Güncelleme Tarihi:
Alyansın tarihi
Meltem Cumbul’un kendisinden 14 yaş küçük Alican Özbaş ile evlenmesine, sonra da damadın babasının tuhaf açıklamalar yapmasına kimse şaşırmadı tabii. Çünkü Türkiye magazin gündemi için bu hiç de enteresan değildi. Türkiye’nin şaşırdığı, Cumbul’un bir muhabirin yönelttiği , “İstenmeyen gelin misiniz” sorusuna, taksi camının arkasından alyansını göstererek verdiği yanıt oldu. Taraflar ikiye bölündü. Kimi yadırgadı bu davranışı kimi de, “Büyüyünce ne olacaksın sorusuna” “Gelin” diye yanıtlayan bir toplum olduğumuzdan dem vurarak Cumbul’a hak verdi.
Peki hangi taraf haklı? Bunun cevabı Meltem Cumbul’da saklı. Psikiyatr Cem Mumcu gelinin yüzüğünü göstererek bizimle mutluluğunu paylaştığını düşünüyor mesela. Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlilerinden Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı ise: “Türkiye de bir kadının evlenmemesi toplumca hoş karşılanmıyor. Evli olmayan kadın sürekli izole ediliyor. Sosyal ayrımcılık birçok kadının üzerinde bir evlilik baskısı yaratıyor. Evlendiği zaman hemen ilan etmek istemesi de bu yüzden” diyor.
EVLİLİK TAKINTISI
‘Takıntılar’ adlı kitabın yazarı Pskiyatrist Dr. Oğuz Tan’sa ‘evlilik takıntısı’nı şöyle açıklıyor: “Eskinin kalabalık ailelerinde hiç evlenmemiş teyzeler, halalar çok doğal ve hoş karşılanırdı. Hatta bütün aile elbirliğiyle bu kadınlara sahip çıkardı. Ama artık aileler küçülüyor. Kadınlar gelecekte kendilerine sahip çıkacak bir aile bireyinin olmayacağının farkında. Bu sebeple evlilik daha da önemli. Bir hafta önce tanıştığı erkekle evlenmeye karar veren, onun kendisi için uygun eş olduğunu tescil edip onaylayan ve yıllarını o erkeğin peşinde harcayan kadınlar var. Çünkü takıntılılar. Meltem Cumbul’a gelince alyans göstererek şaka yaptığını düşünüyorum. Yüzünde hınzır bir ifade var. Diyelim ki yapmadı, alyans ittifak anlamına gelir. Evlilik hâlâ yeri doldurulamayan bir müessese. Onu hoş karşılamak lazım.”
Pskiyatrist Dr. Oğuz Tan haklı. Alyans kelimesi İngilizce ‘alliance’dan geliyor. Türkçe’si, ‘ittifak yapmak’, ‘birbirinin müttefiki olmak’... Alyans taktığınızda hayata karşı verilen mücadelede birleştiğinizi müjdeliyorsunuz.
Peki evlilik takıntısı çocuk sahibi olmakla, üreme iç güdüsüyle ne kadar alakalı? Osman Müftüoğlu’na göre yüzde 100 ilgisi var: “Doğa üretme, üreme görevini kadına vermiş. Bu yüzden kadın 30 yaşını geçince iç dünyasında bir geri sayım başlar. 35-40 arasında daha gergin bir süreçte ilerleyen bu geri sayım 40’tan sonra epey sancılıdır. Bildiğim kadarıyla Meltem Cumbul bu sancılı dönemdeydi. Yani yüzüğünü göstererek bu evliliği kutlaması çok normal. Bence Cumbul duygusal zekası çok yüksek bir kadın. Ne yaptığının farkında.”
Evlilik yüzüğünün geleneği Roma ve Mısır dönemlerine kadar uzanıyor. Mısırlılar evlilik bağını simgeleyen ilk yüzüğü papirüs ve bitki saplarını kullanarak yapmışlar. Yüzüğün yuvarlak olması hiç bitmeyen sevgiyi ve aşkın devamlılığını temsil ediyor. Farklı kaynaklarda (Roma ya da Mısır inanışına göre) sol elin dördüncü parmağından kalbe kesintisiz olarak uzanan bir damardan bahsediliyor. Bu damarın Latince ismi ‘vena amoris’, yani ‘aşk damarı’. Sonraki yıllarda alyans modaya göre farklı parmaklarda kullanılmaya başlanmış. Günümüzde sol elin sondan ikinci parmağı, yüzük parmağı olarak kabul görüyor.