Güncelleme Tarihi:
En son Dubai Ralli’sine katıldınız. Nasıl bir deneyimdi sizin için?
Burcu Çetinkaya: Dubai’de çok farklı bir ortamda yarıştık. Çöl, kum... Yol nereden geçiyor anlaşılmıyor... Bunlar bizi zorlayan fiziksel şartlardı. Diğer yandan bir Orta Doğu ülkesinde modern Türk kızları olarak yarıştık. Bize “Hoş geldiniz” derken, o kadar hızlı gideceğimizi düşünmemişlerdi! 14 kez Orta Doğu Ralli Şampiyonu olan Mohammed Ben Sulayem ödül verirken bizi tebrik etti, daha sonra telefon açıp “Helal olsun” dedi, bu da en az ödül kadar değerliydi bizim için.
Karma bir yarış mıydı?
Çiçek Güney: Her yarışma gibi erkekler çoğunluktaydı. Kadınlar arasında birinci, Grup N’de erkeklerin de bulunduğu klasmanda ikinci olduk. Genel klasmanı ise beşinci olarak tamamladık. Daha önce hiç çölde yarışmamıştık. Gitmeden önce de “Aman kaybolursunuz, dikkat edin” deyip korkutmuşlardı bizi...
Çölde yolunuzu nasıl buldunuz?
Çiçek Güney: Normalde elinizde yol haritanız ve notlarınız olur ama orada belli yollar olmadığı için GPS’le elde ettiğimiz bilgilerle yarışı tamamladık.
Burcu Çetinkaya: Dubai Rallisi’nin normal bir yarıştan en önemli farkı da bu. Normal yarışta yolun paralelinde başka bir yol daha olmuyor. Çölde ise öyle bir ihtimal yok. “Deveden sola dön” gibi direktifler de veremiyorsunuz, çünkü develer hareket ediyor. Elinize bir GPS aleti veriyorlar. Çünkü hem kaybolmamanız hem de yolla ilgili hile yapmamanız gerekiyor.
BİR ORTA DOĞU ÜLKESİNDE İLK KEZ YARIŞTIK
Bu zorlu yarışa nasıl hazırlandınız?
Çiçek Güney: Her yarış gibi Dubai’de de antrenman günleri yapıldı.
Dubai Rallisi size neler kattı?
Çiçek Güney: Beş senedir birçok ülkede yarıştık ama hiç bir Orta Doğu ülkesinde yarışmamıştık. Başlangıçta biraz çekingen davrandık, bu yarıştan sonra ise önümüzdeki sene de katılmaya karar verdik.
Sırada hangi yarışlar var?
Burcu Çetinkaya: Pakistan’da 4x4 ciplerle bir ralliye katılacağız. Dakar Rallisi olacak.
Çiçek Güney: Pakistan’dan böyle bir davet almak bizim için çok hoş.
En yakın takipçinizle aranızda kaç kilometre var?
Burcu Çetinkaya: Maalesef çok uzakta...
Her meslekte bir son vardır. Siz ne zamana kadar yarışlara katılmayı hedefliyorsunuz?
Burcu Çetinkaya: 40-45 yaşından sonra aynı tempoda yarışmak zor...
ZEHİRLİ ÖRÜMCEK AYAĞIMI SOKTU
Gayet bakımlı iki sarışınsınız. Cinsiyetin pek de ön planda olmadığı bir iş yaptığınız için mi bu kadınsılık?
Çiçek Güney: O da var ama bunun karakterle de alakası var. İçimdeki küçük çocuk bana sürekli “O dağa tırman, burada yarış” diyor. Dışımda ise bakımlı olmak isteyen bir kadın var. Bakımlı olmak bana keyif veriyor.
Peki bu sert sporları seven iki bakımlı kadının vücutlarında ne gibi yaralar var?
Çiçek Güney: Benim vücudumda çok yara var... Snowboard yaparken ayak bileğim ve köprücük kemiğimi kırmıştım mesela. Daha sonra kar motorundan düşüp yeniden köprücük kemiğimi kırdım. 10 yaşındayken de ata biniyordum, atın tepmesi sonucu ince bağırsaklarım patladı. Tabii bunlar benim hatamdı ama milyonda bir insanın başına gelecek bir durum da beni buldu, Afrika’dan gelen zehirli bir örümcek ayağımı soktu. 3,5 ay sonunda kasığımdan doku ve deri nakli yapıldı o bölgeye.
Burcu Çetinkaya: Benim Çiçek gibi hayvanlarla sorunum yok! (Gülüyor) Ama ben de snowboard yaparken kolumu tam altı yerinden kırdım. İçine kemik nakli yaptılar. Kemikler fazla gelince kolumdaki sinirler kendilerini bıraktı, ikinci bir ameliyat oldum. Tam sinirler düzeldi derken kemik kaynamadı, bir ameliyat daha... Öncesinde de bacağımı kırmıştım, platin takılmıştı. 30 yaşındayım, bugüne kadar sekiz-dokuz kez ameliyat oldum.
HER ETABIN SONUNDA AİLELERİMİZİ ARIYORUZ
Bunca kazadan sonra nasıl korkmadan devam ediyorsunuz bu sporlara?
Çiçek Güney: Ben ata binmiyorum artık. O olay çok küçük yaşta başıma geldiği için pes ettim. Hayatta yenemediğim tek korkumdur... 2007’de snowboard yaparken geçirdiğim kazanın ardından da bende bir korku oluşmuştu ama üzerine giderek yenmeyi başardım.
Burcu Çetinkaya: Bu durum ralli için de geçerli. Şu ana kadar yaptığımız kazalar, benden kaynaklanan hatalardı. Tekrar direksiyona oturduğumda hem kendimi güvende hissetmem hem de Çiçek’e o güveni vermem için korkuyla savaşmam gerekiyor.
Aileleriniz de en az sizin kadar korkuyor olmalı...
Çiçek Güney: Hem de nasıl! Her etap sonunda kendi aileme ve Burcu’nun ailesine mesaj atıyorum “Biz iyiyiz” diye. Çünkü yarıştığım gün annemin ne kadar perişan olduğunu ve telefonun başında beklediğini biliyorum.
Burcu Çetinkaya: Çiçek’i ben ayartmışım gibi hissettiğim için ben de annem ve babamdan sonra onun annesini arıyorum. Bazen kendi annemden önce ona haber verdiğim de oluyor. Hepsi bizi bu konuda çok destekledi. Onlara özel bir teşekkür borcumuz var...
Hiç pes ettiğiniz olmuyor mu?
Çiçek Güney: Türkiye’de hiçbir şey kolay olmuyor. O yüzden büyük bir motivasyon ve inatla devam etmeniz gerekiyor. Bazen “Bu iş bu kadar!” dediğimiz de oluyor ama podyuma Türk bayrağıyla çıktığımızda aldığımız haz çok başka...
PARAYA KIYAN OLURSA BİRLİKTE PROGRAM YAPARIZ
Hiç birlikte televizyon programı yapmayı düşündünüz mü?
Çiçek Güney: Aslında bir kere teklif geldi ama ne yazık ki olmadı...
Burcu Çetinkaya: Otomobile hayatını adamış insanlara ulaşabiliyoruz, aslında çok güzel işler yapabiliriz ama bunun için büyük bütçeler gerekli. Bir de hayatımızla ilgili bir şey daha yapacaksak, buna değmeli. Parasına kıyıp kaliteli bir program yapmamızı isteyen biri çıkarsa, bir gün yaparız.
BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ
Çiçek Güney: Toplumun ralli sporuna bakış açısının değişmesi gerekiyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı, sporun sadece futbol ve basketboldan ibaret olmadığını göstermek için ana akım olmayan sporlara da destek veriyor, bu çok güzel. Ben de hem motor sporları hem de snowboard adına üzerime düşen görevi yaptığımı düşünüyorum. Dokuz yıldır Türkiye snowboard şampiyonuyum. Yurtdışında alacağım derecelerle ülkemi onurlandırmayı ve olimpiyatlara gitmeyi çok istiyorum.
Kapalı kız: Yeni Şafak gazetesinden Merve Sena Kılıç