Doğu’nun parfümü

Nev’eda Tegin (26) İstanbul’da doğdu. Babasının İsviçre’ye tayini çıkması nedeniyle 1 yaşından beri Cenevre’de yaşıyor. Orada doğan kardeşleri Tuvana (21) ve Nilperi (16) ile birlikte mutlu bir çocukluk geçirdi. Fransa Lyon’da halkla ilişkiler ve gazetecilik okuyan Nev’eda; Türkçe, Fransızca, İngilizce ve Almanca biliyor.
Küçük yaşlardan itibaren televizyon ekranına karşı bir ilgisi olduğunu söylüyor: “Kardeşlerim çocuk programları izlerken, konser ve yarışma programlarının sunucularını pür dikkat dinlerdim. Anneme oyuncak bir mikrofon aldırmıştım, sanatçıların isimlerini anons ederdim. İş kadını olmasının yanı her zaman bizlerin üzerine titreyen annem bu davranışlarıma katıla, katıla güler ve ‘Benim kız televizyoncu olacak’ derdi. Bu sözler gurumu okşardı.”
2004’te müzik ağırlıklı TVM3 kanalında yeni sanatçıları tanıtan bir programda küçük bir iş buldu Nev’eda. Kısa süre sonra Avrupa’nın büyük radyolarından NRJ’ye girdi ve iki yıl çalıştı. 2006’da İsviçre devlet televizyonunun (Radio Television Suisse) spiker aradığını duyunca hemen özgeçmişini gönderdi. TSR 1 ve TSR 2’nin sunuculuk sınavlarına katıldı. İlk elemede bin kişi arasından seçilen 78 kişiden biri oldu.
“Genel kültür ağırlıklı testleri ve kamera karşısındaki deneme çekimlerini de başarıyla tamamladım. Son elemeye üç kişi kalmıştık. İki hafta sonra seçildiğimin haberi geldiğinde gelince sevinçten hüngür hüngür ağlamıştım. Anons spikeri olmuştum. Canlı yayınlara çıkıp saat başı aktüalite programları sunmaya başladım. Hayatımın fırsatını değerlendirip rüyalarımı gerçekleştirmiştim” diye anlatıyor o dönemi.

LAKABINI LE MATIN TAKTI

Nev’eda sunuculuğa başladığında 20 yaşındaydı. İsviçre’nin etkin gazetelerinden ‘Le Matin’ seçilmesini haber yaptı; ‘Doğunun Parfümü RTS’de’ başlığı kullanıldı. Bu haber daha da tanınmamı sağladı. Haberin üzerinden beş yıl geçmesine rağmen hala ‘Doğunun Parfümü’ olarak anılıyor Nev’eda Tegin.
Yardımsever de bir kişiliği var: “Sadece İsviçre’de değil, komşu ülkelerdeki hayır kurumlarıyla da bağlantım var. Düzenledikleri gecelerin değişmez sunucusuyum ve para almıyorum. Prens, prenses, ünlü işadamları ve sanatçıların katıldığı ‘Kırmızı Haç Gecesi’ni bin 200 davetli önünde sundum mesela. Bu gecenin kariyerimde ayrı bir yeri var” diyor. Resim de yapan Nev’eda, yaptığı resimleri açık artırmayla hayır kurumlarına hediye ediyor.
Tatiller dışında Türkiye’ye gelemese de Türk televizyonlarını yakından izliyor Nev’eda: “İsviçre’de reklâm yayınları daha kısa ve yayın aralıkları çok daha uzun. Bir filmde sadece bir reklâm arası var. Haberler daha öz ve abartısız. Yayınlar tarafsız. Aynı haber defalarca, altyazılı ve vurgulanarak yayınlanmıyor. Yayıncılık daha sakin bir mizaca sahip. Türk televizyonlarınınsa çok güzel platoları var. Canlı yayın programları güzel ve hareketli. Benim de en büyük arzum bir Türk televizyonunda canlı yayın sunmak” diyor.

AŞKI DA KONUŞULUYOR

Nev’eda altı yıldır İsviçre’nin şampiyon golfçusu Julien Clement ile birlikte. “Birlikteliğimiz son derece ciddi. Evlenmeyi düşünebilirim ama şimdi değil. Daha çok gencim ve kariyerim ön planda” diyor.