Dünyanın 45 ÅŸehrinde onların mobilyaları satılıyor

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın 45 şehrinde onların mobilyaları satılıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 04, 2005 00:00

Bir baba oÄŸul. Ä°kisi de tasarımcı. Ä°kisi de yaratıcı. Ä°kisi de baÅŸarılı. Aziz Sarıyer (55) ve Derin Sarıyer (33) 1999’dan beri dünyanın dört bir yanına mobilya ihraç ediyor. Yalın tarzlarıyla fark yaratıyorlar.Aziz Sarıyer oÄŸlunun ismini taşıyan markanın temellerini 1971’de attı. Her zaman Albert Einstein’ın ÅŸu sözüne inandı: ‘Hayal gücü bilgiden önemlidir. Bilgi sınırlıdır, hayal gücü dünyayı kuÅŸatır.’ Bu konuda eÄŸitim almamış olmasına raÄŸmen tasarım tarihine giren iÅŸler yaptı. Bugün Derin Design dışında Moroso, Zeritalia, Cappellini gibi markalar için de çalışıyor. Aziz ve Derin Sarıyer koleksiyonlarını oluÅŸtururken her seferinde duvara yeni bir tuÄŸla koymaya çabalıyorlar. Aziz Sarıyer içindeki meslek aÅŸkını açığa çıkardığında daha üç yaşındaymış. Yaşıtları top, araba gibi oyuncaklara heves ederken o babasından kesici bir alet istemiÅŸ: ‘İstediÄŸim ÅŸeyin adını da bilmiyordum. Babamı her gördüğümde elimle kesme iÅŸareti yapardım. Derdimi bir yılda anlatabildim. Dördüncü yaÅŸ günümde hayallerimdeki oyuncağı, minyatür marangoz setini aldılar.’ O yıllarda çocuklar için yapılan minyatür setlerin plastikten olduÄŸunu zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Aziz Sarıyer’in minik testeresi oldukça iÅŸe yarıyormuÅŸ: ‘Bir kaç yıl içinde odamdaki eÅŸyaların tamamını kesip, yenilerini yapmıştım. Yataktan tutun da sehpaya kadar.’Profesyonel anlamda mobilya camiasına babası sayesinde girmiÅŸ Aziz Sarıyer. Subay baba emekli olunca bir mobilya maÄŸazası açmış. ‘Talaşı ilk defa o yıllarda yuttum. Liseye gidiyordum ve hafta sonları babamla birlikte mal aldığımız imalathaneleri geziyordum.’ Liseyi bitirir bitirmez Kadıköy’de kendi tasarımlarını satacağı bir maÄŸaza açmış (1971). Adını da Derin koymuÅŸ. ‘Daha 19 yaşındaydım. Tasarım eÄŸitimi almadan dükkanı açtım. EvlenmiÅŸtim, çalışmam gerekiyordu. Hayatımı kazanmak zorundaydım. Bir adam denizin üzerinden yürüyormuÅŸ. Deniz kıyısındaki insanlar ÅŸaÅŸkınlıkla sormuÅŸ: ‘Sen ne yaptığının farkında mısın? Denizin üzerinde yürüyorsun!’ Adam cevaplamış: ‘BaÅŸka türlüsünü yapmayı bilmiyorum ki!’ Benim de alternatifim yoktu. Mobilya yapmaktan baÅŸka bir ÅŸey bilmiyordum.’ EVÄ°MÄ°ZE YENÄ° MOBÄ°LYALAR GELÄ°NCE MERAK SARDIMO yıllarda Türkiye’deki bütün mobilyacılarda varaklı, gösteriÅŸli mobilyalar satılırken o farklı bir çizgiyi benimsemiÅŸ. Dünyada yeni yeni sivrilen çaÄŸdaÅŸ tasarımların ilk örneklerini Aziz Sarıyer’in maÄŸazasında görmüş insanlar. ‘Çam aÄŸacından mobilyalar yapıyordum. Aynen bugünün ünlü markalarının, Habitat’ın veya Ikea’nın yaptığı gibi. Çok artistik oluyordu. Mobilyaları pirinç ve bakır gibi aksesuvarlarla süslüyordum. Keten basma kumaÅŸlarla kaplıyordum. Sanat camiası yaptıklarımdan etkileniyordu.’ Aziz Sarıyer’in oÄŸlu Derin Sarıyer ise babasının iÅŸine 13 yaşındayken merak sarmış: ‘O dönemde dünyada Menfis isimli meÅŸhur bir firma var. Bir tasarım markası. Daha doÄŸrusu tasarım ve sanatın arasındaki ince çizgideler. Yaptığı ürünler o güne kadar yapılan her ÅŸeye baÅŸkaldırı niteliÄŸinde. Mesela o yıllarda laminat kullanmak ucuzluk göstergesiyken onlar laminatı renkli ve postmodern bir ÅŸekilde kullandılar. Babamda çok fazla ticari kaygı da gütmeden Menfis’in temsilciliÄŸini aldı. Satar mı satmaz mı hesabı yapmadı. Bizim evimizde de o mobilyalar yer almaya baÅŸladı. Mobilyaların eve ilk geldiÄŸi gün babamın mesleÄŸiyle ilgilenmeye baÅŸladım. Çünkü koltuklar çok ilginçti. Yeni mobilyalarımızı sınıf arkadaÅŸlarım da çok beÄŸenmiÅŸti. Herkes, sizin ev bizimkinden farklı diyordu bu da benim çok hoÅŸuma gidiyordu. Liseyi bitirince Ä°talya’ya gidip dil öğrendim. Orada mobilya tasarımına daha çok ısındım. Dönünce Bilkent Ãœniversitesi İç Mimari Bölümü’ne girdim. Babamdan aldığım eÄŸitimi pekiÅŸtirdim.’ SADELÄ°K BÄ°RÄ°NCÄ° ÅžART FARK YARATMAK Ä°KÄ°NCÄ°Derin Sarıyer okuldan mezun olduÄŸu zaman Derin markasını yenilemek üzere kolları sıvamış. Tüm tasarımları bir çerçeve içinde toplamış, markanın kimliÄŸini net bir ÅŸekilde belirlemiÅŸ. Bazı serbest tasarımcılara Derin için tasarım yaptırmış. Bunlara Aziz-Derin Sarıyer tasarımlarını ekleyerek bir çekirdek koleksiyon hazırlamış. Bu koleksiyonla yurtdışı fuarlara katılmış ve ihracat baÅŸlamış (1999).‘O tarihten sonra yurtdışına ağırlık verdik. Her yıl Milano, New York, Paris, Londra ve Köln fuarlarına katılıyoruz. Çekirdek koleksiyonumuzda ÅŸu anda 150 parça ürün var. Her sene 15-20 parça yeni ürün ekleniyor. 12 ülkede, 45 ÅŸehirde satıyoruz. Åžu anda Amerika’nın 12 ÅŸehrinde varız.’ Derin markası, çalıştığı serbest tasarımcıları seçerken ince eleyip sık dokuyor. Kıstaslarını Derin Sarıyer anlatıyor: ‘Bizimle çalışan tasarımcıların Derin’in ruhuna hitap etmesi gerekiyor. Belli bir uyum içinde olmalıyız. Derin tasarımları olabildiÄŸince sadedir. Bu birinci ÅŸart. Ä°kincisi ise fark yaratmalıyız. Bugüne kadar tasarım tarihine giren bir sürü çalışma yapıldı. Bu tasarımların her biri birer tuÄŸla oldular ve birlikte yüksek bir duvar ördüler. Biz koleksiyona giren tasarımların bu yapıya yeni tuÄŸlalar eklemesine dikkat ediyoruz.’ Åžimdiye kadar Tanju Özergin, Defne Koz, AyÅŸe Birsel, Bülent Özden, Arif Özden gibi önemli tasarımcılar Derin koleksiyonuna katkıda bulundu. Yalnızca Türk tasarımcılarla iÅŸbirliÄŸi yapmak bilinçli bir tercih mi diye soruyoruz. Aziz Sarıyer ‘BaÅŸlangıçta böyle bir amacımız yoktu açıkçası’ diye cevap veriyor. ‘Ama öyle bir noktaya geldik ki özellikle yabancı basın bizden bahsederken Türk tasarımcılarla çalışıyor olmamıza vurgu yapar oldu. Biz de sevdik bu misyonu, sanıyorum bundan sonra böyle gider.’ GELECEKTE NASIL MEKANLARDA YAÅžANACAK?Bir konteyner projem var, sacdan olması ÅŸart deÄŸil bir kabuk olsun yeterAziz Sarıyer Ä°nsan ruhunun ana karnında, plasenta içinde çok mutlu olduÄŸunu tüm bilim adamları söylüyor. Hepimiz dar ve bedenimizi kavrayan ortamlardan geliyoruz. Eflatun der ki: ‘Mutluluk çok ÅŸeye sahip olmak deÄŸil, az ÅŸeye ihtiyaç duymaktan geçer.’ Bu yüzden ben hayatımızı olabildiÄŸince sadeleÅŸtirmekten yanayım. Ä°nsanlar küçük, basit ve dar mekanlarda daha mutlu olabilirler. Benim bu düşünceye paralel olarak bir konteyner projem var. Bundan böyle hayatımı bir konteynerde devam ettirebilirim. Deprem ve benzeri afetlere karşı da emniyetli. Sacdan yapılması ÅŸart deÄŸil. Bir kabuk olsun ve ben o kabuÄŸun içinde her türlü ihtiyacımı karşılayayım yeter. Derin Sarıyer Gelecekte birçok fonksiyonun birbirine entegre olduÄŸu ürünler ortaya çıkacak. Aynı zamanda koltuk, aynı zamanda yatak, aynı zamanda sehpa... Teknoloji o kadar fazla hayatımıza girdi ki. Bilgisayarların hepsi oturma gruplarına dahil olacak. Kompakt yaÅŸamlar ortaya çıkacak. Dünyadaki metrekareler küçülüyor daha da küçülecek. BABANIN TASARIMLARI OYUNLU OÄžLUNUNKÄ°LER DÄ°NGÄ°NDerin markasının yurtdışı macerası baÅŸladıktan sonra Aziz Sarıyer’in tasarımları dünyaca ünlü markalar tarafından keÅŸfedildi. Artık o 5 yıldır Capellini, Moroso, Zeritalia gibi markalar için tasarım yapıyor. ‘Ben serbest tasarımcıyım artık. Derin için de çalışıyorum baÅŸka markalar için de. Derin markasıyla ilgili diÄŸer sıkıcı iÅŸleri oÄŸluma devrettim.’ Aziz Sarıyer sıkıcı dese de Derin Sarıyer halinden çok memnun. Reklam, pazarlama, satış, tasarım yönetimi gibi konuların üstesinden hep o geliyor. Bugün Derin yurtdışı fuarlarında gövde gösterisi yapabiliyorsa, yabancı dergiler sayfa sayfa Derin’den bahsediyorsa bunlar onun sayesinde. ‘Markayla o kadar çok özdeÅŸleÅŸtim ki ben babam gibi baÅŸka markalara tasarım yapamıyorum. Adım bile aynı. Beni serbest tasarımcı olarak algılamıyorlar, direkt rakip görüyorlar’ diyor. Aziz Sarıyer’in tasarımlarıyla Derin Sarıyer’in tasarımları genellikle birbirine benziyor. Farklarını Derin Sarıyer anlatıyor: ‘Babamın çalışmaları benimkilere oranla daha heyecan verici ve oyunlu. Benimkiler daha dingin. Stil anlamında böyle bir fark var ama temeldeki yaklaşımımız aynı’. Derin Sarıyer ‘oyunlu tasarım’ deyince babasına bunun püf noktalarını anlattırıyoruz: ‘Çocuk saflığından daha deÄŸerli bir ÅŸey yok bence. Çocuk resim yapıyormuÅŸ annesi ne çizdiÄŸini sormuÅŸ. ‘Tanrı’yı çiziyorum’ demiÅŸ. Anne ÅŸaşırarak ‘İmkansız! Tanrı’yı nasıl çizersin, onun yüzünü kimse bilmiyor ki’ demiÅŸ. Çocuk son sözü söylemiÅŸ: ‘Ben çizeceÄŸim bundan sonra herkes bilecek’. Bunun ne kadar güzel bir mantık olduÄŸunu anlatabildim mi? Ben de o çocuk gibi bütün ÅŸartlanmalardan uzak durarak tasarım yapıyorum.’RESTORANLAR İÇİN DE TASARLIYORLARDerin’in ÅŸu anda Ä°stanbul Maçka’da bir maÄŸazası var. GeçmiÅŸte Salı Pazarı, Etiler gibi semtlerde maÄŸaza açan marka, ihracata baÅŸlayınca bu maÄŸazaların hepsini Maçka’da toplamış. Restoranlar ve gece kulüpleri için de tasarım yapan Derin son olarak Mimar Emir Uras’ın yaptığı 360 Derece adlı mekan için mobilya tasarladı. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!