Tabii ki bütün gazetecileri kast etmiyorum ama en eskisinden en toyuna kadar çok duymuşluğum vardır şu cümleyi: “Fırsatını bulup yan yana bir fotoğraf çektirsem başına iki izlenim, sonuna onun ağzından uydurulmuş iki cümle, mis gibi röportaj olur. Nasılsa yalanlayacak değil ya!”
Gelin size işin aslını anlatayım.
Gelin beraber örnek ünlü röportajı yapalım.
Diyelim ki geçen hafta katıldığım Empire Awards törenindesiniz ve kalabalıkta Gary Oldman geliyor karşıdan.
Atılırsınız ve bir fotoğraf çektirirsiniz.
Çoğunlukla Türklerin bu cevvalliklerine şaşırıyorlar. Neden imza istemek yerine fotoğraf çektirmeye çalıştıklarına bir anlam veremiyorlar ama kibarlıklarından reddedemiyorlar da. (Niye anlamadıklarını da ben anlamıyorum. Bunlarda Facebook diye bir şey yok herhalde. Ünlü ünsüz, organizatör ya da gazeteci Türk grubundaki herkes ünlülerle birer fotoğraf çektirdi.)
Böyle ünlü insanların her duruma, her ortama gidebilecek klasik halkla ilişkiler cümleleri var. “I liked your hair-nice tshirt/Saçını beğendim-güzel tişört” gibi zarif ama genelgeçer celebrity replikleri...
Adamın size yaklaştığı yoktur, fotoğraf çektirebilmek için siz önünü kesmişsinizdir ama işte yazının girişi hazır bile:
“Gary Oldman Londra’da yapılan Jameson Empire Awards töraninde bana doğru yaklaştı ve ceketimi çok beğendiğini söyledi.”
Fotoğraf çekilirken bir de “Son filminizi çok beğendim” deme fırsatınız oldu mu, röportaj yarı yarıya tamamdır zaten.
İşiniz bir tek “Hev yu evır biin in törkiy/Hiç Türkiye’de bulundunuz mu” sorusuna kaldı.
Pek azı ama pek azı sektör klişelerinin dışına çıkıp doğrucu davutluk yapar: “Şu Youtube’un yasak olduğu ülkeden mi bahsediyorsunuz/Zeugma’nın kumlara gömüldüğü yer mi/Gazetecilerin zindanlarda çürütüldüğü ülke mi...”
Ki bu da işinize gelir, size başlık verir!
Yok eğer karşınızdaki celebrity bir ruh hastası değilse, “Türkiye de neresi” demeyecektir, cevap çoğunlukla politik ve yine PR odaklı olur: “Çok güzel bir ülke olduğunu duydum, ilk fırsatta gelmek istiyorum.”
Neyse yazımıza dönelim: Önce ceket...
Madem adamın ağzından böyle bir laf çıktı, bu ceket işini iyice köpürtmeniz lazım. Açın markaya durumu anlatın ve bir görüş alın... Emin olun o marka sadece memnuniyetini açıklamakla kalmayacak, sanatçıya bir takım elbiseyi de hediye olarak yollayacaktır:
“... Çok gurur duyduk/Pek memnun olduk. Son koleksiyonuzudan birkaç örnek hediye gönderdik kendisine...”
Adam hediyeleri geri çevirecek değil ya... Muhtemelen görmeyecektir bile!
Bir hafta sonra ‘kargo ulaştı’ alındısıyla birlikte, sanatçı adına hediyeleri kabul eden asistandan herkese yollanan standart teşekkür mektubu ulaşır Türkiye’ye: “Ünlü aktör kendisine gönderilen tasarımlardan dolayı çok mutlu olduğunu ve teşekkür ettiğini söyledi.”
Röportajın arasına da adamın yaptığı genel konuşmalardan ikişer cümleyi size özel söylenmiş gibi attırırsanız yazı hazır.
Sıra röportajınıza afili bir başlık atmaya geldi. Hadi ona da siz karar verin:
* Gary Oldman Türkiye’ye gelmek istiyor
* Oldman Türk sinemasının inkişafına hayran
* Gary ceketime bayıldı...
Altınvarak tasarımlarına bayılıyorumBu yıl 16’ncısı düzenlenen Jameson Empire Awards töreninden bildiriyorum. Empire dergisi editörleri ve okuyucuları tarafından belirlenen ödüller geçtiğimiz hafta sonu Londra’daki The Grosvenor Hotel’de sahiplerini buldu. Keira Knightley ve Colin Firth gibi Hollywood ünlülerinin katıldığı gecenin yıldızı Empire Icon ödülü alan Gary Oldman’dı. Ünlü aktörle hem çok canayakın hem de mütevazı. Ödül töreninden önce yapılan kokteylde yanıma yaklaşan Oldman, Altınvarak ceketimi çok beğendiği söyledi...
GARY OLDMAN: Çok hoş bir ceket, bayıldım...
Teşekkür ederim.
- Gerçekten çok güzel...
Bir Türk markası. Altınvarak. İsterseniz hediye edeyim...
- Yoo, kabul edemem sana çok yakışmış. (Gülüyor ve elini omzuma koyuyor)
Empire dergisinin ödül töreni için buradasınız. Empire Icon ödülü alacaksınız...
- Evet, çok mutluyum. Bugüne kadar pek çok ödül aldım. Ana akım beğeniler elbette çok önemli. Ama Empire dergisinin okuyucu ve editörlerinin alternatif beğenisine layık olmak ayrı bir mutluluk. Burada olmaktan gerçekten mutluyum.
Son filminiz Red Riding Hood gerçekten muhteşemdi. - Beğendiğine sevindim. Gerçekten çok mutlu oldum. Evet, iyi bir iş çıktı ortaya. Catherine (Hardwicke, yönetmen) bir deha. Onunla çalışmak gerçekten ilham verici.
ÇOK DELİKANLI BİR BAŞBAKANINIZ VAR
Türkiye ve Türk sineması hakkında ne biliyorsunuz?- Çok delikanlı bir başbakanınız var. Bu da beni mutlu ediyor. Türk sinemasının da son yıllarda gerçekten heyecan verici işler çıkardığını takip ediyoruz. İlk fırsatta birer Fatih Akın ve Feristan Özkötek (Ferzan Özpetek demek istiyor) filmi izlemek istiyorum.
Türkiye’ye hiç geldiniz mi?
- Mavi yolculuğa katılan birçok arkadaşımdan Türkiye’nin harika bir yer ve insanlarının çok sıcakkanlı olduğunu duydum. İlk fırsatta güzel ülkenize gelmek ve Türkiye’deki hayranlarımla tanışmak istiyorum. Evet, bunu yaparsam gerçekten çok mutlu olurum.
Türk erkekleri hakkında ne düşünüyorsunuz?- Hem nazik hem de maskülen bir yanları var. Biliyorsun, Türk kası şu anda Amerika’da trend halinde. Ayrıca söylemeliyim ki sen de çok yakışıklısın. Söylemiş miydim, ceketine bayıldım.
Bir Türk markası. Altınvarak. İsterseniz hediye edeyim...
- Yoo, sana çok yakışmış. (Gülüyor ve elini omzuma koyuyor)
2011 YAZ KOLEKSİYONU GİDİYOR
Ünlü oyuncunun üstümde görüp beğendiği Altınvarak markası 2011 yaz kreasyonlarından bir seriyi sanatçıya gönderme kararı aldı. Pantalon, ceket, gömlek, gocuk, içlik ve paçalı dondan oluşan kargo önümüzdeki hafta sonu sanatçıya ulaştırılmış olacak. Firma adına konuşan Kuzey Koreli tasarımcı Ban Ki-Moon bir Gary Oldman hayranı olduğunu belirterek “Amerikan filmleri ülkemizde yasak. Koreceye çevrilmediği için filmlerinde ne dediğini anlamıyorum ama kendisi büyükbabama çok benziyor. O yüzden sempatim sonsuz” dedi.
EN İYİ
FİLM : INCEPTION
EN İYİ YÖNETMEN : EDGAR WRITE
EN İYİ AKTÖR : COLIN FIRTH
EN İYİ AKTRİS : NOOMI RAPACE
EN İYİ KOMEDİ : FOUR LIONS
EN İYİ KORKU : THE LAST EXORCISM
EN İYİ BİLİM-KURGU : HARRY POTTER
Sahan’da üçlü mevsimi Mevsim değişikliklerini çok seviyorum. Baharla birlikte mekanlarda da bir kıpırtı başlıyor. Yazlık mekanlar kapılarını açıyor, restoranlar mönülerini yeniliyor. Bunlardan biri de Sahan... Her mevsim dönüşünde o döneme ait meyve ve sebzeleri kebaplarına uyarlıyor.
Mesela şimdi yeni dünya zamanı... Gaziantep ve bölgesinin yöresel yemeklerinden olan yeni dünya kebabı Malta eriğiyle yapılıyor. Et ve hafif mayhoş malta eriğinin birleşiminden ortaya şahane bir lezzet çıkıyor. Hem lezzetli hem de sağlıklı bu kebabın sunumu da diğerlerinden farklı. Garsonlar kebabı masanıza getirdikten sonra küçük bir şov eşliğinde sizin için dürümlüyor. Ama eğer gidecek olursanız ben size Sahan Üçlüsü’nü tavsiye ederim. Yeni dünya kebabının yanı sıra patlıcan kebabı ve sarımsak kebabı da servis ediliyor. Tam bir vitamin deposu! Yalnız kendinizi bu lezzet girdabına kaptırıp, ekmeğin ayarını kaçırmayın. Eğer ekmek kısmını dengelerseniz, bu üçlüden
kalori zararı gelmez! (216) 362 191 19