Güncelleme Tarihi:
Diyetisyen ve ilgili bölümlerde eğitim gören öğrenciler “Diyeti diyetisyen yazar” kampanyası başlattı. Toplantılar yapan, Twitter’de #diyetidiyetisyenyazar hashtag’i açan, youtube’a videolar yükleyen diyetisyen ve diyetisyen adayları konuya dikkat çekmeye çalışıyor. Konuyla ilgili uzmanların görüşleri şöyle:
İNSANLAR SAĞLIKLARINI HARCAYARAK BAŞKALARININ CEPLERİNİ DOLDURUYOR
DİYET YAZAN DOKTORA HİPOKRATI HATIRLATIRIM
Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu( Marmara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı):
Bir diyetisyen mesleğinin 4 veya 5 yılını sadece beslenme ve gıda bilimleri, bir yılını da stajla geçiriyor. Üç yıl fizyoloji, anatomi, besin kimyası, mikrobiyolojisi, gıda teknolojisi dersleri alıyor. Bir yılı hastalık ve beslenme dersleriyle geçiyor, Son bir yılında da klinik staj yapıyor. Geçtiğimiz günlerde, medya medya gezen yaşlı bir kadıncağız (Canan Karatay) demiş ki ‘Diyetisyenler klinik bilmez, biz hekimler biliriz’. Biz kliniği öyle bir biliriz ki... Bir yıl sadece klinik yaparız. Mutlaka hastanelerde staj yaparız. Aslına bakarsanız biz diyetisyenler de tedaviyi, ilaçları biliriz. Ama haddimizi aşıp ‘Kolesterolün yüksekmiş gel ben sana anti-kolesterol ilacı yazayım’ demiyoruz. Halbuki bazı hekimler ‘Beslenme çok büyük bir sorun, ben de elimi atayım’ diyor. Ancak hekim olmak bu konuda ahkam kesmelerine yetmiyor. Hipokrat yemininin ilk kuralı zarar vermemek. Ancak önerdikleri beslenme modeliyle gut olan, kolesteroleri yükselen hastalar var, onlara zarar veriyorlar.
Dr. Ayhan Dağ (Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı):
Sizlerin de bildigi üzere diyetisyen olmadigi halde insanlara bilinçsizce beslenme önerilerinde bulunan, diyet veren çeşitli meslek grupları var. Bu kampanyanın amacı bu konuya dikkat çekmeyi amaçlıyordu ve amacına ulaştığını düşünüyorum.
Diyetisyenler dısında, hekimler icinde bir grup ki onlar kamuoyunun malumudur, spor eğitmenleri, ne idigu belirsiz kendilerine yasam koçu diyen bir grup ve bu isten nemalanmak isteyen başka meslek grupları. İşletme egitimi almış, üstüne iki aylık bir sertifika programı yapmış insanlar diyet vermeye çalışıyor. Bu durum 6225 sayılı yasaya göre suc. Diyetisyenlik mesleğinin uhdesinde olan bu isleri yapanlara yasa 1 yildan3 yıla kadar hapis cezası, 200 günden 500 güne kadar adlı para cezası ongormektedir. Biz Turkiye Diyetisyenler Dernegi olarak bunlarla mücadeleyi hukuki olarak sürdürmektedir ve sürdürmeye devam edeceğiz.
Ehli olmayanların bu ısı yapmalarının en büyük sakıncası insan saglıgını tehdit etmeleridir. Bundan 3-4 yıl önce bir genc kızımıza bir sağlıklı yasam (!) kliniğinde 45 günde 15 kilo verdirmişler ve genc kız ailesi onu ziyarete geldiginde yaşamını kaybetmişti, son zamanlarda basında yer alan zayıflama ilaçları ile hayatını kaybeden vatandaşlarımız ise adlı vaka olarak kaldılar.
Bu ise ilgi duyulmasının temel nedeni rant, pastadan pay alabilme kavgası.
TDD olarak yasal girişimlerimiz var, diyetisyen olmadigi halde diyetisyenlik yapanların bu ısı yapmasını Saglık Bakanlığı aracılığı ile önlediğimiz olaylar. Somut tespitler ile bu isin ucunu bırakmayacağız.
Turkiye’de 4200 civarında diyetisyen var, bu sayı yetersiz.100 bin kisiye5 diyetisyen düşüyor. AB ülkelerinde bu sayı 100 bin kisiye 16-24 arasında degismektedir.
2013-2014 egitim öğretim yılında 41 üniversitenin beslenme ve diyetetik bölümlerine 2481 ogrenci girdi. Son dört yıldır her yıl giren ogrenci sayısı degismektedir. Ornegin 2012-2013 egitim öğretim yılında 1704 ogrenci girmişti. Dolayısıyla mezun sayıları her yıl artarak devam ediyor. Bu yıl (2014 Haziran) için 1000 mezun tahmin ediyoruz.
Umarım istediğiniz gibi kısa yanıtlar olmuştur. Paris’ten biraz geç oldu, kusura bakmayın görüşmek üzere selam ve saygılar.