Dört sene daha gay olduğumu açıklayamam diyordum bugün geldiğim noktaya bak
Güncelleme Tarihi:
Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2005 00:01
19 yaşındaki Türk genci Suat Bahçeci, Almanya’nın en yakışıklı homoseksüeli seçildi. Yarışmaya katılan 50’ye yakın sarışın gay’i eledi, birinci oldu ve Almanya’nın 2004 Mister Gay unvanını aldı. Suat Bahçeci yalan söylemekten bıktığı için bir hamlede cinsel tercihini herkese açıkladı. Türkiye’deki gay’lerin de onu örnek almasını istiyor.
Mayıs ayında Amerika’da düzenlenecek dünya finalinde Almanya’yı temsil edeceği için çok heyecanlı. Şu sıralar vaktini fotoğraf imzalamakla geçiriyor. Bu iş için üç saatte 1000 Euro kazanıyor.
Nereden çıktı bu Mister Gay olayı?
- Duyduğum ve imrendiğim bir yarışmaydı. Bir gün gay diskosunda arkadaşlarımla eğlenirken yanıma bir adam gelip yarışmaya katılmak isteyip istemediğimi sordu. Hiç düşünmeden kabul ettim. Sonra ‘Ben ne yaptım’ diye dövündüm ama iş işten geçmişti.
Yarışmaya girdiğinizden ailenizin haberi var mıydı?
- Söylemedim, söyleyemedim. Önce Frankfurt elemesini, sonra Almanya’yı kazandım. Kazandıktan iki gün sonra öğrendiler.
ADANA’DAKİ AKRABALAR SİZDEN ÖĞRENECEK
İki gün sonra mı söylediniz?
- Söylemedim. Gazetede fotoğrafımı gördüler. Ve herkes şoke oldu. Böyle bir şey beklemiyorlardı. Hele hele benden hiç beklemiyorlardı. Çünkü gay olduğumu onlara hiç çaktırmadım. Kabul etmekte çok zorlandılar. Ne olursa olsun Türk ailesiyiz. Modern bir aileyiz ama bu durum bizde de sorun çıkardı. Adana’daki akrabalar hálá bilmiyor. Sizin sayenizde öğrenecekler.
Ailenizin haberi yokken birdenbire böyle bir yarışmaya katılmaya nasıl cesaret ettiniz?
- Bir anda deli cesareti geldi. Yalan söylemek beni çok rahatsız ediyordu. Hayatta en sevmediğim şey yalan. Aslında o adam diskoda yanıma gelmeden önce arkadaşlarımla cinsel kimliğimi açıklamak konusunda konuşuyorduk. Ben en az dört sene daha gay olduğumu açıklayamam diyordum. Bugün geldiğim noktaya bak. Mister Gay oldum.
Birinci olacağınızı tahmin eder miydiniz?
- Bu yarışma 10 seneden beri var. 10 yıldır hiç esmer bir erkek birinci olmadı. Hep sarışın mavi gözlü Almanlar birinci oldu. Ben yarışmaya katıldığımda arkadaşlarım ‘Tamam yakışıklısın ama kazanamazsın’ diyorlardı. Bense açıkçası içten içe beni seçeceklerini hissediyordum. Çünkü bu yarışmayı kazanmak için kaslı bir vücut gerekiyor. Ben de 14 yaşımdan beri vücut geliştirme yapıyorum.
Güzellik yarışmalarında bilgi soruları da sorarlar ya size de soruyorlar mı?
- Evet sordular. Eğer Almanya Mister Gay olursan ne yapacaksın, dediler. Bir de hayalimdeki erkeği tarif etmemi istediler.
Ne cevap verdiniz?
- İlkine, ‘Türk gay’lerin kendilerini saklamalarına son verirdim. Bir de AIDS yararına parti yapardım’ dedim. Yaptım da zaten. İkincisine ise hayalimdeki erkeğin belli bir tipi olmadığını söyledim. Kaşın gözün ne renk olduğunun önemi yok. Önemli olan kalplerin uyması.
Politik bir cevap olmuş bu!
- Evet herkesin gönlünü kazandı. Salonda alkış koptu.
Jüri üyeleri arasında kimler var?
- Almanya’nın en tanınmış insanları. Hepsi gay değil ama kadınlar da var.
KADINLARDA ÇILGINENERJİ YOK
Yarışmadan sonra hayatınız değişti mi?
- Hem de nasıl! Röportajlar yapıyorum, gelen teklifleri değerlendiriyorum. Beni yeni açılan diskoların açılışına davet ediyorlar. Bir locada kral koltuğu gibi bir koltuk hazırlıyorlar benim için. Oturup fotoğraflarımı imzalıyorum. Bu iş için üç saatliğine 1000 Euro alıyorum.
Sizinle para karşılığı seks yapmak isteyen adamlar var mı?
- Arada sırada böyle sapıklar çıkıyor ama kesinlikle yapmam. Yeterince para kazanıyorum zaten. Allah’a şükür ihtiyacım yok.
Erkek arkadaşınız var mı?
- Şu anda yok. Kalbim ailemin ve arkadaşlarımın.
Bir kadın var mı peki?
- Kadınlarla frekansım tutmuyor. Ben çok çılgın, deli dolu birisiyim. Kadınlarda, kızlarda bu enerji yok.
Hiç kadınlara ilgi duymadınız mı?
- Duydum. Ama ilk sevgilim bir erkekti. 11 yaşındaydım. 12 yaşındayken bir kıza ilgi duydum. 18 yaşına kadar ara ara kızlarla ara ara erkeklerle birlikte oldum. Son bir yıldır ise gay’im.
Sahiplenen taraf mısınız, sahipleniyor musunuz?
- Ben sahipleniyorum. Yani ben aktifim, partnerim pasif.
Hayatınızda hiç kadın olmayacak mı peki?
- Belli olmaz. Bugün hayatımın kadınıyla tanışırsam her şeyi bırakır onunla birlikte olurum.
Sarı Alman gay’ler arasında bulunmaz Hint kumaşıyım
Türkiye’de yaşıyor olsan bu yarışmaya yine de katılır mıydın?
- Hayır katılmazdım. Türkiye çok modernleşti ama bu gay konusu hálá tabu. Ben Taksim’deki gay barlara da gittim. Bütün gay’ler girip çıkarken etraflarına bakıyorlar. Korkuyorlar çünkü.
Alman gay’ler ile ilişkiniz nasıl peki, sizi aralarına almakta zorlandılar mı?
- Jet hızıyla aldılar, ne zorlanması! Çünkü buradaki bütün gay’ler sapsarı. Ben bir ortama girdiğim zaman hemen fark ediliyorum. Bulunmaz Hint kumaşı muamelesi görüyorum.
ALMAN BASINI TARTIŞIYOR
Birinci olduğum günden beri Alman basını ‘Bir Türk nasıl olur da bizi temsil eder’ diye tartışıyor. Bal gibi de eder. Türküm ama Almanya’da yaşıyorum. Almancam bazı Almanlardan daha iyi. Alman kültürünü birçoklarından iyi biliyorum.
MODACI OLMAK İSTİYOR
Suat Bahçeci, Almanya doğumlu. Annesi Giresunlu, babası Adanalı. Babası Sami Bey, kanuni imiş. 10 yıl önce ölmüş. Annesi şimdi Frankfurt’ta bir restoran işletiyor. Bu arada okul devam ederken garsonluk, aerobik ve dans öğretmenliği, spor öğretmenliği, mankenlik gibi işler de yapıyor. Gönlünden geçen iş, tasarımcılık. İngiltere’de St. Martin’de moda okumak istediğini söylüyor.
Nereden çıktı bu Mister Gay olayı?
- Duyduğum ve imrendiğim bir yarışmaydı. Bir gün gay diskosunda arkadaşlarımla eğlenirken yanıma bir adam gelip yarışmaya katılmak isteyip istemediğimi sordu. Hiç düşünmeden kabul ettim. Sonra ‘Ben ne yaptım’ diye dövündüm ama iş işten geçmişti.
Yarışmaya girdiğinizden ailenizin haberi var mıydı?
- Söylemedim, söyleyemedim. Önce Frankfurt elemesini, sonra Almanya’yı kazandım. Kazandıktan iki gün sonra öğrendiler.
ADANA’DAKİ AKRABALAR SİZDEN ÖĞRENECEK
İki gün sonra mı söylediniz?
- Söylemedim. Gazetede fotoğrafımı gördüler. Ve herkes şoke oldu. Böyle bir şey beklemiyorlardı. Hele hele benden hiç beklemiyorlardı. Çünkü gay olduğumu onlara hiç çaktırmadım. Kabul etmekte çok zorlandılar. Ne olursa olsun Türk ailesiyiz. Modern bir aileyiz ama bu durum bizde de sorun çıkardı. Adana’daki akrabalar hálá bilmiyor. Sizin sayenizde öğrenecekler.
Ailenizin haberi yokken birdenbire böyle bir yarışmaya katılmaya nasıl cesaret ettiniz?
- Bir anda deli cesareti geldi. Yalan söylemek beni çok rahatsız ediyordu. Hayatta en sevmediğim şey yalan. Aslında o adam diskoda yanıma gelmeden önce arkadaşlarımla cinsel kimliğimi açıklamak konusunda konuşuyorduk. Ben en az dört sene daha gay olduğumu açıklayamam diyordum. Bugün geldiğim noktaya bak. Mister Gay oldum.
Birinci olacağınızı tahmin eder miydiniz?
- Bu yarışma 10 seneden beri var. 10 yıldır hiç esmer bir erkek birinci olmadı. Hep sarışın mavi gözlü Almanlar birinci oldu. Ben yarışmaya katıldığımda arkadaşlarım ‘Tamam yakışıklısın ama kazanamazsın’ diyorlardı. Bense açıkçası içten içe beni seçeceklerini hissediyordum. Çünkü bu yarışmayı kazanmak için kaslı bir vücut gerekiyor. Ben de 14 yaşımdan beri vücut geliştirme yapıyorum.
Güzellik yarışmalarında bilgi soruları da sorarlar ya size de soruyorlar mı?
- Evet sordular. Eğer Almanya Mister Gay olursan ne yapacaksın, dediler. Bir de hayalimdeki erkeği tarif etmemi istediler.
Ne cevap verdiniz?
- İlkine, ‘Türk gay’lerin kendilerini saklamalarına son verirdim. Bir de AIDS yararına parti yapardım’ dedim. Yaptım da zaten. İkincisine ise hayalimdeki erkeğin belli bir tipi olmadığını söyledim. Kaşın gözün ne renk olduğunun önemi yok. Önemli olan kalplerin uyması.
Politik bir cevap olmuş bu!
- Evet herkesin gönlünü kazandı. Salonda alkış koptu.
Jüri üyeleri arasında kimler var?
- Almanya’nın en tanınmış insanları. Hepsi gay değil ama kadınlar da var.
KADINLARDA ÇILGINENERJİ YOK
Yarışmadan sonra hayatınız değişti mi?
- Hem de nasıl! Röportajlar yapıyorum, gelen teklifleri değerlendiriyorum. Beni yeni açılan diskoların açılışına davet ediyorlar. Bir locada kral koltuğu gibi bir koltuk hazırlıyorlar benim için. Oturup fotoğraflarımı imzalıyorum. Bu iş için üç saatliğine 1000 Euro alıyorum.
Sizinle para karşılığı seks yapmak isteyen adamlar var mı?
- Arada sırada böyle sapıklar çıkıyor ama kesinlikle yapmam. Yeterince para kazanıyorum zaten. Allah’a şükür ihtiyacım yok.
Erkek arkadaşınız var mı?
- Şu anda yok. Kalbim ailemin ve arkadaşlarımın.
Bir kadın var mı peki?
- Kadınlarla frekansım tutmuyor. Ben çok çılgın, deli dolu birisiyim. Kadınlarda, kızlarda bu enerji yok.
Hiç kadınlara ilgi duymadınız mı?
- Duydum. Ama ilk sevgilim bir erkekti. 11 yaşındaydım. 12 yaşındayken bir kıza ilgi duydum. 18 yaşına kadar ara ara kızlarla ara ara erkeklerle birlikte oldum. Son bir yıldır ise gay’im.
Sahiplenen taraf mısınız, sahipleniyor musunuz?
- Ben sahipleniyorum. Yani ben aktifim, partnerim pasif.
Hayatınızda hiç kadın olmayacak mı peki?
- Belli olmaz. Bugün hayatımın kadınıyla tanışırsam her şeyi bırakır onunla birlikte olurum.
Sarı Alman gay’ler arasında bulunmaz Hint kumaşıyım
Türkiye’de yaşıyor olsan bu yarışmaya yine de katılır mıydın?
- Hayır katılmazdım. Türkiye çok modernleşti ama bu gay konusu hálá tabu. Ben Taksim’deki gay barlara da gittim. Bütün gay’ler girip çıkarken etraflarına bakıyorlar. Korkuyorlar çünkü.
Alman gay’ler ile ilişkiniz nasıl peki, sizi aralarına almakta zorlandılar mı?
- Jet hızıyla aldılar, ne zorlanması! Çünkü buradaki bütün gay’ler sapsarı. Ben bir ortama girdiğim zaman hemen fark ediliyorum. Bulunmaz Hint kumaşı muamelesi görüyorum.
ALMAN BASINI TARTIŞIYOR
Birinci olduğum günden beri Alman basını ‘Bir Türk nasıl olur da bizi temsil eder’ diye tartışıyor. Bal gibi de eder. Türküm ama Almanya’da yaşıyorum. Almancam bazı Almanlardan daha iyi. Alman kültürünü birçoklarından iyi biliyorum.
MODACI OLMAK İSTİYOR
Suat Bahçeci, Almanya doğumlu. Annesi Giresunlu, babası Adanalı. Babası Sami Bey, kanuni imiş. 10 yıl önce ölmüş. Annesi şimdi Frankfurt’ta bir restoran işletiyor. Bu arada okul devam ederken garsonluk, aerobik ve dans öğretmenliği, spor öğretmenliği, mankenlik gibi işler de yapıyor. Gönlünden geçen iş, tasarımcılık. İngiltere’de St. Martin’de moda okumak istediğini söylüyor.