Derleyen: Suat KAVUKLUOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2004 01:06
Evanescence kelimesi, 2003’ten önce sözlüğe bakanlar için sadece ‘buharlaşıp kaybolmak’ demekti. Şimdi ise sözlük anlamının tam aksine, albümleri 12 milyon satan bir rock grubunu akıllara getiriyor. 90’lı yılların sonunda kurulan ve ilk kez ‘Daredevil’ filminin soundtrack’inde ‘Bring Me To Life’ şarkısı ile duyulan grup, bir yıl gibi kısa bir sürede uzun bir yol katetti.
20 yaşındaki solist Amy Lee’nin farklı sesi ve duruşu ile dikkat çeken grup, çıktıkları uzun turnenin Paris, The Zenith ayağından alınan kayıtları geçtiğimiz haftalarda bir CD olarak yayınladı. ‘Anywhere But Home’ adını verdikleri bu CD’nin yanında bir de içinde grubun kliplerini ve bu konser kaydının görüntülerini bulabileceğiniz DVD var. Bu konser albümünün bir başka sürprizi ise CD’deki Korn şarkısı ‘Thoughtless’ ve dumanı tüten yeni parça ‘Missing’. Bu arada grubun hayranlarına duyurulur, solist Amy Lee ile yapılan bu röportajda grubun ikinci albüm çalışmalarına hız verdiğini de öğrenmiş bulunuyoruz.
DVD’yi izleyen herkesin kendini bu konserde gibi hissetmesi için seyircilerin arasına kameramanlar yerleştirdik. Sonra da montaj masasına oturdum ve görüntülerin seçilmesi aşamasında epeyce sesimi çıkardım.
İlk albümünüz Fallen üzerinde çalışırken böyle bir başarı bekliyor muydunuz?
- İki olası cevap var değil mi? Bir tarafım ‘Hayır asla beklemiyorduk’ diyor, bir tarafım ise ‘Böyle olmasını istiyorduk.’ Asıl önemli olan, yaptığımız şeye inanmak. Biz buna inanıyorduk ve bu inanç, albümün nasıl tepkiler alacağının çok ötesindeydi.
Nasıl bir tecrübe oldu bu albüm sizin için?
- Hayat değişirken nasıl hissetmeniz gerektiğini bazen tahmin edemiyorsunuz. Son birkaç yıldır başımıza harikulade şeyler geldi, tabii zor şeyler de. Bütün bunlar iyi ki oldu çünkü başka türlü bu kadar olgunlaşamazdım. Son iki yılda 5-10 yaş büyümüş gibi hissediyorum kendimi.
Başarı nasıl etkiliyor yaratıcılığınızı?
- Müzik hayatımdaki meselelerle ilişki kurabildiğim tek yol. Başıma gelenleri paylaşma ve başka bir şeye dönüştürme gücü, benim için müzik demek. Zaman zaman da insanların bana gelip benim en gizli saklı hislerimden bahsetmeleri korkutucu oluyor çünkü şarkılarımda iç dünyamı sonuna kadar açıyorum. Ama sanırım bu duruma da alışacağım.
CD VE DVD BİR ARADA Bugünlerde yayınlanan CD’nizden bahsedebilir miyiz?
- Turnenin son konserlerinden birini kullanmak istedik çünkü son birkaç yıldır performansımız inanılmaz gelişti. Şimdi iki yıl öncesinin konser kayıtlarını izleyemiyorum bile. Acayip gülünç geliyor.
Paketteki DVD’den hayranlarınızın payına ne düşecek başka? - Bu DVD’deki Paris konseri hakikaten en iyi performanslarımızdan biridir bence. DVD çok cool bir şey. İnsani yönlerimizi de seyirciye gösteriyor. Herkes gibi bizim de birer insan olduğumuzu ve hata yapabileceğimizi göstermesi açısından önemli.
Peki bu set üzerinde çalışmak eğlenceli miydi?
- Ne kadar eğlendiğimizi görmenin en güzel yolu DVD’yi izlemekten geçiyor. Bana çektiğimiz filmleri evde izlemek gibi geliyor. Bu DVD’nin bir başka iyi tarafı da ilk kez grubun tamamını izleme fırsatı vermesi. Göreceğiniz üzere grubumuzun erkek üyeleri de gayet eğlenceli ve şahane adamlar. Hepsinin çok gürültülü ve eğlenceli karakterleri var. Bundan sonraki albümlerde yine ön planda olmak istiyorum, o ayrı. (Gülüyor.)
BUGÜN BİR ŞARKI YAZACAĞIM DENMİYOR Bu koleksiyon ile Fallen albümüne son noktayı koydunuz diyebilir miyiz?
- DVD yapmak için en az üç dört albüm geçmesi gerektiğini düşünüyordum. Ama baktım ki, ikinci albümü kotarmamız epey zaman alacak. Hayranlarımıza yeni albüm çıkana kadar oyalanacak bir şeyler verelim dedik. Bunu yaptıktan sonra da yeni albüm üzerine kafa patlatmak için stüdyoya kapandık. Stüdyo ortamını çok özlemişim.
Şu aşamada nelerden ilham alıyorsunuz? - Şu aralar kendi içimde kazılar yapıyorum yalnızca. Hiç öyle yeni müzikler falan da dinlemiyorum. Öteden beri dinlediğim, iyi bulduğum birtakım gruplar var ama şu anda piyasada olan işleri beğenmiyorum. MTV de izleyemiyorum uzun zamandır. Sadece kendi müziğimi çalıyorum ve onunla ilgileniyorum.
Şarkıları yaratım sürecinizden bahsedebilir miyiz biraz da? - Her seferinde değişiyor. Büyük çoğunluğunda müziğin size gelmesini beklemek zorundasınız. ‘Evet, bugün şarkı yazacağım’ kurulması çok zor bir cümle. Şarkıyı yazdıran, ilham dedikleri şey küçücük bir şey, bir bakıyorum aslında hep etrafımda ama ben fark etmemişim. Sonra bir şeyler yazıyorum ve grup üyeleri ile paylaşılıyor. Onlarla beraber şarkının geri kalanını tamamlıyoruz. Hep ben yazmıyorum şarkıları. Terry’nin ve John’un da birtakım çalışmaları oluyor, onlar üzerine yoğunlaşıyoruz.
Amy Lee filmde oynamak istiyor
Grubumu ve yaptığımız şeyleri çok seviyorum ve şu an tamamen buna konsantre oldum ama öte yandan bir sürü farklı yöne gitmek de istiyorum. Mesela kendimi içinde iyi hissedeceğim bir
film projesinde
yer almak istiyorum. Resim yapmayı da çok seviyorum.