Güncelleme Tarihi:
Foto galeri - Ebru Güzel fotoğrafları için tıklayınız...
Demsa Group'tan gelen teklif üzerine ünlü markaların satıldığı Brandroom maÄŸazalarının iletiÅŸim müdürü olan Güzel, "KiÅŸi sevdiÄŸi iÅŸi yapmalı. Kaset çıkaran ve dizi oyunculuÄŸu yapan arkadaÅŸlarımız yetenekleri varsa, o iÅŸleri yapmaları çok güzel. Ancak yeteneksiz olduÄŸunuz halde bu iÅŸleri yapmakta ısrarlı olursanız bu sizi baÅŸarısızlığa götürür ve komik hale düşürür. Ben akademik hayatı, okumayı ve ders çalışmayı sevdiÄŸim için okula geri dönme kararı aldım" diye konuÅŸtu.Â
Ebru Güzel, Demsa Group’tan gelen teklif üzerine ünlü markaların satıldığı Brandroom mağazalarının iletişim müdürü oldu. Marmara İletişim Fakültesi’nde master eğitimini de bu yıl tamamlayan Güzel, "Doktora yapan tek manken olacağım..." diyor.
Siz gerçekten üç üniversite mi bitirdiniz?
- Eskişehir Anadolu Turizm Otel İşletmeciliği’nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde moda tarihi okudum. Tezimi ise moda ve iletişim üzerine hazırladım. Son olarak da Marmara İletişim Fakültesi’nde master eğitimimi bu yıl bitirdim...
n Bu kadar okumayı severken neden model oldunuz peki?
- Eskişehir Anadolu Turizm Otel İşletmeciliği’nde okurken part-time olarak modellik yapmaya başladım. Modelliği para kazanmak için yapıyordum. Zaten çocukluğumdan bu yana hep, "Sen manken ol" derlerdi. Mesela rahmetli dedem bana "Sultan" derdi. Öyle bir ışık vardı bende. Dolayısıyla modelliği çok sevdim. Ve asla "Mankenliği bıraktım, bırakacağım" demedim, öyle bir şey de demek istemiyorum. Çünkü 45 yaşında da Başak (Gürsoy) Abla gibi Vural Gökçaylı, Yıldırım Mayruk defilesine çıkacağım.
n Mankenler genelde ya oyuncu ya da şarkıcı oluyor... Siz de bilim insanı olmaya karar verdiniz galiba...
- Kişi sevdiği işi yapmalı. Kaset çıkaran ve dizi oyunculuğu yapan arkadaşlarımızın yetenekleri varsa, o işleri yapmaları çok güzel. Ancak yeteneksiz olduğunuz halde bu işleri yapmakta ısrarlı olursanız bu sizi başarısızlığa götürür ve komik hale düşürür.
n İşkadını olma sürecinizi anlatır mısınız?
- Okula başlama kararımda yakın arkadaşım Özlem Süer, bana çok destek oldu. Kendisi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde doçent doktor. Bundan iki sene önce bir iş teklifiyle geldi bana ve Özlem’le beraber çalışmaya başladık. Özlem bir gün bana, "İstersen kendini bir eğit, daha eğitimli ol. Marka nedir, öğren. Seminerlere git. Modellik insanı tecrübe sahibi yapıyor ama bunun bir de belgesi olsun" dedi. Ben de master yapma kararı aldım. Bu senenin başında Fashion TV’de event manager olarak işe girdim. Demet Sabancı Çetindoğan ile çalıştık. Daha sonra Brandroom mağazalarının iletişim müdürlüğü teklifi geldi. Tabii Brandroomlar o zaman kurulmamıştı. Proje hayata geçirilmek üzereydi, ben de o aşamada dahil oldum. Şimdi, Demsa Group bünyesinde güçlü bir ekiple çalışıyorum. Okuduklarımı pratiğe dönüştüreceğim.
n Ne okudunuz, bunu nasıl işinize aktaracaksınız?
- İletişim okudum, iletişim stratejisi geliştireceğim. Buradan alışveriş yapacak seçkin insanlarla mağaza, şirket ve basın arasında bir köprü vazifesi göreceğim. İletişim, insanları anlama konusu olduğu için Brandroom’u insanlara anlatabilirsem, başarılı bir iletişimci olmuşum demektir. İmajı doğru yansıtmak, beni başarılı kılacaktır.
n Bu işi yaparken okullu olmak ile alaylı olmak arasında en belirgin fark nedir?
- Okumam gerekiyor çünkü okulda size kuramlar öğretiliyor. Bu işin uzmanları tarafından nasıl konuşacağınız, nasıl bir yol izleyeceğiniz hakkında yazılan gerçekler bunlar. Modanın, iletişimin kuramları var. Bu kuramları öğrenirken "Neden ben bunu öğreniyorum?" diye düşünüyorsun ama bu kuramlar sonra senin konuşmana ve işine yansıyor.
n Peki, biraz iletişim direktörlüğünü yaptığınız Brandroom’dan söz edelim...
- Şu anda dört şubemiz var ancak bunlar çoğalacak. Brandroom; seçilmiş markaların, ürünlerinin bir araya geldiği multibrand mağazacılık konseptidir.
n Brandroom’da hangi markalar var peki?
- D&G, Ferre, GF Ferre, Just Cavalli, Ice Iceberg ve Gerard Darel ile aralık ayından itibaren Korks, Michael Kors, M Missoni markaları olacak... Farkımız şu; diğer kurumlar farklı bir konsept mağazacılık anlayışıyla markaların belirli koleksiyonlarını getirebiliyorlar.
n Kendi adınıza bir şirket kurmayı düşünür müsünüz?
- Bir şirket kurmayı düşünmüyorum ama kafamda başka şeyler var.
n Ne gibi?
- Doktora sınavlarına girdim, çok ağır iki sınavdan da geçtim. Sosyoloji üzerine eğitim alacağım.
n Siyasete mi atılacaksınız?
- Hiçbir şey belli olmaz. Ama şu bir gerçek ki doktora yapan tek manken olacağım. Geçenlerde Uğurkan Erez’e doktora yapacağım deyince "Sen Türkiye’nin ender kültürlü kadınlarından biri olacaksın" dedi. Önemli bir laftı benim için.
Herkes birer Victoria Beckham
n Şu an üç üniversite bitirmiş bir manken olarak; podyum dünyası hakkındaki görüşlerinizde ne gibi değişiklikler oldu?
- Mankenlik dünyası, popüler kültürün bir malzemesi olduğu için farklı görünüyor. Aslında dünyanın geneline baktığın zaman kişilerde bir iddia var. Bugün dışarıdaki insanların her biri Victoria Beckham... Herkeste daracık kotlar, retro kıyafetler, bir şekilde herkes kendini ifade etmeye çalışıyor. Moda kimliğe sesleniyor. Modayı organize eden bazı isimler var. Zamanında kapitalizm nasıl yükseldiyse, nasıl bankalar kurulduysa şimdi modada da böyle bir sistem işliyor. Beyonce’ler, David Beckham’lar, hepsi bir imaj ve hiçbiri gerçek değil.
Â