Dizilerde aile kadını sinemada hayat kadını
Güncelleme Tarihi:
Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2005 01:26
Kızıl uzun saçları, agresif oyunculuğu ile tanınan tiyatro ve sinema sanatçısı Derya Alabora, ‘Aşk Meydan Savaşı’ dizisinin ardından şimdi de ‘Aşk Her Yaşta’ dizisiyle televizyonlarda... Alabora, ‘Ben dizilerde aile kadını, sinemada hayat kadını rollerin de oynuyorum’ diyor.
- Hep aşk üzerine dizileriniz... Aşk Meydan Savaşı, Şaşıfelek Çıkmazı, Aşk Her Yerde... Hep aşk kadınlarını canlandırıyorsunuz...
Bu benim talebim değil ama sonuçta ‘Aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni’ gibi bir şey çıkıyor ortaya! Zaten ben dikkat ettim de, dizilerde hep aile kadınlarıın canlandırırken, filmlerde hayat kadınlarını canlandırıyorum.
- Cem Davran’la oynadığınız Aşk Meydan Savaşı dizisinin ardından ne kadar zaman geçti?
İki yıl oldu. Aşk Meydan Savaşı’nda Şile’ye gidip geliyorduk, çok zordu. Şimdi Aşk Her Yaşta’nın 5’inci bölümünü çekiyoruz. Evime çok yakın çekim yeri... 39 gündür çekim sürüyor, farkında değilim.
- Yeni dizinizde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Çocukları için işini, gücünü bırakmış bir ev kadını. İkinci evliliğini yaşıyor ama tüm fekarlıklarının ardından bir de bunalım yaşıyor. Kariyer sahibi olamadığına yanıyor. Evlendiğinde okulu yarım bırakmış. Oysa en yakın arkadaşı olan eltisi mimar. O ödüller alıyor, işinde başarılı... Onun bu başarısı kadının da içini burkuyor. Sonra arkadaşı onu gaza getiriyor ve bir derneğe girerek muhabirlik yapmaya başlıyor...
- Aşk için gerçek yaşamınızda kariyerinizden vazgeçer miydiniz?
Sanmıyorum, ben her ikisini de çok iyi dengeledim daima. Oğlum olduğunda da ona, evime, işime yeterince zaman ayırdım hep. Bu yüzden bir kıyaslamaya ve vazgeçme durumuna da hiç girmedim.
- Gerçek hayatta eltiler iyi anlaşamazken, sizin dizideki eltiniz aynı zamanda en yakın arkadaşınız.
Yaa, evet. Ama eşimin kardeşi, benim en yakın arkadaşımla evlenince biz elti oluyoruz. Yani önceden tanışıyoruz. Açelya ileyse daha önce hiç çalışmadık. Çok tatlı bir kızmış meğer.
- Dizideki kadın orta yaş bunalımı mı yaşıyor?
Evet, aynen öyle. Orta yaş bunalımı yaşıyor. Bir de kızı evleniyor, yavaş yavaş insanlar yanından gidiyor... O evlenir, diğeri de okula gider derken, onun hesaplaşmalarını içinde yaşıyor kadın. Bir de ikiz kızları var 14 yaşında.
- Yine mi ikizler? Aşk Meydan Savaşı’nda da ikiz annesiydiniz?
Evet, bunlar 14 yaşında ama. Büyükler yani... Demek ki ben de ikiz annesi hali var.
Tiyatroda çocuğu öldürülen bir kadını canlandıracağım
Bu yıl ‘Frozen’ diye bir oyun çalışıyorum. Bu seri katil, bir adam, çocuğu öldürülen anne, bir akademisyen kadının hikayesi. Şu anda Broodway’de oynanıyor. Çok değişik açıdan ele alınan, çok iyi yazılmış bir oyun. Biraz sert bir oyun, her zamanki gibi. Ben orada çocuğu öldürülen anneyim. 20 yıllık bir süreç var oyunda. Çocuk kayboluyor, öldüğünü 20 yıl sonra anlıyorlar. Katil yakalanacak ama bu o kadar kolay değil. Çocuğu öldürülen bir kadın olarak böyle bir rolü oynamak çok zor. Yani çocuğu olan bir kadın olarak da bu rolü oynamakta çok zorlanıyorum. Yıpranıyorsun... Eylül ayının ilk ya da ikinci haftasında sahneleyeceğiz oyunu. Murat Daltaban, Övül Avkıran’la birlikte oynuyoruz, Mustafa Avkıran sahneye koyuyor oyunu.
Ben de sinemada oynamak istiyorum
Açelya Akkoyun, tüm oyunculuk kariyerine rağmen kendisine bir türlü sinema filmi teklifi gelmemesine isyan ediyor. Akkoyun, ‘Herkes birbirini ve aynı çevreyi oynatıyor. Ben sinema filmi çekmek istiyorum ve işte bunun için bas bas bağırıyorum’ diyor.
- Sözlenmişsiniz...
Evet, sözlendim. İsmi Enis Cergel. İlk defa hayatımda adıma soyadını ekleyebileceğim bir sevgi hissediyorum. Sözlüm dekorasyon malzemesi üretiyor ve ithal ediyor.
- Çok huzurlu görünüyorsunuz...
Bunun için çok mücadele ettim. Dağıtmadım. Onunla, bununla yatmadım, iş için bedenimi satmadım. Ne yaşadıysam ruhum için yaşadım, madde için değil..
- Ne zaman evleneceksiniz?
20.06.2006 düşünüyoruz. İkimizin ayrı evleri var. Ben Kızıltoprak’ta oturuyorum, o Yeşilköy’de. O yüzden bir an önce evlenelim de düzenimizi bilelim istiyoruz. Tarihi biraz daha erkene alabiliriz.
- Aşk Her Yaşta dizisinde bir mimarı canlandırıyorsunuz.
Evet, çok güçlü bir kadın karakter Türkan.
- Açelya Akkoyun da tıpkı Türkan gibi bir karakter sanırım...
Evet, aynen öyle... Hayatımda önce iş, sonra eş dedim hep. Belki bu yüzden eşlerde hep hata yaptım. Ayrı dengeler varmış. meğer. Şimdi eşin olduğu yerde önce eş diyorum, işin olduğu yerde önce iş!
- Siz ne zaman sinemada rol alacaksınız?
Ne yazık ki, sinemada oynamam için teklif gelmiyor. Herkes birbirini ve aynı çevreyi oynatıyor. Sen işinden evine gidiyorsan, onlardan değilsen sana iş gelmiyor. Yani birliktelik yaşamak illa kadın-erkek ilişkisi değildir. Bir arkadaşlık, ahbaplık, ağabey, abla, kardeşlik de olabilir. Ben sevdiğim için arkadaşlık ederim. Bana bu tarz arkadaşlıklar da namussuzluk gibi geliyor. Sinema filmi çekmek istiyorum ve bas bas bağırıyorum. Çok öfkeliyim bu konuya! Birisi bana çıkıp da ekrana yakışmıyorsun diyemez!
Bu benim talebim değil ama sonuçta ‘Aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni’ gibi bir şey çıkıyor ortaya! Zaten ben dikkat ettim de, dizilerde hep aile kadınlarıın canlandırırken, filmlerde hayat kadınlarını canlandırıyorum.
- Cem Davran’la oynadığınız Aşk Meydan Savaşı dizisinin ardından ne kadar zaman geçti?
İki yıl oldu. Aşk Meydan Savaşı’nda Şile’ye gidip geliyorduk, çok zordu. Şimdi Aşk Her Yaşta’nın 5’inci bölümünü çekiyoruz. Evime çok yakın çekim yeri... 39 gündür çekim sürüyor, farkında değilim.
- Yeni dizinizde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Çocukları için işini, gücünü bırakmış bir ev kadını. İkinci evliliğini yaşıyor ama tüm fekarlıklarının ardından bir de bunalım yaşıyor. Kariyer sahibi olamadığına yanıyor. Evlendiğinde okulu yarım bırakmış. Oysa en yakın arkadaşı olan eltisi mimar. O ödüller alıyor, işinde başarılı... Onun bu başarısı kadının da içini burkuyor. Sonra arkadaşı onu gaza getiriyor ve bir derneğe girerek muhabirlik yapmaya başlıyor...
- Aşk için gerçek yaşamınızda kariyerinizden vazgeçer miydiniz?
Sanmıyorum, ben her ikisini de çok iyi dengeledim daima. Oğlum olduğunda da ona, evime, işime yeterince zaman ayırdım hep. Bu yüzden bir kıyaslamaya ve vazgeçme durumuna da hiç girmedim.
- Gerçek hayatta eltiler iyi anlaşamazken, sizin dizideki eltiniz aynı zamanda en yakın arkadaşınız.
Yaa, evet. Ama eşimin kardeşi, benim en yakın arkadaşımla evlenince biz elti oluyoruz. Yani önceden tanışıyoruz. Açelya ileyse daha önce hiç çalışmadık. Çok tatlı bir kızmış meğer.
- Dizideki kadın orta yaş bunalımı mı yaşıyor?
Evet, aynen öyle. Orta yaş bunalımı yaşıyor. Bir de kızı evleniyor, yavaş yavaş insanlar yanından gidiyor... O evlenir, diğeri de okula gider derken, onun hesaplaşmalarını içinde yaşıyor kadın. Bir de ikiz kızları var 14 yaşında.
- Yine mi ikizler? Aşk Meydan Savaşı’nda da ikiz annesiydiniz?
Evet, bunlar 14 yaşında ama. Büyükler yani... Demek ki ben de ikiz annesi hali var.
Tiyatroda çocuğu öldürülen bir kadını canlandıracağım
Bu yıl ‘Frozen’ diye bir oyun çalışıyorum. Bu seri katil, bir adam, çocuğu öldürülen anne, bir akademisyen kadının hikayesi. Şu anda Broodway’de oynanıyor. Çok değişik açıdan ele alınan, çok iyi yazılmış bir oyun. Biraz sert bir oyun, her zamanki gibi. Ben orada çocuğu öldürülen anneyim. 20 yıllık bir süreç var oyunda. Çocuk kayboluyor, öldüğünü 20 yıl sonra anlıyorlar. Katil yakalanacak ama bu o kadar kolay değil. Çocuğu öldürülen bir kadın olarak böyle bir rolü oynamak çok zor. Yani çocuğu olan bir kadın olarak da bu rolü oynamakta çok zorlanıyorum. Yıpranıyorsun... Eylül ayının ilk ya da ikinci haftasında sahneleyeceğiz oyunu. Murat Daltaban, Övül Avkıran’la birlikte oynuyoruz, Mustafa Avkıran sahneye koyuyor oyunu.
Ben de sinemada oynamak istiyorum
Açelya Akkoyun, tüm oyunculuk kariyerine rağmen kendisine bir türlü sinema filmi teklifi gelmemesine isyan ediyor. Akkoyun, ‘Herkes birbirini ve aynı çevreyi oynatıyor. Ben sinema filmi çekmek istiyorum ve işte bunun için bas bas bağırıyorum’ diyor.
- Sözlenmişsiniz...
Evet, sözlendim. İsmi Enis Cergel. İlk defa hayatımda adıma soyadını ekleyebileceğim bir sevgi hissediyorum. Sözlüm dekorasyon malzemesi üretiyor ve ithal ediyor.
- Çok huzurlu görünüyorsunuz...
Bunun için çok mücadele ettim. Dağıtmadım. Onunla, bununla yatmadım, iş için bedenimi satmadım. Ne yaşadıysam ruhum için yaşadım, madde için değil..
- Ne zaman evleneceksiniz?
20.06.2006 düşünüyoruz. İkimizin ayrı evleri var. Ben Kızıltoprak’ta oturuyorum, o Yeşilköy’de. O yüzden bir an önce evlenelim de düzenimizi bilelim istiyoruz. Tarihi biraz daha erkene alabiliriz.
- Aşk Her Yaşta dizisinde bir mimarı canlandırıyorsunuz.
Evet, çok güçlü bir kadın karakter Türkan.
- Açelya Akkoyun da tıpkı Türkan gibi bir karakter sanırım...
Evet, aynen öyle... Hayatımda önce iş, sonra eş dedim hep. Belki bu yüzden eşlerde hep hata yaptım. Ayrı dengeler varmış. meğer. Şimdi eşin olduğu yerde önce eş diyorum, işin olduğu yerde önce iş!
- Siz ne zaman sinemada rol alacaksınız?
Ne yazık ki, sinemada oynamam için teklif gelmiyor. Herkes birbirini ve aynı çevreyi oynatıyor. Sen işinden evine gidiyorsan, onlardan değilsen sana iş gelmiyor. Yani birliktelik yaşamak illa kadın-erkek ilişkisi değildir. Bir arkadaşlık, ahbaplık, ağabey, abla, kardeşlik de olabilir. Ben sevdiğim için arkadaşlık ederim. Bana bu tarz arkadaşlıklar da namussuzluk gibi geliyor. Sinema filmi çekmek istiyorum ve bas bas bağırıyorum. Çok öfkeliyim bu konuya! Birisi bana çıkıp da ekrana yakışmıyorsun diyemez!