Dijital kraliçe

- Üçüncü albümünüzün adı ‘Aslı Gibidir’. Nasıldır sizin aslınız?
- Aslım da albümüm gibi. Albümdeki görseller, canlı renkler, şarkılardaki çeşitlilik beni yansıtıyor. Tüm prodüksiyonu kendimi en iyi ifade edeceğim şekilde yaptım ve bu yüzden adını ‘Aslı Gibidir’ koydum. İnsanın iç dünyası dışına yansır ya, üstümde de, etrafımda da gökkuşağı renklerini görmek istiyorum. Müziğimi bile renklerle ifade ediyorum. ‘Aslı Gibidir’ de çok renkli bir albüm.

- Nedir o renkler?
- Terazi burcuyum, biraz da bunun etkisi herhalde, her şeyi bir arada istiyorum ve birçok türde şarkı yapıp farklı şekillerde yorumluyorum. Beni ben yapan şeylerden biri de bu çok yönlülük. Albümde şunu da anlatmak istiyorum; Aslı Güngör’ü diskoda da, güneşin batışını izlerken de dinleyebilirsiniz. Hepimiz her türlü duyguya sahibiz. Hüzünlü de olabilirim cüretkar da...

- Oysa bana şarkılarınızdan dolayı hep ‘Bunalımlar kraliçesi’ gibi geliyorsunuz...
- Herkes ara sıra hayal kırıklığı yaşar ama olanı olduğu yerde bırakmayı biliyorum. Her şeyi ve herkesi olduğu gibi kabul edip yoluma devam ediyorum. Her işte bir hayır vardır. Ben yazıyorum sürekli... Şarkılara döküp defteri kapatıyorum. Ben bir kere yazıyorum, insanlar milyonlarca kere dinliyor.

- Şarkılarınızda neden hep hüzün var o halde?
- Hafızalara kazınan şarkılarımda hüzün vardı. Çünkü sadece onların klibi var. Bu konuda ne kadar başarılı olduğumun farkındayım ama diğer yönlerim de artık fark edilsin istiyorum. Kaldı ki üzgün bir insan bile bütün gün üzgün olamaz. Ben çok keyifli bir insanım, en ciddi işe bile mutlaka eğlence karıştırırım.

- Yani sizden de bir showgirl çıkabilir, öyle mi?
- Şarkıcılık zaten şov işi, şarkı söylerken de şov yapıyorum. Sahnede vokal tekniğinizle birlikte beden dilinizi de en iyi şekilde kullanmak durumundasınız. Profesyonel sahne hayatımda 15’inci yıla girdim. Ne kadar anlatsam da sanırım göstermek kadar etkili olmaz. Sizi bir gün konserime davet edeyim en iyisi!

- Dışarıdan bakıldığında sizi soğuk bir kadın da zannediyorlar...
- Kliplerdeki kadını ben sanıyorlar. Rahat ve sıcak bir insanım. Bir insanı tanımak istiyorsak yapmamız gereken şey araştırmak, mümkünse vakit geçirmek. Bu röportajı okuduklarında bir nebze de olsa beni tanımış olacaklar.

KENDİMİ ÇOCUKKEN KEŞFETTİM

İzmirliyim. Çok rahat yetiştim. Sevdiğim işi seçtim. Okul korolarından sonra, 16 yaşında ‘TRT Gençlik Korosu’na katıldım. Gitar eğitimi aldım. Dokuz Eylül Üniversitesi ‘Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü’nü kazandım. Bu sırada İzmir Maksim’de program yaptım. 2007’de ilk solo albüm aşamasına geldiğimde yapımcılarla görüşüyordum. ‘Kalp Kalbe Karşı’ İzmir’de kaydettiğim şarkılardandı. İnternette yükselmeye başladığında büyük şirketlerden teklifler arttı. Sonra Samsun Demir çıktı. Şarkımı internette tesadüfen dinlemiş. Telefonda albüm çıkarmayı düşünüp düşünmediğimi sordu. “Şarkımı kendi albümümde okuduğumu ve bir yapımcıyla anlaşmak üzere olduğumu” söyledim. “Lütfen imza atmayın, önce benimle görüşün” dedi ve “Ferhat Göçer’le düet yapar mısınız?” diye teklifte bulundu. Hem Aslı Güngör albümü hem de düet teklifini kabul ettim. Enbe’nin karma albümü için sadece ‘İzmir Bilir Ya’ şarkımı istemişlerdi. ‘Kalp Kalbe Karşı’ için öyle bir konu yoktu. Sonradan her iki şarkı’yı Enbe albümüne koymaya karar veren Samsun Demir oldu. DMC olmasaydı başka bir şirket olacaktı. Önemli olan çocukken kendimi keşfetmem ve müzisyen olmaya karar vermem.

DÜNYAYI AŞK DÖNDÜRÜYOR

- Neden albümde sadece beş şarkı var?
- Üretkenliğin göstergesi kaç şarkı yaptığın değil, kaç farklı şarkı yaptığındır. Ayrıca şarkı sayısından çok niteliği önemli. Bu beş şarkıda istediğim sound’lar var.

- Şarkılarınız isimleri ‘Büyülü Sözler’ ve ‘Söylenmemiş Sözler’... Söylenmemiş bir sözünüzle beni büyüler misiniz?
- Söylenmemiş sözlerimi şarkılarıma saklıyorum. Bu yüzden Twitter’a da pek bir şey yazmam. Oraya yazacağıma şarkı yazıyorum. Söz uçuyor ama şarkı kalıyor.

- Şarkılarınızın ana teması aşk... Aşk kadını mısınız?
- Şarkıların çoğunun konusu aşk. Hayatın da konusu bu değil mi zaten? En yoğun duyguları aşıkken yaşıyoruz, o yüzden de şarkıların çoğu aşkla yazılıp aşka yapılıyor. Aşıklara dinletiliyor, hediye ediliyor. Yapan kadar dinleyenler de aşık. Dünyayı aşk döndürüyor!

- Aşkı bu kadar iyi anlatırken, nasıl yaşıyorsunuz?
- Bazıları bu yoğunluğu içinde yaşar, ben dışa vuranlardanım.
Ama kolay kolay aşık olmam. Birinden etkilenmem için çok zeki, bilinçli ve farkındalığı yüksek biri olması lazım. Bir taraftan da DNA’mıza yazılı kodlar var ve
onların kontrolündeyiz. Özellikle yalnızken hiç olmayacak birinden de etkilenebiliyoruz.

- Albümde hep kırmızılar içindesiniz...
- Hem duyguyu hem gücü temsil ediyor, beni iyi ifade ediyor. Kırmızı aşkı temsil ettiği kadar seksidir de...

Daha seksi bir Aslı Güngör mü var artık?
- Bu bence kimin hangi gözle baktığıyla ilgili. Kendimi nasıl hissettiğimi sorarsanız bazen seksi, bazen çocuksu, bazen düşünceli, bazen...