Dikkat! Onlar Aramızda
Güncelleme Tarihi:
Yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül kazanmış birbirinden yetenekli beş genç illüzyonist, “Onlar Aramızda” adlı program için bir araya geldi. Burak Sanlı, Kıvanç Özkönü, Berk Eratay, Kerem Eser ve Can Konuk’tan oluşan ekip, bu akşamdan itibaren her çarşamba Star TV ekranlarında olacak.
* Merak ettiğim ilk şey, bu ekibi bir araya getiren format... “Onlar Aramızda” nasıl bir program olacak?
- Kıvanç: Bu öncelikle bir illüzyon programı tabii... Ama sokaktaki insan, bunları bizim yaptığımızı bilmeyecek.
* Bu program için kaç kişi çalışıyor?
- Kıvanç: Prodüksiyon ekibi dahil 20 kişiyiz. ıllüzyon grubu ise bizimle birlikte yedi kişi...
* David Copperfield gibi efsaneler, çok özel mekanizmalar kullanıyorlar. Siz nasıl ulaşıyorsunuz o tip eşyalara?
- Kıvanç: David Copperfield, illüzyon camiasında bir fenomendir. Yanında çalışan yüzlerce insan var. şovları Madonna’dan bile fazla gişe yapıyor. Bizse tüm malzemeleri kendimiz ayarlıyor, kendimiz tasarlıyoruz. Çünkü bir destekçimiz yok. Kendi tasarımımız olanların dışında kalanların yüzde 60-70’ini ise yurtdışından getirtiyoruz.
- Kerem: Bizim işimiz yabancılardan daha zor...
ERMİŞ OLSAK BİZİM BURADA NE İŞİMİZ VAR
* Neden?
- Kerem: Türk halkında genel bir bakış açısı vardır ya, “beni kandırmaya çalışıyorlar” diye... “Kesin bir oyun var” diye düşünüyor, eğlenmeyi unutuyorlar. Tabii ki oyun var yani... Bizim işimiz eğlendirmek...
- Kıvanç: Yurtdışındaki insanlar illüzyonistleri eğlenmek için izliyor, bizim halkımız ise “nasıl yapıyor”a bakıyor. ışin içinde tabii ki oyun var... Oyun olmadan o numaraları yapsak zaten ermiş oluruz, burada ne işimiz var!
* Sizin mesleğin maddi getiriden çok götürüsü var o halde...
- Berk: ıyi illüzyonistlerin hemen hepsi bir şekilde varlıklı olan adamlar zaten... Öbür türlü işin çok zor.
* Nasıl bir araya geldiniz?
- Berk: ıçlerinde en çok yarışan benim. Dünya şampiyonası’na kadar gittim. Oraya gittikten ve “Sizin ülkede sihirbazlığa izin veriliyor mu?” sorularını duyduktan sonra bu işin tek başına yapılamayacağını anlayıp bıraktım. ıngiltere’deki bir arkadaşım “Neden senin gibi insanlarla bir araya gelmiyorsun?” diyordu, onun sözlerine kulak verdim. Kıvanç ve Burak dört-beş ay önce geldi, Can baştan beri vardı. Bana ilk başta “Olmaz” dediler. Birkaç ay sonra inanmaya başladılar.
ARKADAŞIMA BİR NUMARA YAPTIM, EVDEN KAÇTI
* İllüzyona nasıl başladınız?
- Berk: Babamın bana gösterdiği küçük bir oyunla başladım. Ben mental illüzyonistim. Falcılar, geleceği okuyanlar gibi...
- Burak: Ben 12 yaşımda başladım. Çocukluğumdan beri bu işe meraklıydım, dergilerle verilen malzemeleri falan toplardım. Bir gün sihirbazlık dükkanın önünden geçerken içerideki sihir malzemelerini gördüm, büyülendim. Yaklaşık altı yıldır profesyonel olarak gösteriler yapıyorum. şu an ayrıca ekonomi okuyorum.
- Kerem: Benim de ilkokuldan beri ilgimi çekiyordu. Babam yurtdışından gelirken bana birkaç oyun getirdi. Tüm Ankara’yı gezdiğimi bilirim malzeme için...
Çoğu şeyi de kendim yapıyordum. Sonra jonglörlüğe ilgi duymaya başladım. Yani işin daha çok şov kısmıyla ilgileniyorum.
- Kıvanç: Komik olacak ama, ben 2004 yılına kadar illüzyonun ‘i’sini bilmezdim. Ta ki rüyamda David Copperfield’ı görene dek. Ertesi gün internetten izleyeyim Copperfield’ı dedim, bir video açtım, David Blaine’e ait bir video çıktı. Ve işte o video benim hayatımı değiştirdi. ılk gösterim uçmaktı. ılk kez ev arkadaşıma yaptım, evden kaçtı. 2011 yılında Merlin ödülü aldım. Balkan şampiyonası’nda da birinciliğim var.
- Can: Küçükken psikoloğa gitmiştim. O kişi karşımda kaşık büktü, ben niye yapamıyorum diye çok sinirlendim. Sonra çalışmaya başladım, mentörlerim oldu. Sonuç... Balkan Yarışması’nda en genç illüzyonist ikincilik ödülü kazandım.