Düzenli uyku gençleştiriyor

Uyku fizyolojik bir ihtiyaçtır, sağlıklı ve kaliteli bir hayatın olmazsa olmazıdır. Kısmen bilinçsiz hale geçtiğiniz, devreleri bir süre kapatıp dinlendirdiğiniz, kısacası yaşamsal birkaç fonksiyon dışında güncel ile olan ilişkilerinize ara verdiğiniz önemli bir süreçtir.Yaşamınızın üçte birini geçirdiğiniz bu sürecin önemini bilmenizde, uykunun sağlığı koruyucu ve iyileştirici etkisinden faydalanmanızda yarar var.UYKU ONARIYOR, BÜYÜTÜYOR Uyku bir onarım ve yenilenme dönemidir. Bu dönemde tüm hücreleriniz kendini yenilemeye, kaybettiklerini yerine koymaya, bozulan bölümlerini düzeltmeye fırsat bulmaktadır.Uykuda vücudunuzun metabolik süreçleri ciddi değişimler gösterir. Protein yapımı başta olmak üzere vücudu yapılanmaya yönelten süreçler hızlanır ve güçlenir. Büyüme hormonunun en çok uykuda salgılandığını sakın unutmayın. Annelerinizin siz büyürken binlerce kez yinelediği ‘uyusun da büyüsün’ tekerlemesinin bilimsel bir gerçek olduğunu duyunca sakın şaşırmayın. Sizi bebekken büyüten, gençken güçlendiren, yaşlanmaya karşı form düzeyinizi yükselten ve yaşlanmanın olumsuz etkilerini geciktiren, büyüme hormonunun muhteşem etkilerinden daha çok yararlanmak istiyorsanız yeterli ve kaliteli bir uyku uyumaya bakın!Yorgunluğa düşmemek, varsa mevcut yorgunluğunuzdan kurtulmak istiyorsanız çareyi uykuda arayın. Bugüne kadar detoks ilacının uyku olduğunu aklınızın bir yerlerine en iyi görecek şekilde asın. Uykunun sağladığı detoksun doğal bir detoks olduğunu, biyoritme en uygun toksin arıtma sisteminin uykunun içindeki REM dönemlerine konuşlandığını daima hatırlayın.BEDEN SAATİNİ AYARLIYORVücut saatiniz saatlerin en doğrusu, en mükemmelidir. Vücut saatinizi denetleyen fizyolojik ritimlerden başlıcası ise uykudur. Uyanık geçirilen zaman ile sonrasındaki uykunun süresi stresle orantılıdır. Daha geç uyumak daha geç uyanmak anlamına gelmektedir. Bunun tersi de doğrudur. Uyku ve uyanıklık ritminizi sık sık değiştirirseniz ne bedeninize ne de ruhunuza yeteri kadar temizlenme, yenilenme fırsatı verirsiniz. Düzensiz uyku zamanlamalarının baş ağrısı, dikkat kaybı, yorgunluk, sinirlilik gibi yaşam kalitenizi bozan olaylara yol açacağından hiç şüpheniz olmasın. Uyku saatinizle oynamanın vücut saatiniz ve biyoritminizle oynamak anlamına geldiğini unutmayın.CİNSELLİĞİ DE ETKİLERAraştırmalar konsantrasyon (bir konuya odaklanma), öğrenme, hatırlama ve değerlendirme yeteneklerinizin uyku kalitesi ve süresi ile ilgili olduğunu gösteriyor. İyi bir uykunun iyi bir performans olduğunu ortaya koyuyor. Uykunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, enfeksiyonlara karşı koruduğunu belirtiyor.Uykusuzluk cinsel hayatı da etkilemektedir. Düzenli ve iyi bir cinsel hayatın yeterli ve kaliteli uyku ile ilişkisi olduğunu gösteren çok sayıda araştırma mevcuttur.Uyku ile bellek arasındaki ilişki çok açıktır. Uykusuzluk mental, aritmetik ve mantıksal çözümlemeyi yavaşlatmakta ve belleği bozmaktadır.Sağlıklı yaşam ile iyi ve kaliteli bir uykunun arasındaki ilişki saymakla bitecek gibi değildir. Yaşamınıza sağlık ve kalite katmanın en kolay yolu iyi bir uykudur. Uyku deyip geçmeyin uykunuza önem verin.ŞEKERLEME YARARLIDIRŞekerleme bir Akdeniz kültürüdür. Metabolizmanızı yavaşlatır, bedeninize ‘durup biraz soluklanma’ hakkı tanır. Şekerleme sonrasında beyniniz öğrenmede, odaklanmada, yeni ve farklı şeyler üretmekte müthiş bir farklılık kazanır. Gün ortası uykusunun arındıran, canlandıran, keyif ve neşe kazandıran gücünden yararlanın. Yapılan araştırmalar öğleden sonra yapılan kısa kestirmelerin kalp krizlerinin sıklığını azalttığını, koroner kalp hastalığına yakalanma olasılığını düşürdüğünü gösteriyor.KAÇ SAAT İYİDİRNe kadar uyumalıyız? Bu sorunun yanıtı pek kolay değil. Araştırmalar altı saatten kısa ve dokuz saatten uzun uykunun sağlık faydalarının kalmadığını gösteriyor. Her gün yedi-sekiz saat düzenli ve kaliteli uykusu olanlarda kanser, kalp krizi ve felç nedeni ile ölümlerin azaldığı biliniyor.BAGIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYORİyi bir uyku bağışıklık sisteminin en önemli destekçisidir. Uykunuzun yeterli sürede ve kalitede olması bağışıklık savaşçılarınız lenfositleri güçlendirir. Özellikle zararlı ve farklı hücrelerin avcısı olan ‘killer’ lenfositlerin iyi bir uyku ile daha da güçlendiği biliniyor. Güzel bir uyku uyuduğunuzda bağışıklık sisteminin farklı hücreleri arasındaki haberleşmeyi düzenleyen ‘haberci kimyasallar’ın miktarının arttığını da belirtilelim.NASIL YAŞIYORLAR?BURHAN ŞEŞEN (Sanatçı)46 yaşındayım. Boyum 1.77 m, kilom 84. Sabahları bir dilim kepekli tost ve açık çayla geçiştiririm. Öğle yemeğinde salata ya da ızgara tavuk, akşam yemeğinde olabildiğince hafif yiyecekler tercih ederim. Yatmadan önce mutlaka bir bardak süt içerim. Günde 2 litreye yakın su içerim. Alkol kullanmam. Sigara kullanmam. Günde 3-4 adet sigarillo içerim. Çayla aram çok iyidir. Özellikle sütlü tatlıları da çok severim. Her gün bir adet Centrum vitamin alıyorum. Haftada 3 kez de suda eriyen aspirin. Uyku düzenim mesleğime göre normal sayılır. Çekimler ve konserler dışında 11 gibi yatar sabah 7 gibi kalkarım. Eğer az uyumuşsam mutlaka öğleden sonra birkaç saat uyurum. Yaklaşık 5 senedir spor salonlarına üyeyim. Haftada 2-3 kez gidiyorum. Müzisyenlik ve oyunculuk biraz stresli meslekler ama olabildiğince sakin bir yapıya sahibimdir ve genellikle güler yüzle sorunları çözmeye çalışırım. Ailemde ırsi bir hastalık yok.Yaklaşık 8 aydır her gün 1 antidepresan alıyorum.PROF. OSMAN MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMUSevgili Burhan Şeşen’in yaşam tarzı seçimleri mükemmele yakın. Aspirini her gün kullanmasında yarar var. Düzenli olarak alınan aspirinin kanı incelttiği, kalp krizi ve felç riskini bir ayda azalttığı biliniyor. Aspirinin başka marifetleri de var. Kalınbağırsak ve meme kanseri gibi bazı kanserlere yakalanma olasılığını düşürüyor, migren tipi baş ağrılarını önlüyor ve belleği koruyor. Mide sorunu olmayan ve aspirine hassasiyeti bulunmayanların günde 81-325 mg arasında değişen dozlarda düzenli aspirin kullanmalarını biz de öneriyoruz. Sayın Şeşenin sadece 100 mg civarında bir dozla yetinmesi uygun olur. Bugünkü yazımızda da belirttik, vakti olanlar için öğleden sonra uykularının faydası çok fazla. Bir kötü haber! Antidepresanların sağlığa olumsuz etkileri saymakla bitmiyor. Eğer uzman bir psikiyatrın önerisi ile başlanmamış ise antidepresan kullanmaktan vazgeçmesinde yarar var.Sayın Burhan Şeşen’e sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyorum.