Duygusal Özgürleşme Teknikleri

Yaşamımızda önce düşüncelerimiz, sonra duygularımız, inançlarımız ve davranışlarımız oluşur. Duygusal Özgürleşme Teknikleri ile duyguların altında yatan düşünceler ortaya çıkar, iç engeller bulunur.

İç engeller yaşamımızı olumsuz etkileyen negatif düşüncelerdir. Bu teknik ile hangi davranışın altından neyin yattığı bulunur ve ortadan kaldırılır. Olumsuz duygular ortadan kalkınca özgürlük başlar, doğru karar verme sürecine girilir.

Ortalama olarak günde 10 olumsuz ileti ile büyüdüğümüzü düşünürsek 15 yaşına kadar 150.000 olumsuz duygunun hamalı oluyoruz. Duygusal Özgürleşme Teknikleri bu olumsuz duygulardan kurtulmamızı, yeme alışkanlıklarımızı değiştirmemizi, ağrılarımızı gidermemizi ve pozitif amaçlar edinmemizi sağlıyor.

Amerikalı klinik psikolog Dr. Roger Callahan’ın bulduğu ve öğrencilerinden, asıl mesleği mühendislik olan Gary Craig’in geliştirerek prosedür haline getirdiği Duygusal Özgürleşme Teknikleri’ne (EFT- Emotional Freedom Techniques) akupunkturun psikolojiye ve psikiyatriye uygulanması diye adlandırıyor.

Duygusal Özgürleşme Teknikleri’nde, beş bin yıldan bu yana fiziksel ve duygusal sorunların tedavi edildiği geleneksel akupunkturdaki enerji meridyenleri kullanılıyor. Ancak bu yöntemde iğne yok. Kinetik enerjinin meridyenlere akmasını sağlamak için işaret parmağı ile orta parmak birleştirilerek baş, göğüs, koltukaltı ve ellerin belirli yerlerine hafifçe vuruluyor. Bu sırada kişi, sorununu olumlu cümlelerle dile getiriyor.

Enerji meridyenlerinin üzerine hafifçe vurmak ve sorunu olumlu cümlelerle dile getirmek, bedenin bio-enerji sistemindeki “kısa devre”yi (duygusal bloku) düzeltiyor. Böylece zihin ile beden arasında, sağlıklı kalmak ya da fiziksel rahatsızlığı tedavi etmek için gereken denge kuruluyor. Başka bir deyişle, negatif duygular, bedenin enerji sistemindeki bozulmadan kaynaklanıyor ve bazı meridyen noktaları uyarıldığında bedende enerji akışı yeniden düzeliyor.

Örneğin; travma, endişe, depresyon, korku, bağımlılık gibi sorunlarınız olabilir. Bu teknikte önemli olan, bir durumla ilgili olarak hangi duygularla karşı karşıya kaldığınızı saptamak. Bu nedenle, çalışmaya başlamadan önce hangi olumsuz duygular içinde olduğunuzu soruyoruz ve bu duygularınızı yazmanızı istiyoruz. Daha sonra bu olumsuz duygulardan biri ile, diyelim ki, başarısızlık korkusu sorunu ile başlanıyor..

Ardından sorununun önem derecesine 1-10 arasında bir puan vermenizi istiyoruz. Diyelim ki, 9 puan vermiş olun. Parmaklarla yapılan vuruşlar sonucunda bu puan yavaş yavaş düşmeye başlıyor ve yaptığınız değerlendirme 0 puana geldiğinde sorun ortadan tamamen kalkıyor. Daha sonra olumlama terapisi yapılıyor ve bu konuda olumlu bir düşünce tarzı edinmeniz sağlanıyor.

Duygusal Özgürleşme Teknikleri en az altı saatlik bir çalışma gerektiriyor. Duygularınızı yazarken hangi duyguların hayatınızda önemli olduğunu ortaya çıkarıyorsunuz. Bazı şeyler, yazdığınız anda daha somutluk kazanıyor. Diyelim ki, kıskançlık duygusu yaşıyorsunuz. Günlük egzersizleri yapmaya başlıyorsunuz ve “Kıskanmama rağmen kendimi tamamen ve derinden çok seviyorum ve kabul ediyorum” diyorsunuz. Bu durum kendinizi koşulsuz kabul etmenize neden oluyor. Çünkü bilinçaltı o kadar aptal ki, söylediğiniz herşeyi gerçek olarak kabul ediyor.

Onun için bilinçaltını eğitmek çok önemli, biz olumlama cümlelerini söyledikçe bilinçaltı bu cümleleri gerçek olarak kabul ediyor, düşüncelerimiz, duygularımız, inançlarımız ve davranışlarımız değişiyor.

Duygusal Özgürleşme Teknikleri ile ağrılar, anksiyete, bağımlılık (alkol, sigara, madde), depresyon, korkular ve fobiler (kalabalık önünde konuşma, uçak,asansör, hayvanlar, işe girme vb), migren, öfke, stres, şişmanlık, travma, utangaçlık, yalnızlık kaygısı gibi sorunlar yenilebiliyor.