Güncelleme Tarihi:
Can, "Bütün Yeşilçam’ı, özellikle dört yapraklı yoncayı bu konserde görmek istiyorum. Yoksa Belkıs Hanım adına çok üzülürüm" diyor.
Özellikle yaz konserlerinizde ustaları unutmuyorsunuz. Geçen yıl Nesrin Topkapı ile birlikte sahneye çıkmıştınız, bu yıl da yanınızda Belkıs Özener olacak... - Sibel Can: Ustaları hiçbirimiz unutmamalıyız. Belkıs Hanım, gerçekten Türk filmlerine sesiyle hayat veren bir isim. O kadar güzel, o kadar yumuşacık okuyor ki... O nasıl unutulur? İzleyerek büyüdüğüm bütün Türk filmlerinde hep o vardı. 12 Ağustos’ta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda birlikte sahneye çıkacağız.
n Ustalar çok ihmal ediliyorlar, öyle değil mi? - S.C: Eskiler zaten yıllarca bu ustaları arayıp sormamakla hata etmiş. Şimdiki gençler de öyle. Ama ben bir müzisyen kızıyım. Türk Müziği ile büyüdüm, o yüzden Türk Müziği’ne emek veren herkesin önünde eğilirim.
n Belkıs Hanım’ın hep sesini duyduk ama kendisini hiç tanımadık. Bu kadar muhteşem bir yorumcunun yıllarca seyirciyle buluşamaması çok acı... - S.C: Ben hálá inanamıyorum. Dediğiniz gibi bu kadar muhteşem bir yorumcu, bu kadar kıymetli bir sanatçı, yıllar geçmiş hálá seyirciyle doğru dürüst göz göze, gönül gönüle gelememiş. Ne kadar acı... Aynı şey bu filmler için de geçerli. Belkıs Hanım’ın şarkıları ve sesi, o filmlere ayrı bir hayat vermiş. Ama o hiç tanınmıyor, bilinmiyor. Yazık, çok yazık! O yüzden sanat müziğine gönül vermiş biri olarak benim Belkis Hanım’ı sahneye çıkarmam, seyirciyle buluşturmam boynumun borcuydu.
USTAYA VEFA GÖSTERÄ°LMELÄ° n Belkıs Hanım’ın albümlerini dinlediniz mi? - S.C: Çıkar çıkmaz ilk alan benim. Öyle baÅŸarılı oldu ki albümü... Tiraj rekoru kırdı. Günümüz sanatçıları şöyle bir düşünsünler bakalım. Yeni çıkan albümlerin hiçbiri Belkıs Hanım’ın albümleri kadar satmadı. Â
- Belkıs Özener: Sibel’in övgü dolu sözleri beni çok duygulandırdı.
- S.C: Beni kırmayıp, teklifimi kabul ettiğiniz için ben teşekkür ederim.
n Belkıs Hanım, dört ay önce "Sahibinin Sesinden" adıyla, Yeşilçam şarkılarından oluşan bir albüm çıkardınız. Peki şimdiye kadar neden susmuştunuz? - B.Ö: Mütevazı kişiliğimden dolayı. Kendimi ön plana çıkarmak istemedim. Sonra eşim vefat etti. Çocuklarım çok küçükken öksüz kaldı. O üzüntüden dolayı da biraz uzak kaldım. Çocuklarıma sarıldım. Onları büyütmem gerekiyordu. Allah’a şükür hepsini aslanlar gibi yetiştirdim. Torunlarıma ninni söylerken ya da onları sallarken ekranda sesimi duymak bana haz veriyordu, ama bu durum bir o kadar da canımı acıtıyordu. Yalnız Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Filiz Akın değil, Zeynep Aksu, Selda Alkor, Sema Özcan, Feri Cansel gibi 10 starı okumuşum. Türkan Şoray’lı filmler ise 150’den fazla. Hiçbirini birbirinden ayırt etmezdim ama Türkan’ı sesime çok yakıştırırdım. Sonra Mine Mutlu’nun filminde "Civciv Çıkacak, Kuş Çıkacak" şarkısını da seslendirdim. Bu şarkıyı aslında kasete koymayacaktık.
n Neden? - B.Ö: Erotik filmdi ya... Benim sanatıma bir şey getirir mi diye düşündüm. Biraz da beni yetiştiren Alaaddin Yavaşça açısından düşündüm koymamayı. Ayıplamasınlar diye. Ama sonra bana, "Koymalısınız. Sinema nereden nereye gelmiş" dediler. Düşündüm, doğruydu. Gençlere sinemanın nereden nereye geldiğini anlatmak gerekiyor. Ben bu albümde şarkılarla bir hikaye anlattım zaten. 40 yıl sonra hatırlandım işte. 40 yıl ne demek biliyor musunuz? Bir ömür. 40 yıl bir kenarda kaldım. Şimdi ödüller, tebrikler alıyorum, mutluyum tabii.
n Peki Belkıs Hanım, acaba siz de biraz ön plana çıkmayı istememiÅŸ olabilir misiniz? Ä°steseydiniz baÅŸarırdınız gibi geliyor bana... - B.Ö: Ön plana çıkmak istemeyiÅŸim bir yana, acaba ne düşünürler diye de yapmadım. ÇekingenliÄŸimden yani... Unkapanı’nın yolunu bilmem. Hadi buldum diyelim; bir firmanın kapısını çalsam bana "Vakit geçmiÅŸ hanımefendi. Yapacak bir ÅŸey yok" denseydi ne yapardım? Sonra Türkan Hanım’ın kapısına gidip "Siz benim güzel görüntümsünüz" desem acaba yardımcısına kapıyı açtırır mıydı, yardımcı olur muydu, yol gösterir miydi?Â
- S.C: Tabii ki yardımcı olurdu. Siz çok içinize kapanıksınız, çok da ince düşünüyorsunuz.
- B.Ö: Ama gerçekleri gördüm. Benim için "O bir fûl’dür koklayınca solar" diye yazıldı. Fûl çiçeÄŸi vardır, beyaz bir güldür. Koklanınca hakikaten kararır. Ben bu camiaya ayak uyduramadım. ÇekingenliÄŸimden sanırım.Â
YEŞİLÇAM’IN USTALARI GELMELÄ° n Sibel Hanım’dan teklif gelince neler hissettiniz? - B.Ö: Aslında birinden teklif gelir ve o kiÅŸi benim formatıma uymazsa, ben de reddetmek zorunda kalırsam diye çok korkuyordum. Teklif Sibel Hanım’dan gelince hiç düşünmeden kabul ettim. Â
- S.C: Bu bir ilk olacak. Belkıs Hanım ilk defa büyük bir kalabalıkla karşı karşıya gelecek. Zaten albümü çıktığı günden itibaren şunu düşündüm: Belkıs Özener müthiş bir ses. Neden bu kadar geri planda kaldı, neden fırsat verilmedi? Düşünürken birlikte sahneye çıkma fikri aklıma geldi. Ve hemen kendisine teklif götürdüm.
MUAZZEZ ERSOY SELAM BÄ°LE VERMEDÄ°
B.Ö: Muazzez Ersoy, nostalji serilerinin hepsini benim ÅŸarkılarımla yaptı.Â
S.C: Muazzez Ersoy da gelsin izlemeye...
B.Ö: Ben onun programlarına gittim. Ama o ÅŸimdiye kadar bana bir selam bile vermedi. Benim filmcilerden çok ona sitemim var. Tabii yapsın, o da çok güzel okuyor. Ama bir selam çok ÅŸey ifade eder. Benim adımı aÄŸzına bile almadı. O da iyi yüreklidir, inanıyorum tabii ama insan yine de kırılıyor iÅŸte.Â
S.C: Kötülükten değil, unutmuştur.
B.Ö: Olabilir tabii. Ben bir ÅŸey daha söylemek istiyorum. Sibel farkında olmadan emekçilerin sesi olacak. Ãœmit Utku’ya göre ben 700 sinema emekçisinin sözcüsü olmuÅŸum. Åžimdi Sibel olacak. TeÅŸekkürler Sibel’ciÄŸim...Â