Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2007 00:00
Kuyumculukta kökleri 1890’lara kadar giden ailenin üçüncü kuşak temsilcisi Emil Güzeliş, Türkiye’de 2000 kuyumcuyu eğiterek pazarı pırlanta ile tanıştırdığını söylüyor.
İki yılda Türkiye’de 9, Rusya’da 6 mağaza açan Zen Diamond, 25 yılda tüm dünyada 1000 mağaza sayısı hedefliyor.
MARDİNLİ dedenin kuyumculuk işini İstanbul’da devam ettiren üçüncü kuşak temsilcisi Emil Güzeliş, Pırlanta Akademisi kurarak bugüne kadar 2000 kuyumcuyu eğiterek Türkiye’de pırlantanın yaygınlaşmasını sağladıklarını söylüyor. 2000 yılında yarattıkları pırlanta markası Zen Diamond’ın Türkiye’de ve tüm dünyada sektörce iyi tanındığını anlatan Zen Diamond Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, "Şu anda 9’u Türkiye’de ve 6’sı Rusya’da olmak üzere 15 olan mağazamız bulunuyor. 5 yılda bunu 100’e 25 yılda da 1000’e çıkaracağız" dedi.
2006’DA PERAKENDE BAŞLADI: Dede mesleği kuyumculukta altın işini bir kenara bırakan ve pırlantaya odaklanan Emil Güzeliş, 1994 yılında ihracata da başlamış. Zen Diamond markasını yarattıktan sonra 2000’de Amsterdam, 2001’de New York, 2002’de Dubai ofislerini açtıklarını, 2004’te Bangkok’ta da üretime başladıklarını anımsatan Emil Güzeliş, 2006 yılında Türkiye ve Rusya’da mağazalar açmaya yöneldiklerini söyledi. Rusya’nın önemli şehirlerinden St. Petersburg’da iki mağaza birden açan Zen Diamond’ın ortaklarından Emin Güzeliş, "Beş yılda mağaza sayısını 50’ye çıkaracağız. Yıl sonuna kadar Rusya’da 5, Türkiye’de 3, Belçika, Azerbaycan ve Suudi Arabistan’da birer tane mağaza açarak 26 mağazaya ulaşacağız" dedi.
YURTDIŞINDAN YOĞUN TEKLİF: Farsça ’kadın’ anlamına gelen ve aynı zamanda Uzakdoğu felsefelerinden olan Zen ismini eşinin önerdiğini aktaran Güzeliş, tüm dünyada kuyumculuk ve mücevher sektörünün Zen ismini iyi tanıdığını, artık tüketicilere inme zamanı geldiğini söyledi. Zen mağazası açmak için yurtdışından önemli teklifler geldiğini kaydeden Güzeliş, "Romanya’da bir franchise kanalıyla 3 yılda 3 mağaza açacağız. Azerbaycan’ı da Boss grubuna verdik. Orada da 3 yılda 3 mağaza açılacak. Bahreyn ve Ortadoğu’dan da önemli teklifler alıyoruz. Değerlendirmedeyiz" diye konuştu.
MODA BAŞKENTLERİNE GİDİYORUZ: Güzeliş 25 yılda açacakları bin mağazalık ağın büyük kısmını franchise’lardan oluşacağını, marka destek programı Turquality kapsamında kendi mağazalarını da hızla açacaklarını dile getirdi. Sıçrama yapmak için amiral gemisi niteliğindeki ilk mağazaları New York, Londra, Milano, Paris, Madrid ve Barselona gibi moda başkentlerinde kendilerinin açacağını vurgulayan Güzeliş, gelecek ay Mekke’de mağaza açacaklarını, sonra sıranın Ortadoğu’da Bahreyn’e geleceğini anlattı.
KÜÇÜK TAYLANDLI ELLER: Zen 2006 yılı ihracatı 21 milyon dolar ve cirosu 25 milyon dolar. 2007’de 30 milyon dolar ihracat ve 35 milyon dolar ciro hedefleyen şirket 5 yılda 50 milyon dolarlık satış rakamına ulaşmak istiyor. Güzeliş üretimle ilgili şu bilgileri verdi: "Üretimin yüzde 80’i Türkiye’de. Bangkok’ta baget ve trapez taşlarından üretim yapıyoruz. 80 kişilik bir tesisimiz toplam üretimimizin yüzde 20’sini gerçekleştiriyor. Tayland’ı insanların küçük elli olmaları ve sanatın iyi icra edilmesi sebebiyle seçtik. Bangkok’taki üretim sabit kalacak ama Türkiye’de üretimi artırıyoruz. Tasarım yatırımına yılda 1 milyon dolar harcıyoruz."
Erkekler pırlantada ne yapsak saldırıyor
PIRLANTALI ürünlerde erkek kategorisinde ciddi bir boşluk olduğunu bildiren Emil Güzeliş "Erkekler için ne yapsak saldırıyorlar. Pırlantalı saatlerimize ilgi çok yüksek. Fiyatı bin dolar olan saatlerden bin adet sattık. Kravat iğnesi, kalem ve kol düğmeleri de çok satıyor" dedi. Erkeklerin ilgisiyle Babalar Günü’nde de satışların arttığına dikkat çeken Güzeliş şöyle devam etti: "Satışlarımız sırasıyla en çok yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü ve Babalar Günü’nde artıyor. Geçen yıl Sevgililer Günü, yılbaşını geçti."
Soyadı dedenin güzel işçiliğinden geldi
EMİL Güzeliş, dede mesleğini sürdürdüklerini belirterek şunları anlattı: "Mardin’de dedemin yaptığı işler o kadar iyiymiş ki Güzeliş soyadımızda onun maharetli ellerinden dolayı verilmiş. Dede mesleğini 1950’lerde İstanbul’a gelen babam devam ettirdi. 6 yaşımdan beri hem okudum hem kuyum dükkanın çalıştım."