Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2004 01:52
Rock Hudson, 25 Temmuz 1985’te AIDS hastası olduğunu açıklayana kadar, AIDS, sadece uyuşturucu müptelalarının, Haitililerin ve fahişelerin hastalığı olarak biliniyordu.
Bütün maçoların idolü, erkekliğin de sembolü olan aktör, 2 Ekim 1985’te öldüğünde, AIDS de dünya gündemine oturdu. 1 Aralık Dünya AIDS Günü olarak kutlandı. Bilanço ağır: Dakikada 11 kişi AIDS virüsünü kapıyor. Dünyada milyarlarca kişi AIDS’in pençesinde. Kadınlardaki risk de giderek artıyor. Çağın vebasının hiç şakası yok. Seçtiği kurbanlarını eninde sonunda ölüme götürüyor.
Bu amansız hastalığın dünyada tanınmasını ve de hastalığa karşı büyük bir savaşın başlatılmasını sağlayan kişi ise Hollywood’un yakışıklı aktörü Rock Hudson’dı.
1985 yılında AIDS’e yenik düşmesi, önce Hollywood’u daha sonra da çeşitli sosyal yardım kurumlarını harekete geçirdi. Ancak 1 Aralık’ta düzenlenen toplantılarda onun adını anmak isteyen çıkmadı.
ROMANTİK KOMEDİLERİN YAKIŞIKLI OYUNCUSU
Tıbbi olmasından öte sosyal içeriği olan bir hastalık AIDS. Dünyada ilk AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome-Kazanılmış Bağışıklık Yetmezlik Sendromu) vakası 1981’de ABD’de çıktı.
Daha sonraki vakalarda ortak payda ise eşcinsel erkek olmaktı. Belki de ilk eşcinsellerde görüldüğü için hastalık önce dikkat çekmedi. Ne var ki ünlü sinema sanatçısı Rock Hudson, önce eşcinsel olduğunu açıklayıp, sonra da AIDS’ten yaşamını yitirince, dünya da bu illeti tanıdı.
Hollywood’ta romantik komedi filmleri denilince akla gelen ilk isimlerden biri Rock Hudson’dır. 1950’li 60’lı yılların gençliği, Rock Hudson’a hayrandı.
Genç kızların yüreklerini hoplatan yakışıklı ve sevimli aktörün, gerçekte bir eşcinsel olduğu, uzun yıllar hayranlarından gizlenmişti.
Kamera karşısında romantik aşık kişiliğine bürünen aktörün özel yaşamında düzinelerle sevgilisi olması beklenirken, onun aşk hayatına ilişkin herhangi bir haberin yayınlanmaması şaşırtıcıydı.
Rock Hudson’ın karda yürüyüp izini belli etmeyen bir sanatçı olması, önceleri kimseyi kuşkulandırmadı. Ancak aktörün, bağlı olduğu
film stüdyosundaki sekreterlerden biriyle evlenmesi, Rock Hudson açısından büyük talihsizlik oldu.
Phyllis Hudson, evlendikten birkaç ay sonra, kocasının eşcinsel olduğunu dünyaya ilan edip, boşanma davası açtı. Böylece Rock Hudson’ın yıllar yılı büyük bir titizlikle gizlediği büyük sırrını da öğrenmeyen kalmadı.
Her şeye rağmen Rock Hudson’ın filmlerini ilgiyle izleyen hayranlarını, 1980’li yılların ortasında daha büyük ve çok acı bir sürpriz bekliyordu:
1984 yılında Rock Hudson’ın sağlığı bozulmaya başlamıştı.
LİZ TAYLOR’DAN ESKİ DOSTA BÜYÜK DESTEK
Yakışıklı aktörün sadık dostu Elizabeth Taylor, ‘Devlerin Aşkı’ filmindeki rol arkadaşı ve sevgili dostu Rock Hudson’ın tedavisi ve bakımı için gerekenleri bizzat yapacağını duyurarak, bir zamanlar aşık olduğu adama en büyük desteği verdi.
Dostunun yanından hiç ayrılmayan Taylor, aktörün ölümünden sonra da bir vakıf kurdu ve hayatını AIDS ile mücadeleye adadı. Onun izinden giden ünlü yıldızlar da AIDS kampanyalarında canla başla çalışmaya başladılar.
Hollywood’da değişti
Rock Hudson, 1925 yılında Chicago’nun banliyölerinden birinde doğmuştu. Asıl adı Roy Scherer’di. Küçük Roy, daha dört yaşındayken babası, onu ve annesini terkedip kayıplara karışmıştı. Ünlü aktör daha sonra üvey babasının adını aldı. O artık Roy Fitzgerald’dı. Chicagolu delikanlıyı Hollywood baştan yarattı. Dişleri yapılmış, ses tonu kalınlaştırılmış, adı Rock Hudson olarak değiştirilmişti. Üstelik bu eşcinsel delikanlı, sinemaseverlere, romantik çapkın olarak tanıtılmıştı. Kısacası, hayranlarının tanıdıkları, sevdikleri kişi gerçekte hiç yaşamamıştı.