Güncelleme Tarihi:
Çocukları şekerden uzak tutmak mümkün mü? Minikleri bir yandan sevindirmeye çalışırken, bir yandan da şekerlemelerin onlara, özellikle dişlerine verdiği zararlardan nasıl korumalı? Tabii aynı durum şekerden vazgeçemeyen yetişkinler için de geçerli... Dünyada şeker tutkunu çocukları da büyükleri de düşünen gönüllü bir kuruluş olduğunu biliyor muydunuz? Evet var: ‘‘Diş Dostu Şekerlemeler Vakfı’’. Vakfın işi, endüstri firmalarıyla bağlantıya geçerek doğal tatlandırıcılı şeker ve çiklet üretimini teşvik etmek. Ürünleri Almanya, İsviçre ve Japonya'daki laboratuvarlarda test ediyor, ağız sağlığına zararı bulunmayanlara ‘‘diş dostu logosu’’ veriyor. 45 ülkede satılan diş dostu şekerlemeler, yakında Türkiye'de. Şimdiden beş marka bu logoyla piyasaya çıktı bile...
Adı: Toothfriendly Sweets International (Diş Dostu Şekerlemeler Vakfı)
Merkezi: Zürih
Görev alanı: Bütün dünya...
Dünya Sağlık Örgütü, ‘‘Çocukları şeker yemekten alıkoyamıyorsak, dişlerine zarar vermeyen şekerlerin üretimi için bir şeyler yapalım’’ düşüncesiyle faaliyete geçince, 1983 yılında bir vakıf kuruldu İsviçre'de. Tüketicilerin doğal tatlandırıcılarla yapılan, diş sağlığına zarar vermeyen şekerlemeleri, diğerlerinden ayırt etmesini sağlayacak bir logo yaratıldı. Diş doktorlarından oluşan ve kâr amacı gütmeden çalışan Diş Dostu Şekerlemeler Vakfı bugün Japonya, Kore, İtalya, Almanya ve Fransa başta olmak üzere 50 ülkede ciddi çalışmalar yürütüyor.
Türkiye ve Arjantin'de aksiyon grupları kuran vakfın, ülkemizdeki koordinatörü bir sosyolog. Selda Alemdar, bir yıldan bu yana diş hekimleri odası başta olmak üzere, okullara, sağlık kurumlarına, eczacılara ve çiklet-şekerleme üreten endüstri kuruluşlarına giderek bu gönüllü kuruluşu tanıtıyor. ‘‘Türkiye'deki öncelikli amacımız tüketicilere diş dostu logosunu tanıtmak. Toothfriendly Sweets International logosunu sadece ürünlerinde diş çürütmeyen bileşimler ve doğal tatlandırıcılar kullanan firmalar alabilir.’’
Vakıf kendisine gelen ürünleri, İsviçre, Almanya, Japonya ve İsviçre'de bulunan laboratuvarlara göndererek test ettiriyor.
DİYET ÜRÜNÜ DEĞİL
‘‘Deneklerin üzerinde İn vivo plak testi uygulanıyor. 7-8 kişinin ağzındaki şekerleme ve çikletlerin ph değeri ölçülüyor. Eğer bu şekerlemelerin ağızdaki ph değeri 5.7'nin altına düşerse, tehlikeli. Ağızda asit ortam oluşuyor ve çürük yapma olasılığı artıyor. Eğer ph değeri 5.7'de kalırsa bu ürünün diş sağlığına zararlı olmayacağı tasdikleniyor ve logo bu ürünlerin ambalajına basılıyor.’’ Selda Alemdar bu ürünlerin diyet değil sadece diş çürümesine yol açmayan ürünler olduğunu vurguluyor. ‘‘Çünkü doğal tatlandırıcıların da belirli oranda kalorileri var. Doğal tatlandırıcılar mısırdan, şekerden elde edilebiliyor ama şeker kadar kalorili değiller.’’
Çiklet çiğnemenin Türkiye'de yüzyıllardır süregelen bir gelenek olduğunu hatırlatan Alemdar, reçine, çam sakızları, damla sakızlarından şekerli sakızlara kayan bu toplumun maalesef ağız ve diş sağlığının hiç de iyi olmadığını anlatıyor. Mesela diş doktoruna başvuran 13 yaş grubundaki 380 çocuktan yüzde 80.21'inin ağzında diş çürüğü saptanmış. Diş hekimleri özellikle çocuklara yemekler arasında şekerli gıdalar tüketmemeleri konusunda öğütler verseler bile, birçok kişi bu öğüde kulak asmıyor. Diş dostu şekerlemeler vakfını tanıyan doktorların artık söylemlerini değiştirmelerini bekliyor Selda Alemdar. ‘‘Vakfımızı tanıyanlar da hastalarına doğal tatlandırıcılarla üretilen ve üzerinde diş dostu logosu taşıyan şekerleri yemelerini tavsiye ediyor.’’
HENÜZ ÇOK AZ
Türkiye'de şu an ph telemetry testinden geçmiş, diş dostu logosunu taşıyan ürünlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Alemdar'ın amacı firmalara ulaşıp, onları diş sağlığına yararlı çiklet ve şekerleme üretmeye teşvik etmek. ‘‘Dünyada ise diş dostu logosunu taşıyan şekerlemeler 45 ülkede, 60'dan fazla firma tarafından satılıyor.’’
‘SUGAR FREE’’ YETMEZ
Diş dostu şekerleme yemenin ölçüsünü de kaçırmamak gerek. Alemdar, bazı bünyelerde bu şekerlemelerin laksatif etki yaptığını söylüyor. ‘‘Bizim logomuz bir reçele, bir helvaya verilemez. Çünkü içinde diş ve ağız sağlığına zarar verecek başka bileşimler bulunuyor. Diyet kolaya da bu logo verilemiyor. Çünkü kolada bulunan asit diş minelerine zarar veriyor. Nişastalı ve mayalı besinler de diş dostu logosu alamıyor.’’
Üzerinde her ‘‘sugar free’’ (Şekersiz) yazan çiklet ve şekerlemelerin diş sağlığına zararlı olmadığı söylenebilir mi? Selda Alemdar üzerinde şekersiz yazan bazı ürünlerin test edildiğini ve ağız sağlığına zararı dokunduğunun belirlendiğini belirtiyor. Bu yüzden tüketicilere üzerinde aynı zamanda diş dostu logosu bulunan ürünleri tercih etmelerini öneriyor.
‘‘Avrupa'da artık yüzlerce çeşit şekersiz şeker üretiliyor. Artık ülkemizde de ağız ve diş sağlığını bozmayan şekerlerin üretilmesi gerekiyor.’’
Ne güzel, böylece çocuklarımızı şekerlerden uzak tutmak için şaklabanlık yapmamıza gerek kalmayacak....
Sadece bu şekerlerle olmaz
İstanbul Üniversitesi Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. İnci Oktay, Türkiye'de kayıtlı diş doktorlarının sayısının yaklaşık 14 bin olduğunu söylüyor. İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük kentlerde yaklaşık iki bin kişiye bir doktor düşerken, bu rakam Doğu ve Güney Doğu illerimizde artıyor. Elli bin kişiye bir doktorun düştüğü oluyor. Ülkemizdeki diş doktorlarından sadece beş bini İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyor.
Her ne kadar Diş Dostu Şekerlemeler Vakfı ülkemizde yeni faaliyete geçmiş olsa bile bu kuruluşun, dünyada tanındığını ve ağız, diş sağlığıyla ilgili yaygın çalışmalar yaptığını söylüyor Prof. Dr. Oktay. ‘‘Ancak sadece bu vakfın çalışmalarıyla ülkemizde ağız ve diş sağlığı problemlerine çözüm bulunamaz. Diş fırçalama alışkanlığının, fluoridli perparatların kullanımının topluma öğretilmesi gerekli. Birçok şeyi birarada düşünmek ve yürütmek gerekiyor.’’
Oktay, batılı ülkelerde kişi başına yıllık diş macunu tüketiminin 450 gram olduğunu, Türkiye'de bu rakamın 50 gramla sınırlı kaldığını vurguluyor.