Dr. Yanıt

Güncelleme Tarihi:

Dr. Yanıt
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 06, 2004 00:00

Kokarca spreyi hangi kimyasallardan oluÅŸurSoru: Kokarcanın çıkarttığı kokunun içindeki kimyasal bileÅŸimler nelerdir?Yanıt: Kokarcanın püskürttüğü yaÄŸlı spreyin içinde krotil merkaptan, izopentil merkaptan ve metil krotil disülfid bulunur. Bunların hepsi insan burnunun hissedebildiÄŸi pis kokulardır. Kokarca tehdit altında olduÄŸunu hissettiÄŸi anda, anusunun iç kısımlarında bulunan iki küçük keseden bu pis kokulu spreyi püskürtür. Hayvan sıvıyı bir metre öteye kadar püskürtürken, koku 2.5 kilometre öteden duyulabiliyor.Kıskançlık ne iÅŸe yarıyor?SORU: Ä°nsanlar veya canlılar neden kıskanç, kıskançlık ne iÅŸe yarıyor?YANIT: Kıskançlık, hayatta kalabilmek için gerekli olan bir duygu. Ä°nsanoÄŸlu neslini bu duygu sayesinde sürdürebiliyor.Richard Dawkins adındaki bilim, Türkçeye de çevrilen ‘Bencil Gen'' adındaki eserinde, evrim geçiren genlerin insan vücudundan geçici bir taşıyıcı olarak yararlandığını yazıyor. Cinsellik genler için iyidir, ancak cinselliÄŸin kadınlar ve erkekler üzerindeki evrimsel etkileri farklıdır.YaÅŸamları boyunca milyonlarca sperm üreten erkekler, genlerini gelecek nesillere aktarmak için mümkün olduÄŸunca fazla sayıda kadını hamile bırakmak zorunda. Ancak kadın sayısı spermler kadar çok olmadığından, bencil genlerinin dürtüsüyle erkekler, kadınlar için birbirleriyle yarışmak zorunda kalıyor. Öte yandan kadınlar, yaÅŸamları boyunca kısıtlı sayıda çocuk doÄŸurabildiklerinden, cinsel iliÅŸkide nicelikten çok niteliÄŸe önem veriyor. Bu durumda da kadınlar az sayıdaki zengin ve yakışıklı erkek için birbiriyle yarışmak zorunda kalıyor.Bu rekabet ortamı baÅŸka bir güç tarafından dengeleniyor:ışbirliÄŸi. Buzul Çağı'nda tek başına çocuÄŸunu ve kendini doyuramayan kadın erkeÄŸe muhtaç kalıyor. Erkek ise genlerini gelecek nesillere aktarmak için kadına gereksinim duyuyor. Ancak bu gereksinimin de bir bedeli var. Erkek, eÅŸine ve çocuÄŸuna bakmak için avlmanmak zorunda kalıyor. Ve o dönemin vahÅŸi koÅŸullarında tek başına avlanamayacağı için diÄŸer erkeklerle iÅŸbirliÄŸi yapıyor. Öte yandan kadın, çocuÄŸuna bakmak için çevresindeki kadınlara danışıyor ve onlardan yardım istiyor. Sonuçta ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Erkek diÄŸer erkeklerle hem yarışmak hem de iÅŸbirliÄŸi yapmak zorunda kalıyor. Kadınlar için de bu tablo farklı deÄŸil.Kıskançlık devredeÄ°ÅŸte bu aÅŸamada kıskançlık devreye giriyor. Bütün bu karmaşık yapı içinde aÅŸk ve sadakat bencil genin çıkarlarıyla çeliÅŸmeye baÅŸlıyor. ÖrneÄŸin, üç karısıyla memnun ve mesut yaÅŸayan bir erkek daha genç ve daha saÄŸlıklı bir kadın arayışından vazgeçebiliyor. Böyle bir olasılık bencil genin iÅŸine gelmiyor ve tehlikeyi bertaraf etmek için erkeÄŸi kıskançlık denilen illetin pençesine itiyor. Kıskançlığın etkisiyle erkek, üç kadından ne kadar memnun olursa olsun, dört karılı bir erkeÄŸe gıpta etmeye baÅŸlıyor. Ve sonuçta bir eÅŸ daha edinmeden (11 karılı erkeÄŸin karılarından birine el koyabiliyor) kıskançlığı yatışmıyor. Bu noktada bencil gen muradına erdiÄŸinden kışkırtma eylemine son veriyor.Benzer bir ÅŸekilde, kocası 10 koyuna sahip olan kadın, 11 koyunlu bir adamla evli olduÄŸu için arkadaşını kıskanıyor. Kadını zina dahil her türlü iliÅŸkiye zorlayan bu kıskançlık, kadının üstün genlere sahip bir erkekle çiftleÅŸmesine zemin hazırlıyor.Kıskançlık, temelde yetinme duygusunu ortadan kaldırıyor. Ne kadar üstün niteliklere sahip olursak olalım, yetersizlik hissi insanların yakasını bırakmıyor. Rölativite ile ilgili mi?Bilim adamlarına göre kıskançlık rölativite kavramıyla yakından ilintili. Çünkü genlerin dünyası da rölatif. Etoburlar ve otoburlar arasındaki rekabet bu rölativiteye en mükemmel örnek. Bir otobur saatte 30 kilometre hızla koÅŸabilse bile, bir etoburun saatte 31 kilometre hızla koÅŸabiliyor olması, otoburun yaÅŸam ÅŸansını ortadan kaldırıyor. Sonuçta evrimsel rekabet mutlak deÄŸil, rölatif bir olgu. Bu arada biyolojik bazı doÄŸruları da kabul etmek gerekiyor. ÖrneÄŸin balıklar denizde boÄŸulmaz, aÄŸaçlar fotosentez yapar, kuÅŸlar gökyüzünden yere düşmez. Ancak bu minimal doÄŸrular saÄŸlanır saÄŸlanmaz, canlılar ayrıntılarda birbirleriyle rekabete girer. Bu nedenle rölativite ortaya çıkar.Kıskançlığın etkileri yalnızca biyolojik alanda deÄŸil, sosyal alanlarda da kendini hissettiriyor. ÖrneÄŸin yoksullarla varsıllar arasındaki çeliÅŸkiler bir anlamda kıskançlıktan kaynaklanıyor. Dolayısıyla kıskançlık sosyal adalet kavramının da ortaya çıkmasına zemin hazırlamış oluyor.Toplumsal geliÅŸmeye bir göz atıldığında tek eÅŸli evliliklerin yaygınlaÅŸması, insan hakları kavramının kök salması, mülkiyet haklarının yasal temellere oturtulması kıskançlığın dolu dizgin gidiÅŸine set çekmeyi baÅŸaran önemli geliÅŸmeler. Bugün adalet duygusu kıskançlığın en büyük antikorlarından birisi. Böylece genler arasındaki bitmez tükenmez mücadele, sonunda insanların kıskançlıklarını daha kabul edilebilir ÅŸekillerde ortaya çıkartmasına neden oldu7 ölümcül günah nedir?SORU: Sık sık duyarız, 7 ölümcül günahın ne olduÄŸunu belirtir misiniz?YANIT: Kıskançlık, oburluk, öfke, kibir, tembellik, açgözlülük ve ÅŸehvet... Ahlaki açıdan günahın kurumsallaÅŸması 6.Yüzyıl'da Hıristiyanların dini lideri Papa Gregor tarafından gerçekleÅŸtirildi. 7 Ölümcül Günah kavramının yaratıcısıdır bu Papa; insanların içindeki olumsuz duyguları ve biyolojik gereksinimleri 7 ana baÅŸlık altında toplayarak, insanların barış ve uyum içinde yaÅŸayacaklarını sandı.Günah kavramının dinsel boyutunu din bilimcilere bırakıp, bilimsel yönünü ele aldığımızda, biyolojik etmenler ön plana çıkıyor. Kültürel tabu olarak toplumları büyük ölçüde etkileyen günah kavramı baÅŸlıca iki önemli biyolojik nedenden kaynaklanıyor. Birincisi ve en önemli olanı, bireyleri keyifli ve gerekli ÅŸeyleri (cinsellik ve yemek gibi) aşırıya vardırmasına engel olmasıdır. Ä°kincisi, bireylerin bencil içgüdüleri ile toplumların ortak çıkarları arasında denge kurmaktır. Bu görüşe göre, biyoloji ile kültürün çatıştığı noktada ortaya ahlak çıkıyor. Papa Gregor bugün saÄŸ olsaydı, büyük bir olasılıkla günah listesini güncelleÅŸtirir ve listeye yeni günahlar eklerdi. Süpermarketlerde büyük bir hırsla alışveriÅŸ yapan insanları görseydi, açgözlülük ve doyumsuzluÄŸu ön plana çıkartırdı. Göz yaÅŸarmasına çözüm var mı?SORU: SoÄŸan doÄŸramak çoÄŸunlukla gözleri yaÅŸartır. Bunu engellemenin bir yolu da bileÄŸin iç kısmını musluÄŸun altında tutup, birkaç saniye boyunca soÄŸuk su damlatmaktır. Bu nasıl açıklanır?YANIT: Gözlerin yaÅŸarmasına yol açan maddeler, gözyaşı bezlerine ulaÅŸmak için burundan geçer. Buna çok benzer bir ÅŸekilde, burun mukozasındaki bir damarın çatlaması sonucu ortaya çıkan burun kanaması, soÄŸuk ile temas yoluyla durdurulur. Bu nedenle halk arasında burun kanamasını durdurmak için hastanın sırtına bir deste soÄŸuk anahtar dokundurulur. Büyük bir olasılıkla bu damar daraltan etki, kanı durdurduÄŸu gibi gözyaşını da durdurabilir. Ne var ki kimse, haklı olarak kollarından soÄŸuk sular akarken soÄŸan doÄŸramak istemez.Gözlerin yaÅŸarmaması için soÄŸanı tepesinden kök kısmına doÄŸru kesmelidir. Gözleri yaÅŸartan kısım köklerdir. Ayrıca soÄŸanı kesmeden önce yarım saat buzdolabında bekletmek de yarar saÄŸlayabilir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!