Güncelleme Tarihi:
Duru ne kadar oldu Ebru?
7 aylık oldu. 7 Eylül’de de yaşı dolacak. Ben de 10 Eylül doğumluyum. Ana-kız Başak burcuyuz.
- 2 tane dişi çıkmış Duru’nun.
Evet, iki pirinci var. Çok seviyor onunla sohbet edilsin; sürekli sesler çıkartıyor, şimdi röportajımızda olduğu gibi. Agu’lar bitti, yeni seslere geçti artık.
- Nasıl bir hamilelik geçirdin?
Gerçekten güzeldi. İlk 3 ayım çok fazla zorlamadı beni. Eylülde doğum yaptığım için son 3 ayımda sıcaktan dolayı
- Hamileliğinde nasıl bir beslenme programı izledin?
Bol kalsiyum, protein aldım ve çok süt içtim. Bebeğimizi düşündüğüm için hayatımda hiç beslenmediğim kadar beslendiğim bir dönem oldu. Fast food yiyecekler, sandviçlerden uzak durdum. Zaten sigara kullanmıyorum, alkol de almadım. Meyve ve sebze tükettim. Biz zaten kullanmıyoruz, ama hamilelik döneminde sigaradan adeta kaçıyorsun. Restorana gittiğimizde sigara içilen yerlerin hiçbirine gidememiyorduk. Bu bebeğimiz olduktan sonra da sorun tabii. Onun için her restoranda mutlaka sigara içilmeyen bölüm olması şart bence.
- Hamileyken çalışmış mıydın?
Hamileliğimin ilk 2 ayında çalıştım. "Omuz Omuza" dizisinin son bölümleriydi. Orada da hamileydim ve birbirine denk düştü. Orada gerçek hamileliğin reklamı gibi oldu. Şimdi hatırlıyorum da yönetmenime hep "Bu sahnede oturarak çekim yapabilir miyim" diye soruyordum. Hamileliğin başında aşırı yorgunluk ve uyku hali oluyor, meğerse ondan kaynaklanıyormuş. İlk 3 ayım yorgun, bitkin ve uyuyarak geçti ama yine de keyifliydi.
- Kaç kilo aldın hamileliğin boyunca?
Çevreden "En fazla 12 kilo alman gerek" diyorlardı. Sonra bana doktorum "Herkesin yapısı, boyu, metabolizması farklıdır. Şişmanlamaya yönelik, sağlıksız beslenmediğin sürece sorun yok" dedi. Onun üzerine rahat rahat yedim, içtim. Son üç ay kilolarım fazlalaştı; toplam 19 kilo aldım.
- Peki nerede o kilolar? Ben bir şey göremiyorum!
(Gülüyor). O kadar çok yoruluyorum ki, pek bir şey kalmadı açıkçası. Doğumda zaten büyük bir kısmını verdim. Ondan sonra emzirmek de tabii daha çabuk kilo verdiriyor, enerji harcatıyor. Duru ilk 2 ay göğsümden ayrılmadı, adeta bana yapışık yaşadı. Tahin-pekmez yiyerek bu gücümü topladım. Süt verme, benim üzerinde çok hassasiyetle durduğum bir konuydu. Sonra katı bir diyete başladım. Bir diyetisyene gittim, bol yeme ağırlıklı ve sıvı ağırlıklı bir diyetti; böylelikle kilolarım gitti. Sevgili diyetisyenim Ayşegül Bahar, hayatımda yemediğim kadar yiyecek listesi verip, bana diyet yaptırdı ve kilo verdirdi.
- Duru kaç kilo doğdu?
Bayağı kilolu doğdu. 3 kilo 950 gramdı. 4 kiloya yakındı. Boyu da uzundu kızımın. Normal doğum, epidural yaptım. Doğal akışı bozmak istemedim, şartlar da uygun devam etti. Çok kolay değildi, ama sonuç olarak size getirdiği öyle bir mutluluk var ki her şeyi unutuyorsun.
- Anne sütüyle beslenmeye devam mı ediyor?
İlk 6 ay anne sütü verdim. Hálá da anne sütü veriyorum, çok seviyor çünkü. Şimdi 7. aydayız ve katı gıdalara da başladık. Şu an sebze çorbaları ve pekmezli yoğurt yediriyorum.
- Hazır mama kullanmıyor musun?
Hayır, kullanmıyorum. Kendimiz hazırlıyoruz. Her şeyin tadını yavaş yavaş öğreniyor.
- Kardeş düşünüyor musunuz peki?
Evet, istiyoruz. Ben tek çocuÄŸum, eÅŸim Güçlü Mete de tek çocuk. Bir kardeÅŸi olsun istiyoruz. Ama bu diÅŸ çıkartma dönemlerinde sürekli huysuzlanıyor, mızmızlanıyor. Bütün gün onunla uÄŸraÅŸtığım zamanlar, acaba o da bizim gibi kardeÅŸsiz mi büyüse diyorum. Uykusu çok az mesela. Uykuyu sevmiyor, çok çabuk uyanıyor. Geceleri çok sık uyanıyor ve ben de hep kalkıyorum. Her ÅŸeyi o kadar merak ediyor ki, herhalde uykuyla kaybedecek zamanım yok diyerek uyanık kalıyor hep.Â
- Anne olarak nelere dikkat etmeye başladın artık?
Annelere ve çocuklara karşı çok hassas olmaya başladım. Anne-çocuk tanımı benim için daha farklı bir hale büründü. Daha hassasım çocuklara karşı. Annelik insanı daha güçlü yapıyor. Ayakların yere daha sağlam basıyor. Bazen günün nasıl geçtiğini farkına varmıyorsun. Doğumdan sonra onu ilk kez bırakıp alışverişe gittiğimde, yarım saat içinde 10 defa aradım. İlk ayrı kalışımdı, ama sanki uzun zaman görmemiş gibiydim. Çok farklı, hassas bir durum. Allah isteyen herkese anneliği tattırsın. Bir de annelik kadar önemli bir şey daha var. Ben bebeğimi karnımda büyüttüm. Bir de yüreğinde büyüten, evlat edinen anneler var. Onları da hiç unutmamak, saygıyla karşılamak gerek. Bu lafı çok seviyorum: "Bebeğini yüreğinde büyüten anneler".
- Bir de tam tersi doğurup bırakıp giden anneler var değil mi?
Onlara da inanamıyorum. Ne oluyor da bırakıp gidebiliyorlar? Hangi raddeye geliyor da bırakıyorlar? Çok zor bir şey....
İşimi özledim
- Bebeğini sen büyütüyorsun. Peki çalışma hayatını özledin mi?
Evet, ben büyütüyorum; her ÅŸeyiyle ben ilgileniyorum. Anneye en çok ihtiyacı olduÄŸu, güveninin geliÅŸmesi gereken zamanlar... Babamız tabii akÅŸamları görüyor, o da elinden geleni yapıyor. Bütün gün beraberiz ana-kız. Babaanne ve anneannesinin destekleri oluyor ve ben biraz teneffüse çıkıyorum. 1 yaşını geçsin ben çalışmayı düşünüyorum, iÅŸimi de özledim çünkü. Ä°ÅŸime de aşık bir insanım, ikisinin yeri ayrı ama böyle bir ÅŸeyi bırakıp iÅŸe gitmek nasıl olacak bilmiyorum! Allah kuvvet versin. Neyse ki ben çok sevdiÄŸim iÅŸime dönüyorum. Zorunlu olarak bir iÅŸe dönmek bilmi-yorum nasıl olur.Â
Â