Diyet yapmadan 7 kilo

*Çok uzun zamandır dizi setlerinden uzaktınız. Özlemiş misiniz bu ortamı?
- Özledim tabii... “Yasemince” biteli dört yıl oldu. Artık farklı bir şey yapmak istiyordum. Sürekli senaryo geliyordu ama istediğimi, aradığımı bulamamıştım.

* Ve mecburen senaryo işine de el attınız. “Mihrap Yerinde” nin senaryosu eşiniz İlyas İlbey’e ait bildiğim kadarıyla...
- Doğru... Farklı senaryolar gelmeyince oturduk kendimiz yazdık. Diyalogları çok güzel biçimlendirdik. Epey uzun çalıştık bu dizi üzerinde. Geçen eylülden bu yana senaryoyla ilgileniyorduk.

* Peki nasıl bir dizi oldu, detayları sizden dinleyelim?
- Aslında projeyi ilk oluşturduğumuzda ismi bu değildi. Yazarımız Meriç belirledi ismini. Mihrap aslında birkaç kişiliği içinde barındıran bir kadın. Ne sorun yaşarsa yaşasın çocuklarına her şeyi iyi göstermeye çalışan güçlü bir karakter. Bu anlamda bana çok benziyor aslında. Dolayısıyla Mihrap’ı yaratırken, oynarken zorlanmadım.

* Tam bir komedi mi yoksa dramatik öğeler de var mı senaryoda?
- Dram da olacak, insan hayatında neler varsa hepsine değineceğiz...

* Aşk da var sanırım...
- Evet evet (gülüyor). Zafer (Algöz) ve Mihrap aslında gençlik aşkı yaşamışlar. Mihrap başkasıyla evlenip gidiyor, o başkasıyla nişanlanıyor. Yıllar sonra Mihrap mahalleye döndüğünde ise birbirlerini unutamadıkları için eski aşk alevleniyor.

HEP AYNI TİP ROLLERİ OYNAMAK İSTEMEDİM
* Siz, Kadir Çöpdemir, Zafer Algöz... Set çok eğlenceli geçiyor olmalı...
- Aynen öyle, çok keyifli... Kadir Çöpdemir kardeşimi oynuyor. Bu rol senaryoya hareket getirdi. Onun sayesinde mizah duygusu daha dolgun. Gerçekten çok güzel bir cast oluşturduk. İsimler konusunda zaten uzun uzadıya düşünmedik de, ilk aklımıza gelenlere telefonlar açıldı, hiç alternatifsiz bir şekilde kadro oluştu.

* İzleyici sizi çok özlemiştir. Sokakta bunu size söylemiyorlar mıydı?
- Valla yollarda çevirip hep soruyorlardı, “Niye yoksunuz?” diye sitem ediyorlardı.

* Peki dört yıl çok uzun bir ara değil mi sizce de?
- Ne yapayım, istediğim projeyi yakalayamadım. Gelen işlerde kendime uygun bir şey bulamadım. Farklı bir duygu yaşamadım. Bu zamana kadar canlandırdığım karakterlere paralel roller geldi hep, o yüzden istemedim.

* Ne tarz şeyler istiyordunuz?
- Drama olsun çok istiyordum. Çünkü ben hüznü de seviyorum Siz belki bu yanımı bilmiyorsunuz ama ben konservatuvar yıllarımda genelde melodram oynamışımdır. Hiç komedide yer almadım bile diyebilirim.

* Eşiniz İlyas Bey neden oyuncu kadrosunda yok?
- İlyas Bey benimle sadece Kakılmış zamanında oynadı. Arada bir oluyordu. Şu an ona teknik anlamda çok ihtiyacımız var bizim.

BEN ASLINDA RUHEN ŞARKICIYIM
* Şu sıralar bir de albüm heyecanı yaşıyorsunuz. O proje nasıl doğdu?
- Evet, 70’lerin arabeskleri olacak içinde... Mazlum Çimen çok eski bir arkadaşım, teklif ondan geldi. Aslında bana 20’li yaşlarımdan beri çok teklif geldi albüm yapmam için ama hep göz ardı ettim. Sonunda bir boşluk buldum, zamanım boldu, “hadi yapalım” dedik, böyle bir albüm çalışmasına girdik. Çok keyfe keder başladı, olursa olur dedik yani... Giderek ciddiye alınmaya başlandı.

* Tedirgin oldunuz mu ilk başlarda “ne yapıyorum ben” diye?
- Olmaz mıyım? “Ya çok ciddiye almayın, ben ürkerim” dedim. Stüdyo çalışmalarını da ilk başta çok yadırgadım. Aslında bakacak olursanız ruhen şarkıcıyımdır ben. Okulda da şarkılar söyler, besteler yapardım.

* Ne zaman çıkıyor albüm peki?
- Tarihini net olarak bilmiyorum ama her şey bitti, çıkmak üzere. Ben okumaları iki ay önce bitirdim. Toplam 11 şarkı. Çok da güzel bir albüm oldu.

* Konser de yaparsınız siz şimdi...
- Dinleyen herkes çok beğendi ama bilmiyorum konser verir miyim. Şu an onları konuşmak için çok erken...

* Bir yandan yeni dizi, bir yandan albüm... Nasıl olacak?
- Zor aslında, çünkü gece yarılarına kadar çalışıyoruz, ses yoruluyor. Gerçekten ben de bilmiyorum nasıl
olacak. En azından albümü bitirdik ya, ona şükür.

BiZ DE TARTIŞIRIZ
* İki kızınız var, onlarla aranız nasıl?
- Çok nefis çocuklarım var, aramız da çok iyi.

* İlyas Bey’le evliliğiniz de mutlu mesut devam ediyor. Mutlu evliliğin sırrı ne?
- Yadırganacak şey değil mi (gülüyor). Her şey süper diye bir durum yok tabii, zaman zaman biz de tartışıyoruz. Ama özde birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Sanıyorum evliliği ayakta tutan şey bu. Karakter olarak çok benziyoruz
birbirimize. Her şeyden önce İlyas benim okul arkadaşım. Arkadaş olarak tanıdığım, özünü bildiğim biri.

DİYET YAPMADAN 7 KiLO VERDiM

Bu arada sizi çok zayıflamış gördüm, diyet mi yapıyoruz?
- Herkes öyle söylüyor. Hatta yolda karşılaştığım insanlar sanki 40 kilo vermişim gibi davranıyorlar. Ama diyet yapmadım hiç. Şu an 53 kiloyum. Bir iki sene önce 60 kiloydum, nasıl gitti o 7 kilo bilmiyorum, çünkü bunun için hiçbir çabam olmadı. Spor da yapmıyorum. Çok sık ama az yiyorum, yemek yerken sıkılıyorum, ondan herhalde...