Güncelleme Tarihi:
Hepimizin hayatında özel biri mutlaka vardır ya da günün birinde olacaktır. Bu kişiler çok önemli ve değerlidir. Kimisi hayatımızda güzel anılar bırakır, kimisi de kapanmayacak yaralar… Hayatımıza giren o çok özel insanların, her zaman yanımızda var olmasını istiyorsak, partner seçerken dikkatli olmamız gerekiyor. Uzmanlara göre; koku duyuları erkeklere göre daha gelişmiş olan kadınlar, kendileri için uygun erkeği kokusundan anlayabiliyor. Kısacası, bir erkeğin kokusu kadına çekici gelirse, o erkeği partner olarak seçiyor.
Erkekler kokusu ile baştan çıkarıyor
Kadınların partner seçerken erkeklerin fiziğine, giyimine, konuşmasına, davranışlarına vb daha pek çok özelliğine baktıklarına dikkat çeken uzmanlar, kadınların farkında olmadan o erkeğin ürettiği kokuya göre tercih yaptığını söylüyorlar. Kendi bağışıklık sisteminden farklı bir bağışıklık sistemi olan erkeğin kokusunu çekici bulan kadınlar, eş seçerken farkında olmadan bağışıklık sistemi açısından nispeten daha zıt yönde kokusu olan erkeği seçiyor. Böylece dünyaya gelecek çocuklar da daha sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip oluyor.
Bild gazetesinde yayınlanan bir habere göre, doğru eşi bulmak kadına düşüyor. Ruhr Üniversitesi Hücre Fizyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hanns Hatt, eş adayının genetik olarak kişiye uygun olup olmadığına, doğacak çocuğun sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olup olmayacağına koku duyusunun karar verdiğini belirtiyor.
Haberde; bir kadın için doğru partnerin, ne kendi kokusundan çok farklı ne de kendi kokusuna çok yakın olması gerektiğini söyleyen Prof. Hatt, parfümün kişileri yanıltmayacağını ifade ediyor.
Solunum yolu hastalıkları yanılgıya düşüyor
Burundaki yaklaşık 30 milyon koku hücresinin farklı kokuları algılamak üzere uzmanlaştığını açıklayan Prof Hatt, nezle, grip vb. solunum yoluyla alakalı hastalıklarının yanılgıya neden olabileceğini söylüyor.
Hasta olunduğunda burundaki koku hücrelerinin devre dışı kaldığına, bu nedenle bu süre zarfında normalde seçilmeyecek bir kişinin seçilmesinin mümkün olacağını dile getiren Prof. Hatt burun tıkanıklığının geçici bir durum olduğunu ve koku hücreleri normal çalışmaya başladığında bu durumun hemen fark edildiğini kaydediyor.
Prof. Hatt virütik bir enfeksiyon ya da kaza sonrasında koku duyusunu tamamen yitiren hastalarda ise bu durumun cinsel yaşamı olumsuz etkilediğine, bu durumdaki hastaların çoğunun koku duyusunu geri kazanmak için bir gözlerini ya da bir kulaklarını feda etmeye hazır olduklarını söylediklerine dikkat çekiyor.