Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2003 00:00
EĞER birbirine girmiş kooperatif evleri yapacaksanız, zehirli atığı bol bir fabrika kuracaksanız, size avanta bir arsa-arazi lazımsa. Ben size en uygun yeri söyleyeyim:SİT alanları...Eğer orman manzaralı kaçak otel düşünüyorsanız, fabrikanızın zehirli atığını akıtmak için yanından bir de ırmak geçsin istiyorsanız, olmadı deniz manzaralı bir tesis-mesis kurmak aklınızda varsa...En kolay ve beleş olanı bu.SİT olacak...Yani devlet orayı ‘‘sıkı koruma altına almış’’ olsun ki, hiçbir zaman korunamasın.Artık kim istiyorsa huzur içinde oranın içine edebilir.*‘‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları'nın hiçbir işe yaramadığını’’ anlatan yazım herkes tarafından onaylandı. Okuyucularım, uzmanlar, meslek odaları, hatta koruma kurulu üyelerinin kendileri. Yoksa; tüm usulsüz yapıların, özel üniversitelerin, fabrikaların, otellerin, kooperatiflerin SİT alanlarına yapılmış olması, nasıl olabildi dersiniz?..*Şimdi yeni bir yasa geliyor.Çevre Bakanlığı'nın hazırladığı, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'na inecek yasaya göre:- Koruma kurulları sistemi değişiyor.- Gönüllü sivillere ‘‘çevre müfettişliği’’ verilecek.- Sulak alanların kurutulması kesinlikle yasaklanıyor.- Anız yakmak, rastgele kum çıkartmak suç sayılıyor.- Çevreyi-denizi-havayı kirletenlere kolluk kuvvetleri hemen müdahale edip, yargıya gönderecekler.- Cezalar artırılıyor; 100 milyondan 180 milyara kadar para, 5 yıla kadar da hapis cezası verilebilecek.*Bu iyi bir şey.Ama asıl doğayı ve çevreyi koruyacak olan yasalardan ve yasaklardan önce insandır.Size en yakın çevre örgütüne üye olmalısınız.Her mahallede, her köyde, her beldede bir çevre örgütü ve o örgüte katılmış sizler olmadan olmaz. Siz içtiğiniz suya, soluduğunuz havaya, üzerinde yaşadığınız toprağa sahip çıkmazsanız, kim çıkabilir?..Denizler, ormanlar, ırmaklar, ovalar, toprak, hava, su, size muhtaç.
button