Bir kere yaptırınca arkası kesilmiyor, sürekli yenisi isteniyor, bağımlılık halini alıyor. Her gün, yakınlarımızdan birinin aklına yeni bir dövme fikri geliyor: "Tam ayak bileğime bir yusufçuk istiyorum" ya da "Adımı Japon harfleriyle koluma yazdıracağım" gibi cümleler duyuyoruz. Eskiden dövme diğerlerinden sıyrılmak, bireyselleşmek için yaptırılırdı. Bu durumda, acaba çok yakın bir gelecekte el değmemiş dövmesiz vücutlar mı makbul olacak?
Bu satırları okurken kalabalık bir mekandaysanız etrafınıza dikkatli gözlerle bakın. Sizce de dövme tabu olmaktan çıkmadı mı?
Dövme yaptırma geleneği çok eski. M.Ö 2000’lere, eski Mısır’a kadar uzanıyor. Ama eski Yunanlılar ve Romalılar dövmeyi barbarlara özgü sayarlardı, onların devrinde suçlular ve kölelerde dövme vardı. Hintliler, Japonlar, Amerika yerlileri ve bazı Afrika kabileleri ise dövmeyi süs olarak kullanırdı.
19. yüzyıl sonunda dövme Batı’da, aristokratlar arasında çok moda oldu. Churchill’in ve annesinin, İngiltere Kralı V. George’un dövmeleri vardı. Şimdikilerden farkı, dövmelerin o zaman çok az görünmesiydi. 100 yıl sonra dövme yeniden popüler oldu. Bugünün modern aristokratları, dövmelerinin görünmesinden hiç endişe duymuyor. Aksine ne kadar görünürse o kadar makbul. Çünkü dövme bir çeşit mesaj. Kişinin ne kadar cesur, ne kadar farklı ve en önemlisi ne kadar yaratıcı olduğunu gösteriyor. Rock ve
film yıldızları, mankenler ve modacıların dövmeleri birbiriyle yarışıyor.
Çok dövmesi olanların başında Angelina Jolie, David Beckham ve Amy Winehouse geliyor. Moda tasarımcıları arasında ise John Galliano ve Alexander McQueen çok iddialı. Türkiye’de DJ Berna Öztürk, şarkıcı Sibel Tüzün, Demir Demirkan, manken Ece Gürsel gibi isimler ilk akla geliyor. Özlem Tekin, yaşlanınca vücudunun dövmelerle kaplı olmasını istiyor.
DÖVMESİ VAR DİYE DEFİLEDEN ATILDIBundan 10-15 yıl önce mankenler asla dövme yaptıramazdı. Oysa şimdi Gisele Bunchen gibi dünyanın en çok kazanan modellerinin bile dövmesi var. Türk mankenleri Tuğçe Kazaz, Ebru Şallı, Kıvanç Tatlıtuğ da dövmeli.
Vogue dergisinin yazarı Daisy Garnet değişimi şöyle anlatıyor: "Eskiden vücudunun bir yerinde dövme olan model iş bulamazdı. Çünkü tasarımcılar modelin vücudunun tuval gibi boş olmasını isterdi." Yazıda Take 2 adlı ajansın yöneticisi Melissa Richardson’ın görüşlerine de yer veriliyor: "Bu işe 1982’de başladım. O zamanlar bir tek Charlotte Weston adlı çok güzel bir mankenin dövmesi vardı. Sırtında bir kedi, omzunda da bir yarasa. Bu bizim için kabus olmuştu. O zamanlar dijital fotoğraf yoktu. Dövmeleri kapatabilmek için saatlerce makyaj yapılırdı. Kız da bu dövmeleri yaptırdığına binlerce kere pişman olmuştu."
Melissa Richardson, 1992’de Eve Salvail adlı bir modelin kafasında ejderha dövmesi var diye Prada defilesinden kovulduğunu da hatırlatıyor. Ama bugün işler tamamen tersine dönmüş durumda. Danimarkalı model Freja Beha Erichsen’ın tam 12 dövmesi var. Prada defilesi dahil bir çok marka için podyuma çıkıyor. Dövmelerini şöyle anlatıyor: "Üst sol kolumda bir silah, bileğimde üç çember, sırtımda bir sürü yazı var. Aklıma yeni bir fikir gelince heyecanlanıyorum, bir an önce gidip yaptırmak istiyorum. Dövme yaptırmanın zevki orada başlıyor."
Türkiye’de de bir mankenin dövmeli olması artık dezavantaj değil. Hatta bazı moda fotoğrafçıları dövmeli mankenlerle çalışmayı daha eğlenceli buluyor. Eğer dövme çekimin konseptiyle ters düşüyorsa dijital makyaj, yani photoshop imdada yetişiyor, hiç sorun olmuyor.
DÖVMECİLER İKİ EKOL:ARACI VE SANATÇI Gelelim dövmecilerin cephesine... Hemen hepsi kendi vücutlarına dövme yaptırarak işe başlamış. New York’un en meşhur isimlerinden Rachel Feinstein mesleki yolculuğunu şöyle anlatıyor: "1989’da 18 yaşındayken ilk dövmemi yaptırdım. O zamanlar dövme dükkanı açmak hijyen nedeniyle yasaktı. Ben illegal bir yere gidip koluma bir vajina yaptırdım. İçinden karıncalar çıkıyor, omzumdaki yusufçuğu öldürmeye gidiyordu. Böyle bir hikaye kurgulamıştım. Şimdi düşünüyorum da çok cesurmuşum."
Rachel Feinstein, dövmeye olan ilgisi nedeniyle dövmeci olmaya karar vermiş biri. Çoğu insan dövmeyi, kendi bireyselliğini ortaya koymak için yaptırıyor ama Feinstein’a göre dövme hiç de bireysel değil: "Siz ne istemiş olursanız olun, dövme dövmeyi yapan kişinin eseridir. Onun işidir, onun dokunuşudur." Kendini sanatçı olarak, dövme yaptığı kişiyi de tuvali olarak görüyor. Herhangi biri, yaptığı deseni değiştirmesini isterse çok şaşırıyor ve en çok lekesiz çıplak bir vücut gördüğünde heyecanlanıyor.
Türkiye’nin en önemli dövme ustalarından Beyoğlu’ndaki Blacksee Tattoo’nun sahibi Ruhsel Donbalak, Rachel gibi düşünenlerin azınlık olduğunu söylüyor. Toplasanız yüzde ikiyi bile bulmazmış: "Benim içinde bulunduğum ekol çoğunlukta. Biz daha farklı düşünüyoruz. Ben insanın ruhunu dışarı çıkarmasına yardımcı oluyorum. Aracıyım yani. Ruhunu dışarı çıkarırken ellerime alıyorum. Evet parmak izim değiyor ama o kadar. Rachel gibi düşünenler vücut süsleme sanatçısıdır. Gerçek dövmeci, ruhlarla temas eden kişidir."
ABD’DE HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ DÖVMELİ
İngiliz Vogue dergisinin ağustos sayısında yer alan dövmeyle ilgili bir yazıda, ABD’de Harris tarafından yapılan bir kamuoyu araştırmasından sözediliyor. 2003 yılında ilk araştırmaya göre, 25-29 arasındaki gençlerin üçte birinde dövme varmış. 2006 rakamlarına göre ise Amerika’da dövmesi olan yetişkin sayısı 30 milyon civarında, yani her dört yetişkin Amerikalının birinde dövme var. Türkiye’de henüz yapılmış bir araştırma yok ama görünen köy kılavuz istemiyor.
BİR BAŞKASININ İSMİNİ YAZDIRMAK ÇOK RİSKLİ Dövme deyince bir çok insanın aklına en sevdiğinin ismini yazdırmak geliyor. Eğer bu kişi, hayatınızdan asla çıkmayacak biriyse sorun yok. Örneğin Çağla Şikel, bir süre önce kaybettiği babasının imzasını koluna çizdirdi. Fakat çoğu zaman insanlar sevgililerinin, eşlerinin, isimlerini dövme yaptırmanın bedelini ağır ödüyor. Örneğin oyuncu Tuba Ünsal, Mustafa Sandal’la birlikteyken elinin üzerine "M" yazdırmıştı. Ayrıldıktan sonra lazerle sildirdi ancak elinin üzerinde ufak bir iz kaldı. Selin Denizli ise İlhan Mansız ile birlikteyken yaptırdığı kartal dövmesini sonradan meleğe çevirdi. Bu hataya Angelina Jolie de düştü. Eski kocası Billy Bob Thornton’la evliyken yaptırdığı Billy Bob dövmesini Brad Pitt’le tanışınca sildirdi. Ama sildirmeyenler de var. Oyuncu Deniz Uğur’un Tamer Karadağlı ile birlikteyken yaptırdığı T dövmesi omuzunda hala duruyor. Bu aslında tüm dünyada bir tartışma konusu. Bir grup, dövmenin aşık olunan insanla ilgisi olmadığına, insanın yaşadığı bir hikayeden arda kalan izi ömür boyu vücudunda taşıyabileceğine inanıyor, bu nedenle silme çabasını gereksiz buluyor. Ama genellikle yeni sevgililer bu açıklamayla tatmin olmuyor.
ÇIPLAK HİSSEDİYORLAR
Kate Moss’un sırtındaki dövmeyi Hint asıllı Saira Hunjan yaptı. Hunjan 17 yaşındayken kendine ilk dövmesini yapmış. Her yeri dövmelerle dolu. Çünkü dövmeleri olmadan kendini çıplak hissediyor. Bu, dövme yaptıranların çoğunda olan bir duygu. Şarkıcı Alice Temple son olarak sırtına Japon usulü kocaman bir dövme yaptırdı. "Be with you in an minute" adlı albümünün kapağına da dövmesinin fotoğrafını koydu. Temple "Dövme yaptırmaya 20 yaşında başladım" diye anlatıyor. "Şu an 40 yaşındayım. Neredeyse her yıl bir tane yaptırdım. Yavaş yavaş vücudumu kaplıyorum. Boynumda, parmaklarımda, parmaklarımın arasında dövme var."
Ayakkabı alır gibi dövme yaptırılmaz
6 Dövmeci Ruhsel Donbalak: Önemli olan kişinin ruhunu dışarı yansıtması. Birinin dövmesinin aynısını sizin de yaptırmanız uygun olmaz. Ayakkabı ya da küpe alır gibi dövme yaptırılmaz. Dövme yaptıracaklara önerim akıllarındaki fikri iyi bir süzgeçten geçirsinler.
DÖVME MODASI
Denizci dövmelerini Amy Winehouse meşhur etti
Dövmeyle denizcilik arasındaki ilişki çok eski ve evrensel. Yüzyıllardan beri Japon denizcisi de yaptırıyor, İngiliz denizcisi de. Tahitili denizciler dövmelerin kendilerini boğulmaktan kurtardığına inandıkları için vücutlarının bir yerine mutlaka çapa dövmesi yaptırırdı. Diğer bilinen denizci figürleri ise çıplak kadınlar ve nal. Bunların çoğu son dönemin müzik starı Amy Winehouse’un vücudunda var. Evet biraz eski ekol. Ama Winehouse bu ruhu yansıtmak istiyor. Sayesinde denizci dövmeleri tekrar önem kazandı. Halbuki bir yıl öncesine kadar herkes Afrika kabilelerine ait figürleri dövme yaptırıyordu.
Başka alfabelerin harfleri esrarengiz geliyor
Bir başka moda Japon, Çin, Hindu ve Arap alfabesiyle yazılmış yazılar. İnsanlar bu alfabeleri bilmeseler de, hatta belki bilmedikleri için, harflerin grafik görüntüsüyle ruhlarını ortaya koyduklarına inanıyor.
Türkiye’deki ünlüler güneşi çok seviyor
Türkiye’deki ünlülerin en sevdiği dövme deseni güneş. Zuhal Olcay, Burcu Güneş, Kenan Doğulu ve Berna Laçin’in dövmeleri güneş şeklinde. Yıldız dövmelerini trend yapanlar ise Siena Miller ve Gisele Bunchen.
KİMDE NE VAR?
Angelina Jolie
Kaplan dövmesi (sırtının alt kısmında), ejderha (sol kolunda), Arapça harflerle ’İradenin Gücü’ (sağ kolunun iç kısmında), Pali dilinde büyüler (sol omuz boşluğunda), çocuklarının doğum yerlerinin koordinatlarını gösteren üç harita (sol omzunda), ’Haklarınızı Bilin’ (boyun arkasında), H harfi (sol bileğinde), ’Beni besleyen aynı zamanda öldürür’(sol kalçasında).
Charlize Theron
Sağ ayağında çiçek dövmesi.
Sean Connery
Sağ kolunda ’Özgür İskoçya’ ve ’Anne ve Baba’.
Colin Farrell
Sağ kolunda Tahiti’den kabilesel bir figür. Sol kolunda haç ve "Carpe Diem" (Anı yaşa) dövmesi var
Tuğçe Kazaz
Belinde sevişen iki sevgili, ayak bileğinde ve kolunda çiçek figürleri.
Kıvanç Tatlıtuğ
Kolunda "Only Allah can judge me" (Beni ancak Allah yargılayabilir) yazısı.
Penelope Cruz
Sağ ayak bileğinde 883 sayısı.
Halle Berry
Sağ üst bacağında çiçek dövmesi.
Robert De Niro
Sağ omzunda panter dövmesi.
Teoman
En çok dikkat çeken dövmesi sol kolundaki insan gözü.
Aşkın Nur Yengi
Sırtında melek dövmesi var.
Demet Akalın
Sevgilisi Oğuz Kayhan’ın adı "Oğuz" sağ elinin yüzük parmağında. Sırtında "Oğuz", "Demet" ve "Bağlan" kelimeleri.
Demet Şener
Sağ kolunda bir dövmesi var.
Sanem Çelik
Sırtının sağ kısmında uçan martılar.
Ece Gürsel
Sırtında zümrüt taşı, kasığında erkek arkadaşının adının baş harfi, sol kolunda kendi adı, sağ kolunda annesinin adı, ayak bileğinde Nietzsche’nin ünlü özdeyişi "Beni öldürmeyen acı güçlendirir."
Demir Demirkan
Sırtında ve ensesinde çeşitli figürler.
Harun Kolçak
Sağ elinin parmaklarında "anne", sol elinin parmaklarına da "baba" kelimeleri.
Gökhan Özen
Sağ kolunun dirsek altında "independent" (bağımsız).
Hayko Cepkin
Karnında "The Crow"un simgesi var.
Mehmet Günsür
Sol kolunda iki yunus ile bir güneş.
Berna Laçin
Omuzunda güneş.
Vildan Atasever
Aslan Kral’ı izledikten sonra çizgi filmin karakterlerinden Simba’nın dövmesini yaptırdı.