Güncelleme Tarihi:
Funda Arar ve Kıraç fotoğrafları için tıklayınız
"Gölgeler" programıyla yeni kanallarına transfer olan Funda Arar ve Kıraç’la yeni programlarını ve özel hayatlarını konuştuk. Kıraç, dizi müziği yapmanın kriterlerini anlatırken yine polemik yaratacak bir açıklamada bulundu: "Serdar Ortaç ve Kenan Doğulu müzik adamı değil. Dizi müziği yapmak fazlasıyla genel kültür gerektiriyor."
- Funda Arar: Oluşturmaz, çünkü Türkiye’de çok cevher var. Bizim program sadece hit şarkılara yönelik olmayacak. Çeşitli yörelerden türküler ve Türk Sanat Müziği eserleri de yer alacak.
Albümleri çok iyi satan bir şarkıcı, dizi film müziği yapsa başarılı olur mu? Mesela Serdar Ortaç ya da Kenan Doğulu dizi filmlere müzik yapsa tutar mı? - Kıraç: Albüm yapmakla, dizilere müzik hazırlamak çok farklı konular. Dizilerde sözlü müzik yoktur. İşin içine sözlü müzik girerse daha popülist bir yaklaşım olur. Ki zaman zaman ben de bunu yapıyorum. Ama dediğim gibi; ikisi birbirinden ayrı şeyler. Dizi müziği hazırlamak her müzisyenin yapabileceği bir iş değil. Tam bir müzik adamı olmanız gerekiyor. Serdar Ortaç ve Kenan Doğulu müzik adamı değil. Pop şarkıları söylemekle, müzik adamı olmak farklı şeyler. Popüler şarkıcılardan dizi müziği yapmak isteyenler oldu ancak bu işin göründüğü gibi kolay olmadığını anladılar. Dizi müziği yapmak fazlasıyla genel kültür gerektiriyor.
Her hafta ekranlarda müziğinizle var olmak sizin için bir avantaj değil mi? - Kıraç: Evet, ama her hafta yeni bir şeyler hazırlamak zorunda olmak aynı zamanda dezavantaj.
Son günlerde Fenerbahçe marşınızla gündemdesiniz. Nereden aklınıza geldi Fenerbahçe marşı bestelemek? - Kıraç: Çünkü Fenerbahçeliyim. Aziz Yıldırım, arayıp "Senden 100. yıl için bir marş bekliyoruz" dedi. Ben de bir Fenerbahçeli olarak bu teklifi kabul ettim. Zaten yıllardır takımım için bir marş bestelemeyi arzuluyordum.
"Neden ben" diye sormadınız mı? - Kıraç: Çok istediğim bir şeydi merak edip, sormadım bile. Aziz Bey; "Sana çok güveniyorum ve bu marşı senin yapmanı istiyorum" dedi. Bu da bana yetti.
Birtakım eleştirilerle karşılaşacağınızı önceden tahmin etmiş miydiniz? - Kıraç: Türkiye’de her şey polemik konusu olabileceği için bunu önceden tahmin etmiştim.
GENÇLER TÜRK SANAT MÜZİĞİ DİNLESİN Sizin bestenizin Teodorakis’in "1 Mayıs" marşına benzerliği konusunda çıkan söylentiler hakkında ne düşünüyorsunuz? - Kıraç: "Fasulyeleri takip edin onlar bir yere götürür sizi" diye bir söz vardır. Biraz araştırırsanız her şey ortaya çıkar. Ortaya atılan bu söylentiler, birileri tarafından tezgahlanmış kötü bir senaryonun ürünüdür.
Funda Hanım, daha önceden bir Türk Sanat Müziği albümü yapma planınız vardı. Ama Nalan sizden önce davrandı... - F. Arar: Benim yaptığım Türk Sanat Müziği albümü daha farklı olacak. Nalan, Türk filmlerindeki şarkıları seslendirmiş. Ben gerçek anlamda Türk Sanat Müziği dinleyen insanların bildiği şarkıları okuyacağım. Her yerde, her sahnede söylenen şarkılarla albüm yapmanın bir anlamı yok.
ÇOCUĞA DAHA ZAMAN VAR Çocuğunuz olması, işlerinizi olumsuz yönde etkiler mi? - F. Arar: Kariyeriniz açısından taşları yerine oturtmak için zaman geçmesi gerekiyor. Baştan beri çok sıkıntılar çektik diye anlatıyoruz ya; bazı şeyleri artık yavaş yavaş yoluna soktuk. Fakat daha yapmamız gereken şeyler var. O yüzden "Çocuk sahibi olmak istiyorum" demek, bir buçuk yıl ortadan yok olmam demek. Şimdi birçok ünlü doğuma girene kadar çalışma hayatına devam ediyor ama... - F. Arar: Yok o bana göre değil! Biraz daha zamanı var çocuğun.
Funda Arar seksi bir kadın mı, sevimli mi yoksa güzel mi? Kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? - F. Arar: Bilmem. Çok nemrut olduğum zamanlar var, onu inkar edemem. İnsanın günü gününe uymuyor. Ruhumun okşandığı, kendimi çok güzel ya da olumlu hissettiğim zamanlar da oluyor. Ama bizim işimizde günümüz günümüze uymadığı için net bir şey diyemiyorum.
Kıraç Bey siz ne zaman evleneceksiniz? - Kıraç: İşlerimi yoluna koyunca evleneceğim. İşler iyi çok şükür. Daha ne olacak? - Kıraç: Sürpriz yaparım belki! İkizler burcuyum ben. O yüzden hiç belli olmaz.
Doğru insan olunca malzeme çıkmıyor
Bir zamanlar mankenler dünyasında idol Arzum Onan’dı. Birçok genç manken; "Onun gibi özel hayatında düzenli bir manken olmak istiyorum" derdi. İkiniz de müzik dünyasında bu özelliklerinizle takdir ediliyorsunuz...
F. Arar: Bunları duyunca insan gurur duyuyor ve "Demek ki doğru yoldayım" diyorum. Maalesef bizim ülkemizde sanatsal kariyerden çok, magazinsel kariyer yapmak insanların daha çok işine geliyor. Sanki meşhur olabilmen için seksi olman ve insanlarla polemiğe girmen lazımmış gibi bir durum yaratılıyor. Bunun böyle olmadığını kanıtladık diye düşünüyorum. Biz sadece işimizi yapıyoruz. Eminim ilk çıktığım yıllarda benim için de "Bu kızdan bir şey olmaz. Sessiz sedasız şarkısını okuyor" demişlerdir.
Kıraç: Toplumda yaşanan çöküntüyü sabah programlarından bir, iki tanesini kaldırarak çözemezsiniz. Toplumsal bir sorunla karşı karşıyayız. Öncelikle devletin harekete geçmesi gerekiyor. Diyeceksin ki; "Devlette bunu anlayan insanlar var mı?" Bunun başka bir şekilde yapılması gerekiyor. Benim ilk albümüm çıktığında düzgün, efendi bir çocuk olarak girdim müzik piyasasına. Baktık haberlerim yapılmıyor. Basın danışmanım sebebini öğrenmek istemiş ve şöyle bir teklifle karşılaşmış: "Bir kız daha var. Onun da yeni albümü çıktı. İkisini birden bir mekanda çekelim. Yoksa Kıraç bizim için şu an malzeme değil". Demek ki, iyi ve düzgün olduğunuzda malzeme olamıyorsunuz! Dürüst insanlar, pohpohlanacak kişiler değildir. Nerede bir pislik varsa onun üzerine konuşur ama sonra da matmazel olurlar! Birilerinin çıkıp bir şeyler yapması gerekiyor. Fakat ben Don Kişot değilim. Tek başıma bir şey yapamam.