Doğuracaksanız 35'i geçirmeyin

Güncelleme Tarihi:

Doğuracaksanız 35i geçirmeyin
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kariyerinizi tercih edip çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelediyseniz ek sorunlarla karşılaşmaya hazır olun. Yaşlandıkça yumurta kalitesinin düşmesi gebelik ihtimalini azaltıyor. 40 yaşından sonraki doğumlarda sakatlık riski artıyor.

KADINLARIN daha fazla çalışma yaşamına katılmaları, kariyer yapma arzuları gibi nedenlerle çocuk sahibi olmayı ertelemesi, özellikle 35 yaşından sonra başka sorunları da beraberinde getiriyor. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları kadınların anne olmayı geciktirirken karşılarına çıkabilecek sorunları bilmeleri ve buna göre tercihlerini yapmaları gerektiğini belirtiyorlar. Marmara Tıp Fakültesi Üreme Endokrinoloji ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Erenus, kadınların yaşı ilerledikçe yumurta sayısı ve kalitesinde düşme olduğunu, bebeğin sağlığı ile ilgili risklerin ise yükseldiğini söyledi.

Gebelik ihtimali düşüyor

Kadınların yaşı ilerledikçe gebelik şansının da azaldığını belirten Prof. Dr. Erenus, ‘‘Kadınların yumurta sayısı yaş ilerledikçe azalıyor. Bir kadın doğduğunda yaklaşık bir milyon yumurtaya sahip. Ergenliğe ulaştığında yumurta sayısı 400 bine kadar düşüyor. Kadınlar kalan 400 bin yumurtayı menopoz çağı sonuna kadar kullanacaktır. Türkiye'de menopoz yaşı 48 olduğuna göre, 30 yılda kullanılan yumurta sayısı 400. Geri kalan yumurtalar ise harcanıyor’’ dedi.

Yumurta kalitesi bozuluyor

Kadınların gebe kalması için tıp açısından en ideal zamanın 20'li yaşlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erenus, kalitesi yüksek olan yumurtaların erken dönemde kullanıldığını belirtti. Yaş ilerledikçe iyi yumurta sayısının istatiksel olarak azaldığını anlatan Prof. Dr. Erenus, ‘‘35 yaşını geçen bir kadınında gebe kalma şansı istatiksel olarak düşüyor. 20-30 yaşları arasındaki kadınların gebelik şansı, 30-35 yaş arasına göre daha fazla. 40 yaşından sonra gebe kalma şansında keskin bir düşme var. Herşey normal dahi olsa 40 yaşın üstündeki bir kadının gebe kalma oranı yüzde 8'ler dolayında. Yani dramatik bir durumla karşılaşma ihtimali yüksek. Kadın kariyerinde ilerlerken, yaşı 35'i buluyor. Bebek isteği zaman da olamayabiliyor’’ dedi.

Dr. Erenus, yumurta sayısının azalması ve kalitesinin bozulması olayının genellikle 35 yaşından sonra başladığını ve yaş ilerledikçe de arttığını söyledi.

Sakat doğum riski artıyor

İleri yaşta anne olanların, daha erken yaşta olanlara göre anomalili bebek doğurma riskinin daha yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Erenus, ‘‘35 yaşını geçen kadınlarda anomalili bebek doğurma riski istatiksel olarak artıyor. Down sendromu (mongol) bebek doğurma riski 35 yaşından sonra artıyor. 40 yaşından sonra yüzde bire yükseliyor’’ dedi.

35 yaş sonrasındaki gebeliklerin düşük yapma riskinin de arttığını kaydeden Prof. Dr. Erenus, ‘‘Gebeliğin erken evresinde veya daha sonra düşük olabiliyor. Kadın daha gebe kaldığını anlamadan bile erken düşük yapabiliyor. Özetle canlı bebek doğurma şansı azalıyor. Bunu 35-40 yaşın üstündeki kadınlarda sık görüyoruz’’ dedi.

Yumurta kalitesi ölçülebilir

Bazı testlerle kadınların yumurta rezervlerinin ve kalitesinin ne düzeyde olduğu hakkında bilgi edinebildiklerini anlatan Prof. Dr. Erenus, bunun için östrojen ile PSH (bir çeşit hormon) değerlerine bakıldığını ve ultrasondan yararlandıklarını söyledi. Özellikle PSH'nın yumurta rezerviyle ilgili ipuçları verdiğini belirtten Prof. Dr. Erenus, ‘‘Kadınlar test yaptırarak bilgilenebilir. Ama 2 yıl sonra ne olacağı konusunu kestirmek mümkün olmayabilir’’ dedi. Kadınların kendilerini bekleyen sorunları bilerek tercihlerini yapması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Erenus, ‘‘Biz sosyal yaşantısı uygun olduğu takdirde gebeliklerin çok geciktirilmemesini öneriyoruz. Hiç olmazsa 30-35 yaşlarını geçmemeliler’’ dedi.

Kadında yumurtanın bulunmaması ya da yumurta kalitesinin bozuk olması halinde tek seçeneğin yumurta donörü (verici) bulunması olduğunu belirten Prof. Dr. Erenus, ‘‘Ancak bu ülkemizde yasal değil. Yabancı ülkelerde bu durumdaki kadınlar yumurta bankasından yumurta elde edebiliyor. Maasesef bu durumdaki kadınlara, yardımcı üreme teknikleri (IVF-tüp bebek) yardımcı olamıyor ya da gebelik oranları çok düşük’’ dedi.

Yardımcı üreme tekniklerinde başarının yaşla ilgili olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erenus, ‘‘Yaş ilerledikçe başarı şansı düşer. 40 yaşın üstünde çok belirgin bir düşme olur. Yardımcı üreme teknikleriyle çok fazla yararlı olunmaz’’ diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!