Dizi setinde pasta savaşı yapıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Dizi setinde pasta  savaşı yapıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2008 00:00

"Eyvah Halam" dizisinin genç oyuncuları Ece Çeşmioğlu ile Doğaç Yıldız, setteki eğlenceyi anlatmakla bitiremiyor.

Haberin Devamı

"İki Aile"nin oyuncularından Ece Çeşmioğlu ve Doğaç Yıldız, dizi biter bitmez "Eyvah Halam"da rol almaya başladı. Çarşamba akşamları saat 20.40'ta Star TV'de yayınlanan dizinin çekimlerinin çok eğlenceli geçtiğini, dizi setinde pasta, yumurta savaşı yaptıklarını belirten Çeşmioğlu ve Yıldız, yazın tatil yapmamanın ise kendileri için çok da önemli olmadığını söylüyor.

- "Eyvah Halam" adında yeni bir projeye başladınız. Biraz bahseder misiniz?

Doğaç Yıldız: Dört kardeşin anne ve babası Nepal'e tatile gidiyor ve çocukları da halalarına teslim ediyor. Halaları İstanbul'a yakın bir kasabada oturduğu için çocuklar oraya gidiyorlar. Onlar için iğrenç bir yaz tatili çünkü halaları çok disiplinli, emekli bir öğretmen. Çocuklar da biraz afacan ve yaramaz oldukları için otoriteyi kaldıramıyorlar ve kaçmak istiyorlar. İlk iki bölümde bu görülüyor, daha sonra çocuklar halanın kötü kalpli komşusu Hilmi yüzünden kaçmayacaklar. Hilmi'nin bir takım amaçları var Kamura'nın evi üzerinde. Çocuklar da halalarına sahip çıkmaya karar veriyorlar.

Haberin Devamı

- Dizideki karakterlerinizden biraz bahseder misiniz?

Ece Çeşmioğlu: Asya karakteri ikinci büyük kardeş. Tibet'ten sonra Asya en cesaretli kız. Kaçmak için Tibet'e yardım ediyor. Şu anda bir sevgilisi var yeni yeni yakınlaşmaya başlıyorlar.

- Geldiği kasabadan mı sevgilisi?

E.Ç: Evet. Öyle bir macera yaşıyor aynı zamanda ve sevgilisinin dedesi de kasabanın komiseri.

- Peki karakteri kendiniz ile bağdaştırıyor musunuz?

E.Ç: Tabii, benden çok uzak değil aslında. Ben de böyle bir yere düşsem Asya gibi kaçmak için planlar yapardım.

Dizi setinde pasta  savaşı yapıyoruz
- Peki biraz da Tibet'ten bahsedelim.

D.Y.: Tibet hepsinin abisi gibi aslında. Grup liderliği yapmaya çalışıyor. Herkes ona güvendiği için de bozuntuya vermemeye çalışıyor. Halbuki beceriksiz, yaptığı planların hiçbiri olumlu sonuçlanmadı. Ama halalarının bahçesi yandığında çok yaklaşmışken kaçmayı bırakıp bahçeyi söndürmeye çalışıyorlar. Daha sonra kaçmaktan vazgeçip halalarına destek olmaya çalışıyorlar.

- Sizin kendi karakteriniz Tibet'le bağdaşıyor mu?

D.Y: Bağdaşmıyor çünkü o kadar cesur değilim, kaçmam. Ben ne kadar yaşıtım varsa kasabada ortam yapardım. Gece evden kaçardım tabii, partiye falan katılırdım ama kasabadan kaçmazdım.

BİTLENECEĞİZ DİYE KORKUYORUZ

- "İki Aile" dizisinde beraberdiniz. Bu proje de sizi bir araya getirdi, mutlumusunuz bu durumdan?

E.Ç.: Tabii, biz birbirimize çok alışkınız ve birbirini seven bir dörtlüyüz, bu konuda şanslıyız. Onlarla iki senedir çalışıyorum ve çok mutluyum bu durumdan.

Haberin Devamı

- Bir de "İki Aile" dizisindeki karakterleriniz çok sevildi ve benimsendi. Bu sefer öyle olmaz diye bir korkunuz oldu mu?

D.Y: Benimsenmekten ziyade benim korkum karakterlerin üzerimize yapışması oldu. Korktuğum da başıma geldi; bazı yerlerde okuyorum, görüyorum yine aynı karakterler gibi yorumları alıyoruz ama bizim yapabileceğimiz bir şey yok sonuçta.

- Siz birbirinizle anlaşabiliyorsunuz fakat buradaki diğer oyuncularla aranız nasıl?

E.Ç: Tabii ki çok iyi ve çok sağlam bir kadro var. Onlardan çok şey öğreneceğimizi düşünüyorum. Set ekibi olarak

/images/100/0x0/55eaf843f018fbb8f8a27511
da birbirimizi çok seviyoruz.

D.Y.: Ekip de "İki Aile"den zaten. "İki Aile" biter bitmez aynı ekiple "Eyvah Halam"a başladık. Bir tek reji ekibi farklı.

- Çekimler eğlenceli geçiyor mu?

E.Ç: Partiler, pastalar, yumurta savaşları, bitlenme aşamasına gelsek de çok eğlenceli oluyor.

- Yazın tatil yapmak yerine neden çalışmayı tercih ettiniz?

E.Ç: "İki Aile" bittikten sonra bir ay tatilimiz oldu. Bunu çok güzel şekilde değerlendirmeye çalıştık.

D.Y: Yaz tatili çok da önemli değil, zaten ben dört senedir, bu işe başladığımızdan beri tatil yapmıyorum.

- Oyunculuğa nasıl başladınız?

E.Ç: Ben bir ajansa kayıtlıydım, ilk LC Waikiki'nin katalog çekimlerinde görev almıştım. Sonra reklamlar ufak tefek diziler derken en uzun ömürlü dizim "İki Aile" oldu.

D.Y: Benim annem ve babam devlet tiyatrosu sanatçısı. Annem aynı zamanda benim okulumda İstek Acı Badem Lisesi'nde tiyatro öğretmenliği de yapıyordu. Küçüklüğümden beri kulislerdeyim, onlarla beraber bol bol oyun izledim.

Haberin Devamı

Dizi setinde pasta  savaşı yapıyoruz
- Bundan sonraki planlarınız neler, oyunculuğa mı devam edeceksiniz?

E.Ç.: Ben konservatuvarın tiyatro bölümünü okuyup, oyunculuğa devam etmek istiyorum.

D.Y: Sinema televizyon okumak istiyorum, kamera arkasında da çalışmak istiyorum fakat oyunculuğa da devam edeceğim tabiki...

Oyunculuk kolay değil

- Özellikle sizin yaşınızdakiler oyunculuğu çok kolay bir şey sanıyorlar...

D.Y.: Facebook'ta dün 15 kişiye bunu anlattım. "Oyuncu olmak istiyorum, hangi ajansa yazılayım" falan diyorlar. Şimdi ajans ismi versem ayrımcılık olur. Zaten ben de şu anda ajansla çalışmıyorum. Ama her gün bu soruyu soruyorlar.

E.Ç.: Ajansla başlayabilirler ama gerçekten kolay değil oyunculuk, sevmek gerekiyor.

D.Y: Bu işte aç kalmak, uykusuz kalmak var. Ben "İki Aile"de çalışırken, 13 saat bekleyip, 1 saat çekim yapıp, gece eve gidip ertesi günü de sınava girdiğimi hatırlıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!