Güncelleme Tarihi:
Anadolu Sağlık Merkezi’nde yeni bir estetik diş hekimliği çalışması olan “gülüş tasarımı”na özellikle erkek hastalardan büyük ilgi. Yakın zamana kadar kişiler dişlerindeki çürük, ağrı veya travmaya bağlı kırık gibi problemler nedeniyle diş hekimine başvururken; artık günümüzde kişiler daha güzel görünmek ve daha etkili gülebilmek için de diş hekimine başvuruyor.
Peki insanların nasıl bir gülüşe veya estetik tasarıma ihtiyacı olduğu nasıl belirleniyor, bu işlem için hangi yaş grubu diş hekimlerine daha sıklıkla başvuruyor?
Anadolu Sağlık Merkezinden Diş Hekimi Alper Çıldır, bu sorulara yanıt verdi:
Güzel bir gülüş için öncelikle yüz biçiminizle, dudak yapınızla uyumlu dişlere sahip olmanız gerekiyor. Gülüş tasarımı da işte bu noktada devreye giriyor.
Daha çok hangi yaş aralığında başvuru yapılıyor?
Gülüş tasarımı için başvuran hasta yaşı 18 yaş civarında başlayıp, yaşama sevincini yitirene kadar devam ediyor. Gülüş tasarımı yapılabilmesi için diş ve dişetlerinin büyüme ve gelişme süreçlerini bitirmiş olması gerekiyor. Bu da yaklaşık olarak kızlarda 16-17, erkeklerde ise 17-18 yaşa denk geliyor. Türkiye’de genellikle 30-40 yaş grubu kadınlar ve 45-60 yaş grubu erkekler estetik problemler için başvuruyor.
Gülüş tasarımı işlemi nasıl yapılmalıdır?
Dişlere uygulanan standart diş hekimliği uygulamaları kişiye özgü bir tasarımdan çok uzak olur ve kişinin dişlerinin son derece yapay görünmesine ve en önemlisi kişinin kendi karakterini ve doğallığını yansıtamamasına neden olacaktır. Bu nedenle dişlerinde problem olsun ya da olmasın yeni bir gülüşe sahip olmak isteyen kişilere özgü bir tasarım planlanmalıdır.
Yapılan ve yapılması planlanan tüm çalışmalar kayıt altına alınmalıdır. Fotoğraf, video ve alınan ölçü modelleri kaydedilir ve bu kayıtlar üzerinden yorumlar yapılıp ihtiyaçlar belirlenir. Bazen kişilerin eski hallerini daha iyi görebilmek amacıyla kişinin daha önceki yıllara ait resimleri kullanılabilir. Bu resimler günümüz teknolojisi ile kişinin şu andaki yüzüne digital olarak uygulanıp sonuç değerlendirilir ve yapılacak olan değişiklikler kişinin beklentilerini de göz önünde bulundurarak yine öncelikle digital ortamda hazırlanıp sunulur.
Erkeklerin en çok şikyet ettiği durumlar nelerdir?
- Dişlerinin formu,
- Dişlerindeki asimetrisi,
- Dişlerinin şekli ile yüz arasındaki uyumsuzluk,
- Çapraşık dişlerin görüntüsü.
Diş beyazlatma konusunda nelere dikkat edilmelidir?
Diş beyazlatma işleminde en önemli konu mevcut diş renginin karakteri ve türünü iyi saptamak ve rengin ne kadar açılabileceğini tespit etmektir. Uygun bir beyazlatma materyali ve doğru bir uygulama yöntemi ile istenilen sonuca kolaylıkla ulaşılabilinir. Ancak beyazlatmanın kalıcılığı en çok hastanın kendisine bağlıdır. Bu nedenle beyazlatma işlemi sonrasında hasta eğitimi büyük önem taşır.
Dişlerdeki form bozukluğunun giderilmesinde nasıl bir yöntem uygulanmalıdır?
Dişlerdeki form bozukluğunun giderilmesi işleminde ise yüz analizinin çok iyi yapılması gerekir. Kişinin yüz formunun iyi belirlenmesi ve buna göre kişinin karakter analizi ile mesleki konumunun birlikte değerlendirilmesi çok önemlidir.
Gülüş tasarımı yapılarak, yapılacak olan form, şekil ve renk değişiklikleri için kullanılacak olan materyal ve teknik seçeneklerine diş hekimi, hasta ve diş teknisyeni beraber karar vermelidir.
Estetik Diş hekimliğinde gülüş tasarımı yapılırken kullanılan tekniklerden en moderni ve dolayısıyla en iyi sonucun elde edildiği teknik porselen laminate (yaprak porselen) uygulamalarıdır. Bu teknik günümüzde çok daha geliştirilerek, üzerinde birçok yenilikler yapılmış ve bu sayede dişler üzerinde neredeyse hiçbir kesme ya da aşındırma işlemi yapılmadan uygulanabilmektedir.
Bazen dişin ön yüzeyini tamamen kapatan bazen de sadece dişin uzatılması gereken kısmına dolgu gibi yapıştırılarak küçük porselen parçacıklar şeklinde uygulanabilmektedir.
Yaprak porselenler 0,3 mm gibi çok çok ince yapılar olup, bu sayede kişinin son derece estetik ve doğal bir görünüme sahip olmasını sağlamaktadırlar. Bu işlemin en büyük avantajı doğal dişe en yakın sonuçların elde edilebiliyor olmasıdır. Bu uygulamaya yakın bir takım başka yöntemler de vardır. Örneğin zirconium kaplamalar gibi. Zirconium içerikli kaplamalar da doğal dişi en iyi taklit edebilen yapılardır. Bu nedenle günümüzde artık standart metal içerikli kaplamalardan uzaklaşılmaktadır.