Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2002 11:42
Ailesinde kırıkları olanlar, yeterince kalsiyum almayanlar, sigara içenler, aşırı alkol ve kahve tüketenler, erken menopoza girenler, fiziksel aktivitesi az olanlar... Liste uzadıkça uzuyor. Kemiğin doğal yapısının zayıflamasıyla ortaya çıkan osteoporoz hastalığı, kadın-erkek herkesi tehdit ediyor. Novartis ve Türkiye Osteoporoz Derneği 21 ilde, 15 bin kişiye ücretsiz kemik yoğunluğu ölçümü yaptı. Amaç, osteoporoza karşı bilinci artırmak.
Osteoporoz hastalığı, korunma yöntemleri ve tedavisi hakkında toplum bilinci oluşturmak amacıyla Türkiye genelinde 15 bin kişiye ücretsiz kemik yoğunluğu ölçümleri gerçekleştirildi. Türkiye'de bu alanda yapılmış en büyük çalışma özelliğine sahip olan taramalar, Novartis İlaç ve Türkiye Osteoporoz Derneği işbirliği ile ücretsiz olarak yapıldı. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü'nde İzmir'de başlayan taramalar, 21 ili kapsadı.
Erken teşhis edildiğinde önlenebilir bir hastalık olan osteoporoz, kadınlar kadar erkekleri de tehdit ediyor. Kemiğin doğal yapısının zayıflamasıyla ortaya çıkan osteoporozda, kemik ufak travmalarla bile kolay kırılabilir hale geliyor. Sinsi bir hastalık olan osteoporoz çoğunlukla belirti vermeden ilerleyerek sırt ağrısı, boy kısalması, kamburluk ve omur, el bileği ve kalça kırıkları gibi çeşitli kırıklara neden oluyor. Hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Özellikle kadınların yaşamını çok ciddi biçimde etkiliyor. Tüm vücut sistemini sarsıyor ve erken ölümlere neden oluyor.
Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Sema Öncel osteoporozun önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söylüyor: ‘‘Bunun için risk grubunda olanların saptanması ve erken önlem alınması gerekir. Yapılan incelemelerde gençlerde de düşük kemik yoğunluğuna rastlanması osteoporoz risk grubunun daha da genişlediğini gösteriyor.‘‘
Genetik yatkınlığın da önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öncel, risk faktörlerinin saptanmasının ve düzeltilebilir olanların ortadan kaldırılmasının büyük önem taşıdığını belirtiyor:
‘‘Ailesinde kırıkları olanlar, yeterince kalsiyum almayanlar, sigara içenler, aşırı alkol ve kahve tüketenler, erken menopoza girenler, fiziksel aktivitesi az olanlar, güneş ışınlarından yeterince faydalanamayanlar, kemik sağlığını olumsuz etkileyen kortizon gibi ilaçlardan uzun süre kullananlar, iltihaplı romatizmal hastalığı veya astım hastalığı olanlar önemli risk grubunu oluşturuyor.‘‘