Güncelleme Tarihi:
Yeni müzisyenlerin katılımıyla 2008’de son halini alan grup, bu yıl ilk albümleri ‘İzin Verme’yi çıkardı. Grup üyeleri Cem Pulahaneli, Oğuz Tarihmen ve Bilal Bekar ile bir araya geldik ve hikâyelerini dinledik.
İSMİMİZ GÜNTER GRASS’A SAYGI DURUŞU
‘Teneke Trampet’ ismi Barış’ın fikriydi. Günter Grass’ın, yaşadığı baskıcı dünyada büyümeyi reddeden, trampetini çalarak ve sinirlendiğinde çığlık atarak etrafta ne varsa kırıp döken karakteri Oscar Mazerath’ı anlattığı ‘Teneke Trampet’ adlı romanından esinlenerek gruba bu adı vermeye karar verdik. Biz de müziğimizle baskıcı dünyaya karşı bir söz söylemeyi, bize dayatılanı reddetmeyi felsefe edindiğimiz için grubumuzla bu hikâyeyi ve ismi bağdaştırdık.
HAKLARI GASP EDİLENLERİN YANINDAYIZ
‘Sosyal sorumluluk’ demek hoşumuza gitmiyor. Ama kaygılı insanların düzenlediği festivallere elimizden geldiğince destek vermeye çalışıyoruz. BarışaRock Festivali üç senedir olmuyor, olamıyor. Orada yer almaktan çok memnunduk. Çünkü Türkiye’de muhalif düşünceli insanların bir araya geldiği, müzik dinleyip eğlenebildiği ve aynı düşüncedeki müzisyenlerin bir araya gelip ardı ardına konserler verdiği bir imkân sunuyordu. Bizim için en önemli proje buydu. Rock-a Festivali de BarışaRock gibi muhalif gruplara yer veriyor. Ekofest’te de yer aldık. Geçen salı akşamı da Sanat Maratonu’nda hakları gasp edilen tiyatrocuların hareketine destek vermek için sahnedeydik.
ALBÜM FİKRİ HEP VARDI
İlk albümümüz İzin Verme’yi 18 ayda tamamladık. Bu fikir hep vardı. Hatta Ada Müzik’e demo kaydımızı gönderip, albüm çalışmalarına başlamak için geri aranmıştık. Fakat o dönemlerde “Biz yüksek lisans yapmaya gidiyoruz” diye geri çevirmiştik. O zaman niye geldiniz bize, diye bakmışlardı suratımıza. Albüm yapmamız neden bu kadar uzun sürdü diye akıllara gelirse, müziğe ancak ortak zamanlarımızda vakit ayırabiliyoruz. Albüm çalışmaları sırasında teknik aksaklıklar da yaşadık. Başımıza hesaba katmadığımız olaylar geldi. Bestelerimiz hazırdı aslında, sadece düzenlemesini yaptık. Yeni albümümüz için çalışmaya başlarsak yeni besteler ya da eskilere tekrar bir aranje yapacağız.
ETKİNLİĞE GÖRE REPERTUVAR
‘İzin Verme’ adlı ilk albümümüzdeki besteler bize ait. Çoğu şarkımız eski ama yeni bestelerimizi konserlerimizde dinleyicilere sunuyoruz. Daha politik içerikli şarkıları destek projelerinde çalıyoruz. Etkinliğin içeriğine göre repertuvar belirliyoruz. Örneğin, dünya silahsızlanma gününe gittiğimizde ‘Silah’ adlı bir şarkıyı istek üzerine besteledik. Savaşa karşı bir etkinlikse eğer katıldığımız, ‘Savaş’ adlı şarkımızı çalıyoruz.
KALABALIKLARIN SESİ
Biz şarkılarımızda insanları konuşturmayı seviyoruz her zaman konuşan sadece ‘Teneke Trampet’in üyeleri değil, şairlerin dizelerini de sıklıkla bestelerimizde kullanıyoruz. Şarkılarımız üç söz yazarına ait olsa da düzenlemesini beraber yapıp bestelerimizin Teneke Trampet grubu olarak yapıldığını söylemek isteriz. Bu yüzden albümde de şarkıların yazarı yer almamaktadır.
DERDİ OLANDAN ESİNLENİRİZ
Müzik yolculuğumuzda etkilendiğimiz isimler; Bob Dylan, Leonard Cohen, Beatles, Deep Purple ve Led Zeplin. Rock müziğin Türkiye’de ilk olgunlaşmasını sağlayan Erkin Koray, Moğollar ve Cem Karaca. Bu isimler olmasaydı biz şimdi müzik yapıyor olamayacaktık. Bunların yanında ‘kent ozanı’ diye tabir edilen Bülent Ortaçgil ve Fikret Kızılok bizim için önemli isimlerden. Etkilendiğimiz insanlara genelleme yaparsak; bir derdi olan, kendisini dinleyene anlatmak istediği bir şeyler olanlardır.
FARKLI TARZLAR BİR ARADA
Üç tane söz yazarımız olduğu için farklı tarzlar ortaya çıkıyor. Doğu ezgileri zaman zaman öne çıkıyor. Blues ve caz etkileri de var. Oğuz, Afrika’da öğretmenlik yaptığı sürede ‘Muz’ adlı grubuyla Afrika dilinde besteler yaptığı için etnik ezgileri daha çok kullanıyor.
HER BİRİ AYRI MESLEKTEN
Teneke Trampet, farklı meslek gruplarından bir araya gelen üyelerden oluşuyor. Cem Pulathaneli fizik ve matematik öğretmeni, Bilal Bekar işletme bölümü öğrencisi, Oğuz Tarihmen Almanca ve İngilizce öğretmeni, Barış Tuncer matematik araştırmacısı, Mert Soyal reklamcı, Egemen Özaltınkol matematik öğretmeni. Müzik onlar için mesleklerinden ayrıldıkları akşam saatlerinde ikinci bir uğraş olsa da, bir ‘hobi’ olarak nitelendirmek istemiyorlar. Çünkü müzik onlara göre ciddi bir iş ve hobi, verdikleri emek karşısında kullanılabilecek en basit kelime olacaktır.
HER ŞARKININ BİR HİKÂYESİ VAR
İzin Verme Müzik yapmamızın nedenlerinden biri, kaygılandığımız durumların karşısında durmamız gerektiği düşüncesi. Bu ülkede, dünyada hem eksiklikler hem de fazlalıklar var rahatsız olduğumuz. Bu şarkıda Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Bu karpuz kırmızı bölüşmek lazım” dizesini kullanarak paylaşmayı vurgulamak istedik. ‘Evimiz dünya’ sözü BarışaRock Festivali’nin sloganıydı. Bizim de çok hoşumuza gitti ve kullandık. Bu sözün çeşitli dillerde karşılığı var. Çeşitli diller konuşulan ülkemizde hepimizin birlikte kardeşçe yaşayabileceğini vurgulamak istedik. ‘İzin Verme’nin klibi internette dönmeye başladı bile.
Ölü Çiçekler İstanbul Film Festivali’nde izlediğimiz bir filmden etkilenip yazdık bu şarkıyı. Sonra ne yazık ki bir olaya çok uyduğunu düşündük. Hrant Dink öldürüldükten sonra konserlerimizde onun adını belki de haddimiz olmayarak sunduk. Çünkü insanlar öldürülse de bir şekilde fikirleri yaşıyor. Bazen ölü sanılan çiçeklerin bile dirilebileceğini söylüyor şarkı.
DİNLEYİN
Teneke Trampet’i 30 Haziran Cumartesi saat 20.00’de 7. Kolektif Yaz Kampı Dikili/İzmir’de ve 14 Temmuz Cumartesi saat 20.00’de 10. Yaz Kampı Dikili/İzmir’de izleyebilirsiniz. www.teneketrampet.net