Düşman değil aile gibiyiz

Güncelleme Tarihi:

Düşman değil aile gibiyiz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2012 02:00

Birbirlerinin varlığından 30’lu yaşlarında haberdar olmuş iki kardeşin trajikomik öyküsünü anlatan “Düşman Kardeşler”, daha ilk bölümde seyircinin dikkatini çekmeyi başardı.

Haberin Devamı

Dizinin Gelibolu’daki setine konuk olduk, hikâyeyi başrol oyuncuları Murat Eken, Kaan Urgancıoğlu ve Hande Subaşı’dan dinledik.
 
Öncelikle izlememiş olanlar için dizinin konusundan kısaca bahseder misiniz?  

Murat Eken: Dizimiz, birbirlerinin varlığından 30’lu yaşlarında haberdar olmuş iki kardeşin öyküsünü anlatıyor.
   
Siz, bu kardeşlerden birini canlandırıyorsunuz...         

Murat Eken: Evet, ben Ahmet’i canlandırıyorum. Ahmet, babası Bereket Bereketoğlu’nun yanında büyümüş, şirketin başına geçmiş. Bereket’i Tarık Pabuççuoğlu oynuyor. Baba gezmiş görmüş, tabiri caizse her yolda takılmış...

Kaan Urgancıoğlu: Ben de Mehmet’i canlandırıyorum. Mehmet’in babası Bereket Bereketoğlu, annesi ise Oya Aydoğan’ın canlandırdığı, pavyonda şarkı söyleyen Leyla... Mehmet, İstanbul’da üç-beş kuruşun peşinde büyümüş. Devamlı kumar oynayan, tefecilerden borç alan, aklı itliğe çalışan biri Mehmet.

Peki bu iki kardeş yıllar sonra nasıl karşılaşıyor?

Murat Eken: İstanbul’da tesadüf eseri karşılaşıyorlar. Kardeş olduklarını daha sonra öğreniyorlar.

Bu iki düşman kardeşin arasındaki ilişki nasıl olacak? Kim kimi yola getirecek?

Kaan Urgancıoğlu: Süreç içerisinde gelişecek nasıl olacağı ama ikisinin aynı safta yer aldığı zamanlar da olacaktır.

Murat Eken: Bizim işimiz zıtlıkların çarpışması. O yüzden bu kardeşlerin kolay kolay anlaşma sağlayacağını düşünmüyorum ben.

KOMEDYEN DEĞİLİM KOMEDİ OYNUYORUM

Projeye nasıl dâhil oldunuz?

Murat Eken: Biz bir gün kapıda yatıyorduk, bizi diziye aldılar. (Gülüyor)

Kaan Urgancıoğlu: Benim için biraz tesadüf oldu. Bu dizinin süpervizörü Mustafa Şevki Doğan ve senaristi Baykut Badem ile “Dürüye’nin Güğümleri” dizisinde de çalışmıştım. Bu projeden daha önce haberim vardı benim. Araya “Ustura Kemal” dizisi girdi, onlar o diziye hazırlık yaparken ben de başka bir işle anlaştım.

Anlaştığım iş ertelenince bu diziye başladık.

Murat Eken: Aslında benim için de tesadüf oldu. Ben de başka bir projeyle anlaşmıştım. Bu dizinin senaryosu da geldi, okuyunca çok samimi buldum. Oturup konuştuk ve anlaştık.

İkiniz de daha önce komedi dizilerinde yer adlınız. Komediyi tercih etme sebebiniz ne?

Murat Eken: Ben komedyen değil, komedi oynayan bir oyuncuyum. Bir tesadüfler silsilesi sayesinde bu işe dâhil oldum. İleride dram da yapabilirim.
Kaan Urgancıoğlu: Ben de bu projede yer almam tesadüfi oldu dedim ama bu projede olmam güzel bir şans oldu dersem daha doğru olur.

“Düşman Kardeşler” komedi dizisi ama içinde trajik olaylar da var aşk da, değil mi?

Murat Eken: Evet. ‘Sadece komik olsun’ düşüncesiyle hareket etmiyoruz. İşin içinde trajik olaylar da var. Daha ilk bölümden benim annem ölüyor mesela. Burcu Biricik’in canlandırdığı Derya karakteri ile benim oynadığım Ahmet’in arasında da bir aşk var.

Kaan Urgancıoğlu: Zaten ben iki kardeşin mal ve para için kavga etmesini de trajikomik buluyorum. Öte yandan benim oynadığım Mehmet ile Hande Subaşı’nın canlandırdığı Selin arasında da İstanbul’da başlayan bir aşk var. Ama bakalım Gelibolu’da neler olacak...

GELİBOLU’DA İNSAN OLDUĞUMU HATIRLADIM

Daha önce aynı projelerde bir araya gelmişliğiniz ya da tanışıklığınız var mıydı?

Murat Eken: Hayır, Kaan’la sette tanıştık. Ve daha ilk günden “Haydi gel bir şeyler içelim” muhabbetine girdik. Benim Tarık Pabuççuoğlu’yla da tanışıklığım yoktu. Dizide baba ve oğlunu oynuyoruz, tanıştığımız andan itibaren de baba oğul tavrı içindeydik, o yüzden hiç sıkıntı çekmedim. Müthiş bir deneyim var karşımda. Onun karşısında oynamamak mümkün değil. Oya Aydoğan da öyle. Müthiş bir enerjisi var.

Çekimler için uzun zamandır Gelibolu’dasınız. Burada hayat nasıl?

Murat Eken: Burası gayet güzel. İstanbul’a dönüp de trafikte ne yapalım? İstanbul’da her şeyin hızlı bir akışı var. Burada ise insan kendini rölantiye alıyor. Daha sakin bir hayat var. İlk zamanlar biraz afallamıştım ama burada insan olduğumu hatırladım. Çok uzun zaman olmuştu çıplak ayakla toprağa basmayalı. Burası bana çok iyi geldi. Güzellikten başka hiçbir şey yok hayatımızda.

Kaan Urgancıoğlu: Yapım şirketi de bizi çok güzel bir apart otelde konaklatıyor. Otele gidiyoruz, aynı masada yemek yiyoruz. Geçen gün Tarık Abi “Resmen aile olduk” dedi mesela. Onun bu lafı söylemesi çok önemli. Acayip bir enerji çıktı ortaya ve bu enerji de muhakkak seyirciye geçecektir.

Haberin Devamı

Hande Subaşı:Salaklık derecesinde saf

Haberin Devamı

Hande Hanım, sizden de dizide canlandırdığınız karakteri dinleyebilir miyiz?

- Ben Selin adında saf bir kızı oynuyorum. Kaan’ın canlandırdığı Mehmet karakterine aşık. Onu kaybetmek istemiyor, o yüzden de çok ısrarcı davranıyor. Selin, geçmişte yaşadığı bazı olaylar yüzünden sevdiklerine sıkı sıkıya bağlı. Tabii geçmişte neler yaşadığını dizinin başlarında bilmiyoruz. Neden bu kadar saf olduğu, ilerleyen bölümlerde açığa çıkacak.

Saflıktan kastınız ne? Kötülük düşünmeyen biri mi, salak mı?

- Neredeyse salak da diyebiliriz! (Gülüyor)

Mehmet, Selin’i seviyor mu?

- Mehmet de seviyor ama o çok üçkağıtçı ve serseri bir tip. Bazı çıkarları yüzünden bir zaman sonra gözü hiçbir şey görmüyor. Selin de onun mücadelesini veriyor.

Siz projeye nasıl dahil oldunuz?

- Şirketten teklif geldi, görüşmeye gittik. Benim de içime sindi onların da. Böylelikle diziye dahil oldum.

Diziyi Gelibolu’da çekiyorsunuz, İstanbul’da da “Kamelyalı Kadın” adlı müzikalde yer alıyorsunuz. Zor olmuyor mu ikisi bir arada?

- Oluyor tabii. Bu yaz biraz zor geçecek ama sevdiğimiz bir iş, o yüzden katlanacağız. Dizideki karakterler çok eğlenceli, çok tatlı. Ekibimizdeki oyuncular da büyük bir gayretle çok güzel roller çıkardılar.

Peki gündeminizde bir sinema filmi projesi var mı?

- İki teklif geldi ama vakitsizlik yüzünden mümkün değildi kabul etmem. Tam olarak okumadan reddetmek zorunda kaldım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!