Hasan AYCI/ALSBACH
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2006 00:00
Necdet Bayram, Türkiye’de Endüstri ve Meslek Lisesi’ni bitirdi. Kayseri’de amcasının galerisinde müdür olabilmek için 1974 yılında Almanya’nın yolunu tutan Bayram, Darmstadt’ta otomobil mühendisliği okurken Mercedes firmasının dikkatini çekti.
Mercedes bursu ile okulu bitiren Necdet Bayram, 3.5 yıl boyunca firmanın Araştırma Bölümü’nde çalıştı. Son derece iyi bir işi olmasına rağmen, "İşimin patronu olacağım" diyerek firmadan ayrıldı. Antika otomobiller sattı ve 1986 yılında Seat bayi oldu. Halen 4’ü kendisine ait 11 Seat bayisinden sorumlu. Bayram, Seat’ın 1998 yılında dünyada sadece beş kişiye verilen ’Elmas Bayi’ ödülünü aldığını belirterek, "1990 yılında Türkiye’ye ilk Seat bizim girişimimizle girdi" diye konuşuyor. Necdet Bayram sorularımızı yanıtladı:
Almanya’da otomobil sektöründe çalışan başarılı bir iş verensiniz. Almanya’ya ne zaman ve ne amaçla geldiniz?
Ben Kayseriliyim. Kayseri’de Endüstri Meslek Lisesi’nde motor bölümünde okudum. Amcam Mercedes’in ana bayiliğini aldı. Amcama, ’Beni buraya müdür yap’ diye takıldım. O da bana, ’Mühendis ol yapayım’ dedi. Ciddiye aldım. Araştırdım. O yıllarda, yani 1974 yıllarında otomobil mühendisliği bölümü sadece Almanya’da Darmstadt’ta ve ABD’de vardı. Almanya yakın diye tercih ettim. Gidip Ankara’da bakanlığa başvuruda bulundum. 500 dolarla Almanya yollarına düştüm. Kayseri’den Almanya’nın Dieburg kentinden gelen bir hemşehrimin minibüsüyle Almanya’ya geldim. Bana, ’Otomobili kullanırsan götürürüm’ dedi. Darmstad’a kadar şoförlük yaparak Almanya’ya ayak bastım.
Geçiminizi nasıl temin ediyordunuz?
İlk yıllarda okulun parkında zengin çocukların otomobillerini tamir ederek harçlığımı çıkarıyordum. Resmen tamircilik yapıyordum. Ellerim, tırnaklarımın arası devamlı yağ içindeydi. O yıllarda bunu yapabiliyordunuz. Yani park yerinde oto tamiri. Böyle geçimimi sağladım ilk yıllarda. Kaderim okulda açılan bir sınavla değişti.
Ne sınavı?
Mercedes firması o yıllarda okula gelip başarılı öğrencileri seçiyordu. Bizi teste tabi tuttular. Türkiye’de gördüğüm eğitim ve birikimlerle birlikte, üniversite teorisini güzel bir şekilde değerlendirdim. Testten birincilikle çıktım. Mercedes burs teklif etti. Okul bittikten sonra Mercedes firmasında 3.5 yıl çalışma şartıyla bana ayda bin 400 Mark burs verebileceklerini söylediler.
Kabul ettiniz mi?
Uçarak kabul etti. Artık hayatımın, ’Yürü ya kulum’ kısmına gelmiştim. Park yerlerinde oto tamirine son verdim. Bundan böyle öğrencilere 30 Mark taksitle otomobil satışına başladım. Sonunda okul bitti. Sözleşme gereği Mercedes’in, ’Araştırma Geliştirme Bölümü’nde işe başladım. Bu bölümde çalışan 15 kişi arasında tek Türk bendim. Hem tek, hem de ilk. Mercedes’te 3.5 yılımı doldurduktan sonra işi bıraktım. Arkadaşlar, ’Sen manyaksın’ dedi. Ancak benim gözüm kendi işimi kurmaktaydı.
Hemen kendi işinizi mi kurdunuz?
Bir süre Opel firmasında mühendis olarak çalıştıktan sonra kurdum.
Seat o zaman mı başladı. Hem neden Seat?
Önce antika Mercedesleri satın alıp ABD’ye gönderdim. Sanırım bin antika otomobil alıp satmışımdır. O yıllarda petrol fiyatları fırladı. Enerji krizi yaşandı. Ben de ne yapsam diye düşünüyordum. Konforlu, kaliteli ve az yakan otomobillerde gelecek gördüm. Seat’ı tercih ettim. Alsbach’ta 1984 yılında bir benzin istasyonu satın aldım. Autohaus Bayram GmbH’yı kurdum. 1986 yılında Seat bayi oldum. Üç yıl gibi kısa bir sürede verdiğimiz kaliteli hizmet sayesinde ’Altın Madalya’ ile ödüllendirildik. 1990 yılında Türkiye’ye ilk Seat bizim girişimimizle girdi. Sayısız ödül aldık. 1995 yılında Elmas Bayi ödülünü hak ettik. Ancak en önemli ödül 1998 yılında geldi. Dünyada sadece beş bayiye verilen Elmas Bayi ödülü ile onurlandırıldık.
Yani bu işte zirveye oturdunuz?
En iyisini yapmak için devamlı çalıştım. Yatırım yaptım. 1997 yılında Alsbach’ta Almanya’nın en modern Seat servisini kurdum. Bunun için 7.9 milyon Mark yatırım yaptım.
Hessen Eyaleti’nin en büyük Seat bayi sizsiniz değil mi?
20 yıldır bu işi yapıyorum. Bugüne kadar 10 binin üzerinde araç sattım. Yanımda 48 kişi çalışıyor. Çalıştım, tecrübe biriktirdim. Geçen günlerde bölgede en büyük rakibimin bayilerini satın alarak bölgenin en büyük Seat bayi oldum. Dördü bana ait 11 Seat bayi bana bağlı. Bununla övünüyorum.
Irkçı Alman beni tekmeledi ama onlar beni işten atmak istediler
Necdet Bayram’ın 3.5 yıl çalıştığı Mercedes’te başına ilginç olaylar gelmiş. Bayram en ilginç olayı şöyle anlatıyor: "Mercedes’teki işime aylarca gidip geldim. Merhabama, günaydınıma cevap alamadım. 14 kişi kendi arasında konuştu, eğlendi. Ben adeta yoktum onlar için. Benimle ilgilenmediler bile. İlk ve tek yabancı. Bu uzun süre böyle devam etti. Bir gün ipler koptu. Benim masamın üstüne, grupta ırkçı tutumuyla bilinen, uzun boylu cüsseli elamanımız portakalını soyup bıraktı. Sonrada karşı masanın üzerine oturdu. Ona, "Bunu kaldıracağımı sanıyorsan, yanılıyorsun" dedim. Söz konusu kişi bir şey söylemedi. Kollarından destek alarak hiç beklemediğim bir anda iki ayağı ile göğsüme tekme attı. Kendimi yerde buldum. Öldüm sandım. Ancak kendime gelir gelmez ayağa kalktım, onun üzerine sıçradım. Bir kaç yumruk attım. O sırada bölüm şefi koşarak geldi. Saldırana değil, bana yönelerek, "Burası Türkiye değil, böyle şeyler yapamazsın. Atıldın" diye çıkıştı. Saldırana da dönüp, "Nasılsın, bir şeyin var mı" diye şefkatle sorular yöneltti. Anladım ki iş bitmişti. Tam o sırada aramızda çalışan bir Alman, "Bayram bir şey yapmadı. O başlattı" dedi. Bunun üzerine içerideki diğer 13 kişi, "Evet, evet öyle" diye onayladı. Saldıranı işten atmaya kalktılar. Ev aldığını, çocuğu olduğunu bildiğim için şikayetçi olmadım. Özür diledi. Bölüm içinde kahraman ilan edildim.