulmak da isterim. Mehmet Pişirir - yesilvet1@hotmail.comEkin Sokak. no: 29/1 Yeşilyurt /İstanbulBİLİM’den yanıt:Maalesef eski sayıları gönderemiyoruz. Saygılar selamlar.TRT-2’de yeni bir bilim programıTRT 2’de farklı ve yeni bir belgesel. Aşk, gülmek, stres gibi soyut ve bilimsel anlatımı zor konular zaman zaman dramatik canlandırmalarla destekleniyor ve bilim gözüyle inceleniyor. Uzmanlar, sanatçılar, bilimsel sonuçları yorumluyor, katkıda bulunuyor. Çizgi karakter Porof.Zihni Sinir ise yaptığı projelerle programın güleryüzü oluyor. 10 bölüm halinde hazırlanan belgeselin yönetmenliğini Aygün Filiz yapımcılığını Nihal Boğatarkan yapıyor. Cumartesi günleri 20.30’da yayınlanan programın bugünkü 3.Bölüm’ünde, yüzyılın sorunu ‘stres’ bilim gözüyle inceleniyor. Stresin vücudumuz üzerinde etkileri, stres yaratan faktörler özellikle işyeri stresi ve nedenleri gibi konuların işlendiği bölümde Savaş Muhabiri ‘Mithat Bereket ‘ işini yaparken yaşadığı stresi, stresten kurtulma yollarını anlatıyor. TRT
Haber Rejide gerçekleştirilen çekimlerde haber rejisinin stresli anları görüntüleniyor, Türk Hava Yollarında yapılan çekimlerle Hava
Trafik kontrolörlerinin mesleki stresleri iÅŸleniyor.Ä°nsanın zorluÄŸuFinlandiya’da psikolojik test uygulanan 1200 kiÅŸiden yüzde 13’ünün (156 kiÅŸi!) ‘Duygu körü’ olduÄŸu saptanmış. Åžaşırdınız mı?Ben ÅŸaşırmaktan çok, yazıyı okuyunca rahatladım! Çünkü çevremizde sık rastladığımız, bildiÄŸimiz ama anlamakta zorluk çektiÄŸimiz veya çok kızdığımız bazı insan davranışları, yerli yerine, ‘tıbbi’ veya ‘psikolojik’ bir ‘konsept’ içine oturmuÅŸtu!Ä°nsan, bilimin en zor araÅŸtırma objesi.‘Toplumsal düzen’ , şüphesiz insanı belirli, ana davranış kalıpları içine oturtuyor ve böylece ‘anlaşılmasını’ kolaylaÅŸtırıyor. Ä°nsan zaten sosyal bir varlık, bir toplumsal düzen içinde yaÅŸamak isteÄŸi hem doÄŸuÅŸunda var hem de yaÅŸamı için bir güvence. Ancak burada söz konusu olan, benzeri olmayan bireyin kendisi.Onu benzersiz kılanın, baÅŸka kimsede bulunmayan genetik yapısı olduÄŸunu biliyoruz. Ana babasından ve bütün insanlığın gen havuzundan aldığı kalıtımının bir baÅŸka eÅŸi yok. Normal çevre koÅŸullarında yaÅŸamını sürdürdüğünü, yani çevreden biyolojik yapısına olumsuz etkimelerin alt düzeyde olduÄŸunu varsayalım. Bu koÅŸullarda yaÅŸamının kalitesini, yani saÄŸlıklığını, uzunluÄŸunu vb belirleyecek olan tek parametre kalıtımıdır, genleri, genlerindeki mutasyonların karakteri vb.Tıp, insan ve davranışlarını, genetik ve çevresel kaynaklı hastalıklarını, pisokolojik ve psikiyatrik özelliklerini kategorize eder. Amacı, esas olarak, insanın yaÅŸamını saÄŸlıklı sürdürmesine yardımcı olmaktır.Ancak hepimiz biliyoruz ki, kategoriler bile, kapsadığı insanların asgari müşterekleri üzerine kuruludur ve örneÄŸin tedaviye yanıtları birbirinden çok farklıdır.Anımsar mısınız, yakınlarda büyük bir çokuluslu ilaç ÅŸirketinin baÅŸkanı bir açıklama yapmış ve ürettikleri ilaçların insanlar üzerindeki olumlu- ideal etkisini, sanırım yüzde 50 ile sınırlamıştı. Ä°lacı alanların yarısı, tıbbın öngördüğü etkinin tamamını alamıyor, bir kısmı ise hiç alamıyordu.Ä°nsanın bütün araÅŸtırma objeleri arasında en zor olmasının ardında yatan gerçek, iÅŸte kalıtımının biricikliÄŸinden ileri geliyor..Ä°nsan, en karmaşık sistem. Binlerce parametrenin bir ürünü. Bu açıdan, fizik, kimya, matematikten de zor!Duygu körlüğü de bir hastalık bence!Hem insanın kendisine çok zararlı, hem de çevresine!Ayrıca bulaşıcı deÄŸil, diyebilir misiniz!* * *Gelecek Cumartesi kadar, sevgi ve dostlukla!EditörÂ
button