Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2011 21:49
Denim üstüne balıkçı yaka kazakla işe, eşofmanla akşam yemeğine ya da sinemaya giden erkeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Tüm bunlar Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ve Apple’ın yaratıcısı Steve Jobs yüzünden oluyor. Başarılı, zengin ve kariyer sahibi gözükmek için artık kimse takım elbise ve kravata gerek duymuyor.
Kravat zorunluluğu olmayan iş yerlerindeki erkekler önce ceketleri üzerlerinden attılar. Gömlekler de jilet gibi durmasa, kolalı olmasa oluyordu. Gömleğin mavi ya da beyaz olma zorunluluğu gitgide ortadan kalktı. Pekala ekoseli gömlekle de işe gidelebiliyordu. Yakası başka renk, manşeti başka renk olabiliyordu. Derken, gömlek yerine polo yaka tişört giyenlerin sayısı artmaya başladı. Bazıları polo yaka tişörtleri, ceketlerle birarada kullanarak spor şık bir görüntü yakaladı. Ama bazıları da, işi bir adım ileri götürüp bisiklet yakaya geçti. Soğuk kış günlerinde üzerlerine fermuarlı bir polar ya da kazak geçirdiler. Kumaş pantolonun yerini önce koton ve jean, sonra eşofmana benzeyen bol şeyler aldı. En sonunda ipin ucu iyice kaçtı, erkekler eşofmanın rahatlığına alıştı... Ne olduysa Facebook’un kurucusu, 26 yaşındaki Mark Zuckerberg ve Apple’ın yaratıcısı Steve Jobs yüzünden oldu. Jobs’un jean pantolon ve siyah balıkçı kazaktan oluşan tarzı, Zuckerberg’in bol pantolon-kapüşonlu kazaktan ibaret “stili” yeni bir moda başlattı. İş adamları başarıyı sembolize etmek için formal giyimin hiç de gerekli olmadığı konusunda birleşti sanki. Bu iki örnekte olduğu gibi salaş kıyafetlerle kendilerine gizemli bir hava vermeyi, mevkilerini de, servetlerini de gizlemeyi, girdiklerini ortamlarda üniversite öğrencilerinden ayırt edilememeyi sevdiler. EŞOFMAN GİYMEDEN RİSK SERMAYESİ ALINAMIYORİki hafta önce New York Times’de yayınlanan Anita Patil imzalı habere göre, Neiman Marcus mağazasının moda direktörü Ken Downing şunları söylüyor: “Amerikalılar nasıl sofistike görünmek istiyorsa Avrupalılar da öyle soğukkanlı, sportif bir görünüme kavuşmak istiyor. Dolayısıyla modanın rahatlamasına tanık oluyoruz. Tam bir Amerikan tarzı olan ve bir zamanlar aylakları simgeleyen rahat görünüm, başlı başına bir stil haline geldi.” Anita Patil yazısında Amerika’dan farklı örnekler de veriyor: “Texas Austinli blog yazarı Nathan Tone, bu aralar eşofman giymeden risk sermayesi alınamayacağını belirtiyor. Oysa bazı insanlar sahiden de eşofmanla yaşıyor. New York’ta bir organizasyon şirketinde çalışan Jocelyn Greenky Herz, 10’dan fazla eşofman takımı olduğunu ve onlardan biriyle sık sık işe veya akşam yemeğine gittiğini anlatıyor. abd’li kadınların yalnızca yüzde 4’ü gerçek iş kıyafeti giydiğini belirtirken yüzde 31’i tamamen gayrı resmi giyindiğini ileri sürüyor. Yoga pantolonu gibi spor giysileriyse o kadar popüler oldu ki, Alexander Wang ve Michael Kors gibi tasarımcılar lüks eşofmanlar tasarlamaya başladı. Kimi üst düzey yöneticiler de gayrı resmi giyimin gücünü keşfetti. Chrysler’dan Sergio Marchionne de üniforma olarak siyah kazak ve ekose gömleği tercih ediyor. Fiat’ta ikinci el araba biriminin eski başı olan Cristiano Carlutti, ‘Kravat ve takım elbise giymemekle, biz daha esneğiz, önemli olan dış görünüş değil, başka şeylerdir’ mesajı verilmek isteniyor” diyor. Fakat New York’taki Bruce Cameron Clark gibi ısmarlama takım elbise yapanlar için yeni moda tam bir felaket. Clark, The New York Times’a, “Yirmi yıl önce her şey başkaydı. İnsanlar nasıl göründüklerini çok daha önemsiyorlardı. Bugün bence toplum olarak başarısızlığın eşiğindeyiz” diyor. TÜRKİYE’NİN EŞOFMAN BAĞIMLILARI KİM?Rahat giyimi iyice abartan kişilerin sayısı Türkiye’de de hiç az değil. Biz kendilerine eşofman bağımlıları diyoruz. Mesela şahan gökbakar, mesela Cem Yılmaz. Kendilerinin
film galasına giderken bile eşofman altı giymişlikleri var. Dansçılar, sporcular, rap ve hiphop şarkıcıları eşofmanı resmi üniformadan sayıyorlar zaten.
fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel, daha önce yaptığımız bir röportajda sinemaya, yemeğe eşofmanla gittiğini söylemişti. “Sayısını veremeyeceğim kadar çok eşofmanım var” demişti. Arda Turan da keza aynı: “Şu anda dolabımda 30’dan fazla eşofmanım var. Özellikle normal pantolon kesimine yakın altları tercih ediyorum. İtiraf edeyim arkadaşlarımın evine, alışveriş merkezine giderken eşofmandan başka şey giymiyorum.” Durum bu. Eşofmanın rahatına alışanlar artık sinemaya, alışverişe, restorana, eğer kovulma riskleri yoksa işe bile başka bir şey giyme zahmetine katlanmıyor. Oysa çok kısa süre önce eşofman spor yaparken ya da evde aile arasında aylaklık ederken giyilen giysiydi. Ama sonra iki faktör yüzünden yaygınlaştı. Birincisi, tasarım çeşitliliği. spor markaları renk çeşitliliğine önem verdi, ünlü tasarımcılarla anlaşmalar imzalayıp özel koleksiyonlar üretti. İkinci faktör ise rahatlık. Eşofman kullanıcılarının hepsi bu rahatlığa bir kere alışınca bir daha asla bırakılamayacağını söylüyor. Cepli pantolon, jean, en yumuşağından kumaş pantolon, hiçbiri lastikli eşofmanların yerini tutamıyor.ÖLÇÜYÜ KAÇIRMADAN RAHATLAMANIN YOLLARITakım elbise ve kravatı üniforma misali her gün giymek istememekte son derece haklısınız. Tamam pantolonunuz sizi sıkmasın, sıkıştırmasın. Rahat giyinin ama ipin ucunu da kaçırmayın. İşte stilinizi koruyorak rahatlamanın yolları:* Renk uyumu hala önemli. Rahatladınız diye kahverengi pantolon üzerine siyah gömlek giymemelisiniz. Rahat giyim elinize ilk geçeni üzerinize geçirmek olmasın lütfen. Sarışın ve açık tenli iseniz toprak tonlarından mümkün olduğunca uzak durun. Aksi takdirde florasan ışık altında hasta gibi gözükürsünüz. * Gömlek, ten rengine uygun seçilmeli. Esmer erkekler canlı ve parlak renkleri, sarışınlar mavi ve pastel renkleri tercih etmeli. * Kiloluysanız, parlak renk ve geniş desenli giyimden hala uzak durmalısınız. Yani iri çiçek desenli Hawai gömlek ile işe gitmek size ebediyen yasak.* Sezonun modası olan ekose gömlekleri sevmeyi deneyin. Ara sıra da olsa yelek ve süveterlerle kombinleyebilirsiniz. * Siz yine de ceketle arasınızı tamamen bozmayın. Bu yaz moda olan şort-ceket birlikteliğinin içinde kendinizi çok rahat hissedeceğinize garanti veriyoruz. * Keten pantolonların mümkün olduğunca iki ya da dört ceplisini tercih edin. Her yanı cep dolu pantolonlarla işe değil safariye gidiyor gibi gözüktüğünüzü unutmayın. * Tişört üstü gömlek kombinlerinden renk uyumuna dikkat edin. Alakasız renkleri içli dışlı giymemek gerekir. * Ne kadar dökümlü ve salaş kıyafetler tercih ederseniz edin ütüsüne, kumaşın tüylenmemiş olmasına, rengin solmamış olmasına dikkat edin.