Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2004 00:00
Kanal D’de yayınlanan Haziran Gecesi adlı dizinin Türkiye’deki mücevher sektörüne katkısını biliyor musunuz? Özcan Deniz dizide dünyanın en ünlü mücevher tasarımcılarından sayılan Baran karakterini canlandırıyor.Onu idol olarak seçen bir sürü genç de artık büyüyünce mücevher tasarımcısı olmak istiyor. Tüm bunlar tesadüf değil. Baran karakterinin mesleği tüm bunlar hesaplanarak belirlenmiş. Özcan Deniz role hazırlanırken Molu Mücevher’in tasarım ekibinden danışmanlık almış. Molu’nun sahibi İlhan Molu projeye evet deme nedenini şöyle anlatıyor: ‘Baran karakterinin mücevher tasarımcısı olması bizim için çok önemli. Ben 20 yıldır etrafımdaki herkese mücevher tasarımı eğitimi almalarını söylüyorum. Bu iş gelecekte çok değerli olacak. Geçmişte takılar yabancı dergilerden model araklanarak üretilirdi. Şimdi herkes tasarımın kıymetini biliyor. Türkiye’de mücevher sektörü uyuyan bir dev. Bu dev uyanırsa İtalya ile beraber bütün dünyaya hakim oluruz.’ İlhan Molu dizi sona erdiğinde üniversitelerin tasarım bölümüne olan ilginin artacağını düşünüyor. Deniz ve Molu, Pırlanta Bilgi Merkezi aracılığıyla bir araya gelmiş. Dizinin çekimleri başlamadan önce Molu’nun üretim tesislerinde tasarımcılardan eğitim alan Özcan Deniz oldukça iyi bir öğrenciymiş. İlhan Bey onu şöyle övüyor: ‘Bir takım aletler nasıl tutulur, lupla mücevhere nasıl bakılır gösterdik. Çok uğraşırız diye tahmin ediyorduk ama bir kere gösterdikten sonra elimizden aldı ve sanki kırk yıllık tasarımcıymış gibi uyguladı.’ 48 yıllık firma İstanbul’da açılan mücevhercilerin hemen hepsi gibi Molu Mücevher de Kapalıçarşı’da kurulur. 1956’da faaliyete başlayan firma ilk zamanlar sadece imalat yapar, Türkiye’nin dört bir yanındaki kuyumculara satar. 1980’de işler çark değiştirir. Ailenin ikinci kuşak üyeleri İlhan Molu, Sermet Molu ve Recep Molu işin başına geçtikten sonra tasarıma ağırlık verilir. İlhan Molu anlatıyor: ‘Babamın zamanında Türkiye’de mücevhercilik, ustadan görerek yapılıyormuş. Biz işin başına geçmeden önce yurtdışında jemoloji (taş bilimi) okuduk.’ İlhan Molu bu işe baş koymuş. ‘Pırlanta konusunda bilmeniz gerekenler’ adı altında bir kitap yazıp, sertifikalı pırlantalar satmaya başladı. Akademisyenlerle yakın ilişkiler içinde. Gelecek vaat eden tasarımcılara iş veriyor. Mesela geçen hafta Venedik’te düzenlenen Uluslararası Pırlanta Tasarım Yarışması’nda finale kalan Sıdıka Rodop bir ay öncesine kadar Molu’da çalışıyordu. Son keşfi ise Ayhan Hacıoğlu. İlhan Bey, Marmara Üniversitesi Takı Teknolojisi Bölümü’nden yeni mezun olan bu gencin gelecekte ismini çok duyacağımızı söylüyor. Molu Mücevher’in bir tek mağazası var. O da Abdi İpekçi Caddesi’nde. İlhan Molu aynı anda iki yerde olamayacağı için ikinci bir mağaza açmadığını söylüyor.Abartılı olmayan takılar revaçta Bu kışın en moda takısı broş. Molu Mücevher kış için çok ince işçilikle üretilen Art Deco tabir edilen broşlar yapmış. Yılbaşında eski Osmanlı figürlerini Fransız çizgileriyle birleştirdikleri yeni bir koleksiyon çıkaracaklar. Molu Tasarım Koordinatörü Ziya Şenkardeş tüketicinin taleplerini şöyle anlatıyor: ‘Artık beğeniler modaya göre değişiyor. Önceki yıllarda daha klasik çizgiler ön plandayken son yıllarda renkli taşlı tasarımlar tercih ediliyor. Abartılı olmayan, günün her saatinde kullanılan takılar revaçta. Sallantılı küpeler, inci küpeler, koraller moda. İnci-pırlanta birlikteliği devam ediyor.’ Özcan Deniz Tasarımcılık bana çok erkeksi geliyorBirlikte olduğum hiçbir kadına şimdiye kadar pırlanta hediye etmedim. Çünkü pırlanta özel bir kadına verilmesi gereken özel bir hediye. O özellikte bir kadın çıkarsa ona pırlanta alırım. Haziran Gecesi dizinden önce takı, pırlanta, elmas gibi şeylere ne kadar yakındınız? - İşin aslında takı takmaya çok meraklı değilimdir. Ama pırlanta her zaman merakımı uyandırmıştır. Pırlanta tasarımının özel bir meslek dalı olduğunu biliyorum. Diziyi kabul ettiğinizde Baran’ın mesleği belli miydi? - Değildi. Ben Baran’ın özel bir mesleği olsun istedim. Kendine has bir dünya görüşü, karakteri olan bir meslek. Sonradan öğrendim ki dünyada ham pırlanta uzmanı olan çok az insan varmış. İlhan Bey’in söylediğine göre 30-40 tane. İşte Baran da 30’un içinde. Molu’dan danışmanlık alırken merkeze gidip gelmişsiniz. 15 dakikada işi çözdüğünüz söyleniyor. - Yok canım ona çözmek denemez. Sonuçta
film seyirciyi kandırma iÅŸi. Açıklarımı bu tekniklerle kapatıyoruz. Molu’ya gittiÄŸimde elimin alışması için bazı numaralar gösterdiler. Atölyelerine gittim ustaların nasıl çalıştığına baktım. Baran’ın gençleri tasarımcılığa özendirmek ve teÅŸvik etmek gibi bir misyonu var. Ama bizim ülkemizde tasarımcılık pek erkek iÅŸi olarak gözükmez. Ä°ÅŸinizin zor olduÄŸunun farkında mısınız? - Niye erkek iÅŸi deÄŸilmiÅŸ? Bana çok erkeksi geliyor. Bence bir erkeÄŸin gözünde taÅŸ ve kadın aynı ÅŸeydir. Erkek kadınını pırlantam benim diye sever. Siz hiç erkeÄŸine pırlanta diyen bir kadın gördünüz mü? Her erkek mücevherlere yakın olmalı. Ben bu iÅŸe girdikten sonra her taşın bir felsefesi olduÄŸunu öğrendim. Her nerede pırlanta ile ilgili bir yazı görsem mutlaka okuyorum. Sizi yolda çevirip bu iÅŸin okulunu soranlar oluyor mu? - Soruyorlar. Ben de bildiÄŸim kadarıyla Mimar Sinan ve Marmara Ãœniversitesi’nde takı tasarımı bölümünün olduÄŸunu söylüyorum. Bir de Türkiye’de pırlantanın üretildiÄŸini sizden öğrendik diyorlar. Pırlanta takıyor musunuz? - Evet bir tane kolyem var. Ham pırlantadan yaptılar. Molu ekibi benim için hazırladı. Konserlerimde kullanıyorum. Günlük hayatta fazla iddialı, fazla ışıl ışıl kaçıyor. Ama davetlerde ve özel gecelerde çok şık. Siyah pırlanta. Kolye tenime deÄŸiyor, deÄŸdikçe stresimi azaltıyor, enerji veriyor. Öyle çok pahalı da deÄŸil. (Söz konusu kolye Molu’nun ‘Angels of Wellnes’ koleksiyonunda satılıyor. Fiyatı 12.000 - 16.000 USD arasında deÄŸiÅŸiyor!)Â
button