Dört hece, dört arkadaş Dandadadan

Güncelleme Tarihi:

Dört hece, dört arkadaş Dandadadan
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2006 00:00

Grubun ismi ilginç. Yeni çıkan albümlerinin ismi gibi... Dört arkadaş, heceler gibi birbirini tamamlayan dört insan: Dandadadan. Sürekli birlikteler; durmadan çalışıyorlar, akılları hep müzikte. Fotoğraf çektirmeyi sevmedikleri gibi, gündüzleri şarkı yapmayı da sevmiyorlar. Sahneleri; stüdyodan, röportajlardan ve provalardan daha çok seviyorlar.

Myspace.com sitesinde ünleri büyük bir hızla yayılan ve tıklama sayıları haftadan haftaya katlanan grup, artık televizyon programlarına da çıkmaya başladı. Grupla, davulcu Berke Can Özcan’ın evinde buluştuk, albümleri "Sen Bana Birini Android"i ve kendilerini konuştuk.

2005 yazında kurulan Dandadadan’ın ilk albümü "Sen Bana Birini Android", ekim ayında piyasaya çıktı. Üyelerinin arkadaşlıkları aslında daha eskiye dayanıyor. Korhan Futacı (29, vokal ve saksafon), Berke Can Özcan (24, davul ve geri vokaller), Feryin Kaya (24, bas gitar ve geri vokaller), Burak Irmak’tan (25, organ klavye, synthesizer ve geri vokaller) kurulan Dandadadan’ın üyelerini aslında başka gruplardan da biliyoruz. Tamburada ve underground piyasasında iyi tanınan bazı grupların da kurucuları onlar. Dandadadan’ı yeraltından çıkaran üyelerin tanışmaları, kurdukları veya birlikte çaldıkları eski grupları sayesinde olmuş.

Grubun ve albümün en dikkat çeken tarafları isimleri. Korhan, "Dandadadan sahnede bazen çok sert, bazen çok yumuşak ve aynı ismi gibi ’dan dan’, yüksek sesli ve bazen gürültülü. İsmimiz bir anda ortaya çıktı ve bizi gayet iyi yansıttığını düşünüyoruz" derken; Berke, "Dört heceden oluşuyor ve biz dört kişiyiz. Her bir sert hece birimizi anlatıyor" diye ekliyor.

Albüm ismi "Sen Bana Birini Android" de grubun ismi gibi, benzetmeler ve anlık sohbetler arasında çıkıvermiş. "Eskiden beri aramızda kelimeleri bozarak konuşup eğleniriz. ’Sen Bana Birini Android’ de böyle ortaya çıktı" diyor grubun bas gitaristi Feryin.

EN RAHAT OLDUKLARI YER, SAHNE

Albümün bir diğer özelliği, 12 şarkının altısının konser kaydı olması. Bu şarkılar, Sabancı Üniversitesi’nde verdikleri bir konserde kaydedildi. Miksaj aşamasında geri vokallerin eklenmesi dışında hiç dokunmamışlar. Grup, stüdyo aşamasında Replikas grubunun bas gitaristi Selçuk Artut ve gitaristi Barkın Engin’le birlikte çalışmış.

Parçalarını bestelerken ünlü saksofoncu John Zorn, Pink Floyd ve Led Zeppelin gibi sanatçıların ve grupların yanında Türk sanatçılardan da etkilenmişler. "Türkiye’de doğduk büyüdük, bu kültürle yetiştik. Elbette bütün yabancıların yanında Bülent Ersoy, Zeki Müren, Bülent Ortaçgil, Fikret Kızılok gibi farklı türdeki sanatçılardan da etkilendik" diyor Korhan ve Burak.

Grupta herkes çalışıyor, herkesin fikrine saygı gösteriliyor. Sadece üyelerin kendi yeteneklerine göre farklı bir iş paylaşımı var. Örneğin tek parça dışında bütün şarkıların sözleri Korhan Futacı’ya ait. O tek şarkı ise, Selim Saraçoğlu’na ait olan "Kız". Besteler ise tüm gruba ait. Sürekli beraber çalıştıkları için, birlikte ortaya çıkartıyorlar eserleri. Grubun üyeleri trafik sıkıştığında otomobilde bile şarkılar hakkında konuşuyor.

Konserleri çok seven grup üyeleri, sahnede olmayı her şeye tercih ediyor. Davulcu Berke, "Sahne, çaldığımız anda bizimdir. O anı her röportaja, provaya tercih ederiz. Sahnede yalnız olduğumuz için çok rahatız. Ayrıca şarkıların canlı halleri bizce daha güzel. Konserlerde çok radikal farklılıklar olmamak koşuluyla farklı çalıyoruz şarkıları, bu da herkese canlılık katıyor" diyor. Korhan "Seyirciyi ve mekanı tanımak da çok önemli. Şarkıları seyircinin o andaki haline göre değiştirmek çok zevkli. Canlı çaldığımız zamanki tadı albümde bulamıyoruz" diye ekliyor.

Şarkıların hikayeleri

ZIN ZIN: Korhan, bir gece rüyasında grupla birlikte bir sahnede olduğunu ve Zın Zın’ı albümdeki söz ve müzikleriyle birebir söylediğini gördü. Rüyasında gördükten bir ay sonra sahnede çalmaya başlamışlardır.

HAYALETLER: Yoğurtçubaşı Çıkmazı’ndaki atölyelerinde garip sesler duyuldu. Olay bununla da kalmadı, gölgeler ve sesleri çıkartan varlıkları da gördüler. Buradan "Hayaletler hiç uyumaz, aramızda dolanırlar" mısraları ortaya çıktı.

CENAZE: Cenaze, tahminlerin aksine ölülere yazılmış bir şarkı değil. "Cenaze’yi hayatımdan bir şekilde çıkan insanlara yazdım. Benim için öldüler".

YOĞURTÇUBAŞI ÇIKMAZI: Yoğurtçubaşı Çıkmazı atölyelerinin bulunduğu sokak. Adı çıkmaz ama aslında bir sokak. Sokağın sonu denize çıkıyor. bu şarkıyı albümün sonuna koyarak devamının geleceğini anlatmak istediler.

BU AKŞAM KONSERLERİ VAR

Dandadadan uzun süredir konserler veriyor ve isimleri yavaş yavaş yayılıyordu. Ama en geniş kitleye hitap etme fırsatını Rock’n Coke Festivali sayesinde buldular. 31 Ekim’de Baylon’da albüm tanıtımı yapan grubun çaldığı bir başka mekan ise İstanbul’da Balans. Dandadadan’ın çok yakında Yine İstanbul’da üç konseri daha var. Bunlardan ilki bugün Peyote Bar’da, ikincisi ise 15 Aralık’ta Jazz Cafe’de. Yılbaşı gecesi ise Replikas’la beraber yine Peyote Bar’da olacaklar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!