Dolandırıcılar sizi kendi numaranızdan arıyor

Güncelleme Tarihi:

Dolandırıcılar sizi kendi numaranızdan arıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2012 00:00

Sahte polisler tarafından dolandırılan insanların haberini almadığımız gün geçmiyor. İşte tesadüf eseri Ankara’da olduğu için dolandırılmaktan kurtulan bir okurumuzun başından geçenler

Haberin Devamı

İş için Ankara’ya gitmiştim günübirliğine. Tam havaalanından taksiye bindim, cep telefonum çaldı.
Arka planda dürülüt-dürülüt telsiz sesleri.
Karşımda bir adam: “Merhaba ben Komiser Ahmet Öztürk, kiminle görüşüyorum?”
Alışkanlıktan ismimi söyleyiveriyorum: “Ben Leyla Özer, buyurun?”
Komiser: “Leyla Hanım, geçen hafta Irak sınırında yapılan bir operasyonda iki terörist yakalandı. Murat Ö. ve Ayse N. Bu şahısların üzerinden sizin adınıza iki kredi kartı, arabanızın ruhsatı ve cep telefonunuzun SIM kartı çıktı.”
- Beyefendi, ne diyorsunuz!
Hanımefendi, şimdi siz TCK’nın ilgili maddesine istinaden bu bilgileri gizli tutmak zorundasınız. Aksi halde 3 ila 20 yıl hapis cezasıyla yargılanabilirsiniz!
- Yani ben böyle önemli bir şeyden aileme nasıl bahsetmem?
Hanımefendi, sizi başkomiserime bağlıyorum. (Karşımda bu sefer bir başkomiser var) Hanımefendi, sakin olun. Biz tespit ettik, hem kredi kartlarınız hem de diğer belgeler bir şekilde sahte kimliklerle çıkarılmış. Kredi kartlarından 9 bin lira kullanılmış. En son ne zaman kontrol ettiniz hesaplarınızı?
- Yani birkaç gün olmuştu. Benim toplasan belki 10 bin lira param vardır, nasıl olur? Ayrıca beyefendi nereden bileceğim sizin polis olduğunuzu?
Bekleyin, şimdi sizi 155’ten arayacağım!
(Derken telefonum çalıyor! Bir bakıyorum arayan numara 155! Açıyorum.
Karşımda başkomiser)
Bakın sizi isterseniz elimizdeki size ait SIM karttan da arayayım.
(Yine telefonum çalıyor, bu sefer beni arayan kendi numaram! Başkomiser bana banka bilgilerimi sorup duruyor arada.)
- Yani böyle özel bilgileri size telefonda vermem, en iyisi sizin karakola geleyim.
Hanımefendi, biz Ankara Mamak Terörle Mücadele’den arıyoruz. Yani İstanbul’da değiliz.
- Aaaa, tesadüfen ben de Ankara’dayım, hemen geliyorum yanınıza! (Şoföre “Çek Mamak’a!” diyorum.)
O anda başkomiserin ses tonu değişiyor: Telefondan bana “Şıllık!” diye küfretmeye başlıyor...
(Tüm isimler değiştirilmiştir)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!