Tolga Tanış
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2008 00:00
Daniel Radcliffe, Harry Potter’ı oynamaya başladığında 12 yaşındaydı. Sesi kalınlaşmasın, adem elması çıkmasın diye yapımcılar 6 bölüm uğraştılar. Hafta içi New York Broadhurst Tiyatrosu’nda "Equus"u seyrettikten sonra, hiç bitmeyecekmiş gibi duran bu Harry Potter meselesinin sonunda artık tamamen kapandığına ikna oldum: Yaşı 19, sesi çatallı, vücudu ağırlık çalışmaktan şişmiş, sakalları çıkmış. Ayrıca sahnede çırılçıplak kalıp bir kızla sevişti.
Geçen yıl Londra’da başladıktan sonra bu sezon New York’a geldi "Equus". Eylül sonundan beri de Broadway’in en sansasyonel oyunu. Bizde daha önce "Küheylan" adıyla sahnelenen, Mehmet Ali Erbil ve Tolga Çevik’in rol aldıkları piyes.
Peter Schaffer, bu psikodramayı 1973’te yazmış. Cinselliği keşfederken ergenlik çağı bunalımına giren 17 yaşında sorunlu bir gencin hikayesini anlatıyor. Radcliffe oyunda işte o çocuk. Atlarla tanrısal bir ilişki kuran, kızlardan çekinen, bastırılmış bir genç.
Başta çok tedirgin, çok heyecanlı görünüyor. Sonra sahnedeki o bağırışları, yaşadığı krizleri belli bir tekniğe oturttuğunu anlıyorsunuz. Bir de karşısındaki efsanevi oyuncu Richard Griffiths (61) öyle bir performans sergiliyor ki, hiçbir teatral abartının olmadığı, kusursuz bir banallik sunuyor size. İki İngiliz bir aradayken denge oluşuyor.
Herkesin konuştuğu, oyunu izlemeye gelenlerin beklediği tartışmalı sahne finalde. Radcliffe ve partneri Anna Camp, 3 metre önünüzde sevişiyorlar. Erbil ve Çevik’in Türkiye’de donla oynadığı bölümde, ikisi de sahnede çırılçıplak kalıyorlar. Öyle geçiştirme filan da yok, yaklaşık 5 dakika boyunca o halde sahnede oradan oraya koşturuyorlar ayrıca. Tamamen pornografik.
ESKİDEN PLAYBOY’A SOYUNURLARDI ŞİMDİ BROADWAY’DE SOYUNUYORLAR Oyunla ilgili çok fazla eleştiri çıktı. Soyunmaları gerekir miydi, diyen çok oldu. New York Times’ın tiyatro eleştirmeni Ben Brantley, "Eskiden ilgi çekmek isteyenler Playboy’a soyunurdu, şimdi gelip Broadway’de soyunurlar" diye yazdı örneğin.
Ben tiyatroda ilk defa böyle bir şey gördüm ve şaşırdım tabii. Ama şuna dikkat ettim, iki oyuncu da o halde olmalarına ve alenen sevişmelerine rağmen seyirciye hiçbir cinsellik hissettirmediler. İki çocuğun başarısızlıkla sonuçlanan ilk deneyimini gösterdiler sadece. Radcliffe’in, atları (maske takmış oyuncular canlandırıyor) sevdiği bölüm, bu sahneden çok daha fazla erotizm içeriyordu. 34 yıl önce Erbil Küheylan’da donla nasıl oynadı bilmiyorum ama Equus’taki çıplaklığı gördüğümde bu sahnenin başka türlü olamayacağını düşündüm.
Oyun bittikten sonra Radcliffe’le kuliste görüşmek istedim, olmadı. O kadar çok konuşmak isteyen oluyormuş ki, apar topar çıktığını söylediler. Çok normal, çünkü son "Equus", Harry Potter’ı oynayan Radcliffe’le hatırlanacak. Fakat şu da kesin; Harry Potter’lar artık bitti, Radcliffe bir karakter oyuncusu oluyor.
HOLLYWOOD NEDEN BROADWAY’E ÇIKARBroadway’de şov, off Broadway’de (Broadway Caddesi üzerinde olmayan tiyatrolar) oyunculuk, ikisini de reddeden off off Broadway’de deneysellik ön planda. Al Pacino gibi vaktiyle off off Broadway’de oynamış kimi starlar bilgilerini tazelemek için sahneye çıkıyorlar.
Robert de Niro, filmlerdeki performansıyla o kadar ünlü oldu ki, "Bir de sahnede görelim" diye zorla çıkardılar.
Morgan Freeman da tiyatrodan gelme. Geçen sezon "The Country Girl"de oynarken, 18 yıl sonra nostalji yaşamak istemiş.
Denzel Washington gibi off Broadway’den gelip ünlü olduktan sonra "Neymiş bu Broadway" diye merak edip oynayanlar da var.
Kristin Scott Thomas, Çehov’un Martı’sını oynuyor şimdi. Çünkü aslen bir tiyatrocu.
Natalie Portman ve Julia Roberts, oyunculuklarını kanıtlamak için oynadılar. Eleştirmenlerin saygısını kazanmak için.
Katie Holmes’un bu sezon başlayan "All My Sons"taki rolü ise dedikoduya çok açık. Kocası Tom Cruise’un eski karısı Nicole Kidman da, kariyerini 1998’de Borodway’de oynadıktan sonra oturtmuştu. Holmes, Batman’de de yine Kidman’la aynı rolü aldı.
Broadway yıldız yetiştirmez yıldız kullanır
Küheylan, aslında yeni yetişen tiyatroculara şöhret yolunu açan oyun olarak biliniyor. Nasıl 34 yıl önce Peter Firth’i çıkardıysa, Türkiye’ye de Mehmet Ali Erbil ve Tolga Çevik’i tanıttı. Ama Broadway, ismi bilinmeyen bir tiyatrocuya oyunculuğunu kanıtlaması için fırsat verecek kadar idealist bir yer değil. Prodüksiyonlar riske atılamayacak kadar büyük olduğundan, buraya önce ünlenip öyle geliyorsunuz. Dizi yıldızı, Hollywood ünlüsü ya da off Broadway yeteneği olarak. Daniel Radcliffe’in yaptığı gibi.
Anti-anti-Amerikan Fransızlar nihayet rahatladı
11 Eylül’den sonra Fransız gazetesi Le Monde, "Hepimiz Amerikalıyız" diye bir manşet attı, sonra iş orada kaldı. Hiçbir Fransız aydını, Irak işgalinden sonra Başkan George W. Bush’un Amerikası’na açıkça destek vermedi.
Geçen hafta New York Columbia Üniversitesi’nde ünlü Fransız siyaset bilimci Gilles Kepel’i dinledim. Bu ay çıkan "Terör ve Şehadet’in Ötesinde" kitabının tanıtımı için gelmişti. Obama’yla birlikte Amerika için ilk defa umutlandığını, Amerika’nın dünya için iyi işler yapacağına inandığını söyledi.
Interview Dergisi’ne konuşan Fransız filozof Bernard Henry Levy (BHL) daha ileri gitmiş. Obama’dan sonra her şeyin çok güzel olacağını söylüyor. Amerika’nın başarıyı ödüllendirdiğini, lüks yaşantıyı ayıp saymadığını, aydınlara ilham verdiğini anlatıyor. BHL her zaman bir anti-anti-Amerikan olmuştur ama Bush iktidardayken rahatça konuşamıyordu. Obama sayesinde Fransızlar da rahatladı: Amerika’yı sevenler rahatça çıkıp söyleyebiliyor.