Güncelleme Tarihi:
Ama bu bir türlü doğru düzgün anlaşılamadı. İsimler hep birbirine girdi. “Sıfırnoktaiki’de oyun izleyeceğim” ya da “İkincikat’ın bu oyunu sahneleyişi süperdi” gibi yanlış cümleler onları bezdirmiş olacak ki, artık sadece İkincikat ismini kullanmaya başladılar. Bilginize...
Gelelim ikinci habere. Yeni adıyla İkincikat, sezon hazırlıklarına başlamış. Pek çok oyun var görünürde. Üstelik yazarları arasına Alper Kul, Emrah Serbes gibi şahane isimler eklenmiş. Şimdilik eserleri bilmiyorum ama ismi belli olan tek oyun ‘Yalnızlar Kulübü’. Evet, İKSV’nin düzenlediği İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelenmişti. Yeni sezonda kaçıranlar için sahnelenmeye devam edecek. Perde, eylülde açılacak...
Tükenmeden alınız!
Belki siz yakalamışsınızdır ama duymayanlara bir daha hatırlatmakta fayda var. Geçen hafta Can Yayınları ve D&R Mağazaları ortak bir kampanya başlatmıştı. Can Yayınları’nın yüzlerce farklı eseri sadece 5 liraya satılıyordu. İnanılmaz ilgi görmüş. Kampanya hâlâ devam ediyor. Kitaplar arasında öyle isimler var ki; Paulo Coelho’dan Marc Levy’ye, Lawrence Durrell’den Susanna Tamaro’ya kadar... Kaçırmayın!
Alper T. buraya da gel
Belki de benim ayıbım ama ne yazık ki ismini ilk kez duydum Alper T. İnce’nin. İnternette aradım taradım, yabancı sergiler ve İstanbul’da organize ettiği bir sergi buldum. Özgeçmiş ya da kişisel bir sergi görünmedi gözüme... Eğitimini, farklı işlerini merak etmekteyim. Peki, nasıl keşfettin derseniz, geçen hafta gördüğüm kısa bir haberle. Şöyle ki...
Berlin’de Art Without Borders (Sınırsız Sanat) adlı oluşum, kâr amacı gütmeden kolektif bir ruhla ‘Silence is a lie’ (Sessizlik bir yalandır) adlı bir sergi açtı. Sergide Türkiye’den de Alper T. İnce’nin ismi var. İnce, ‘Hopeland’ adını verdiği üç işiyle katılmış sergiye. Ben işleri çok beğendim. Kendisini İstanbul’da da kişisel bir sergiyle görmek isterdim...
Bir acayip kadın
Genç Alman sanatçı Dorothee Golz’un işlerine belki bazı blog’larda rastlamışsınızdır. Acayip bir kadın bu. Sanki aklı, 1700’lerle 2000’ler arasında gidip geliyor gibi. Fotoğrafta gördüğünüz ‘Digital Paintings’ adını verdiği fotoğraf-resim karışımı işleri inanılmaz. Siz hiç, İnci Küpeli Kız’ı çaydanlık tutarken hayal eder miydiniz? İşte o etmiş... www.dorothee-golz.com’da çok daha fazlası da var.
GOYA İÇİN SON GÜNLER
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde 20 Nisan’da açılmıştı, ‘Goya: Zamanın Tanığı’ sergisi. İspanyol ressam Francisco de Goya’nın (1746-1828) gravür ve yağlıboyalarıyla, evrensel bir ustanın dehasına tanıklık eden sergi 29 Temmuz Pazar akşamı ziyarete kapanıyor. Görmediyseniz mutlaka gidin. (212) 334 99 00.
20 YIL SONRA
Demir Özlü vaktiyle art arda yazdığı ‘Bir Beyoğlu Düşü’, ‘Berlin’de Sanrı’ ve ‘Kanallar’ adlı üç anlatı kitabına, 20 yıl sonra yenisini ekliyor: ‘Önünde Boş Bir Uzam’. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan eserde Berlin’de yazından düşünceye, tarihten siyasete uzanan konuların ortasında yalnızlığının izini süren, kafelerde istasyonlarda gölgesini gezdiren yazarı ‘sen’ diye anlatıyor Demir Özlü. Okur, yazarla birlikte soluyor bir büyük kenti, anlayacağınız.
HEM ROCK HEM ARABESK
Arabesk eserleri rock altyapılar, arabesk vokaller ve Doğu vurmalıları kullanarak yorumlayan, arabesk formatında besteler yapan Istanbul Arabesque Project, bu akşam saat 22.00’de Hayal Bistro’da. Biletler 23.5 lira, Biletix’te.
SORGULAMALAR
Levent Kazak’ın yazdığı, Laçin Ceylan’ın yönetmenliğini üstlendiği ‘Cam’, 29 Temmuz’da Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnelenecek. Kocasından boşanmak üzere olan bir resim öğretmeninin atölyesinde geçen oyunda ‘kadın’ın sosyal konumu, insan ilişkileri ve hayatın sürprizleri hakkında sorgulamalar var. Biletler 34-56 lira, Biletix’te.