Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2004 00:00
BAŞTAN söyleyeyim, benim düğünle, dernekle, nikahla hiç aram yoktur.Belki belki, ilk çocukluğumun ‘Park Otel’ salonunda ‘La Cumparsita’ çalan cazband görkeminden etkilenmiş olabilirim. Fakat, işte olup olacağı hepsi o kadar!‘Filan aile ebeveynleri, biricik kerime ve mahdumlarının bahtiyarlığına şeref vermenizden onur duyacaklardır’ türü davetiye alacağım diye ödüm patlar. Allah daima ‘bahtiyar’ kılsın da, aman benim ‘şeref vermem’ kusur kalsın.O gün mutlaka ‘kırk derece ateşlenirim’(!) ve kimseyi ‘onurlandırmam’(!).* * *NİTEKİM, bırakın el alemi, daha bıyığı bile terlememiş bir kopil toyluğuyla ilk ve son defa bizzat kendim nikáh masasına oturduğumda, ilkeme sadık kalmıştım. Hali vakti yerinde ‘gelin tarafı’nın ısrar ve dayatmasına rağmen ya on, ya da on iki kişinin katıldığı metazori bir kokteylden ötesine kesin rest çektim.Zaten, balıkçı kazak giymiş ‘güvey’in tarafını yalnız şahidim temsil etmişti.Gerisini, kısa bir süre karım diyeceğim kızcağızın familyası oluşturuyordu.* * *ÖTE yandan, dişçi muayenehanelerin dehşetinde beklerken baktıklarım hariç, İngilizce ‘people’dan dilimize önce ‘cemiyet havadisi’, sonra ‘toplum haberleri’ diye uyarlanan ve ‘yüksek sosyete’nin ıcısını cıcısını anlatan yayınları okumam.Ecnebisinde, ne Leydi Di’nin ipek duvak tülüyle; ne Oslo tahtı varisinin avam gelin adayıyla; ne de iki Monaco prensesinin iki düzine eskittiği kocalarla ilgilendim.Diğer taraftan, alaturka desem değil, alafranga desem hiç değil, iki camii arasında beynamaz yerli şamatalara ise mesleki zorunluluk dışında, göz bile atmam.Piştov namlusundan mermi, dansöz memesinden banknot ve de zevksizlik gustosunda ‘kitsch’ dökülen görmemişin oğlu düğün dernekten bana ne?Tabii, Başbakan’ın kızınınki olunca iş değişiyor!* * *HAYIR, sadece ‘başbakan’ sıfatını taşıyan bir şahıs olduğu için değil!Çünkü, Recep Tayyip Erdoğan sıradan bir ‘başbakan’ kimliği yansıtmıyor.AKP önderi aynı zamanda, Türkiye’de olduğu kadar tüm dünyada da ‘yeni tür İslami duyarlılığın’ veya ‘Müslüman demokrat’ eğilimin temsilcisi addediliyor.Zaten, Ahmet Necdet Sezer tüm ‘cumhur’u kucaklamak görevini es geçip, bizzat kendi ülkesi başbakanının evsahibi olduğu bir töreni dahi ‘şereflendirmeye’ buyurmasa da, Esra Erdoğan ve Berat Albayrak’ın düğününe yabancı liderin katılması, kayınpederin bu özelliğinden kaynaklanıyor.* * *VE, gerek davet insiyatifinin alınması; gerek konukların buna ‘icabet etmesi’; gerekse ülke sosyolojisine ayna tutması açısından, söz konusu düğün, Türkiye’nin önünü açan ve ‘medeniyetler çatışması’na darbe vuran mükemmel bir fırsat oldu.Eğer ‘İslami duyarlılık’tan bir liderin kızına ve damadına İsevi aidiyetten önderler nikáh şahitliği yapıyorsa; eğer aynı damat ‘muhafazakár burjuvazi’nin modernist dinamiklerini yansıtıyorsa; eğer tören estetiği ‘laikçi kitsch’lerden daha zevksiz bir görüntü sunmuyorsa, bunlar çok önemli şeylerdir ve değeri anlaşılmalıdır.Şu şöyle türban giymişti, bu böyle ziynet takmıştı, o öyle trafiği kapatmıştı türü ayrıntıya takılarak gerçeği reddetmek için ise kör gözlü ve kötü niyetli olmak gerekir. Ya da saplantıda ve ufuk darlığında Çankaya kiracısıyla yarışmak gerekir.Düğün dernekle hiç arası olmayan ben, düğünleriyle ülkemizin yeni adımlar atmasına hizmet ettikleri için, Esra ve Berat çiftine daha da çok bahtiyarlık diliyorum.
button