Dijital çağda mağdur olan çapkın entele tavsiyeler

Plajda entelektüel seviyesi yüksek kitapla “muhabbet koymanın” modası geçti, artık Kindle var, Ipod var... İşte meraklısına asri çapkınlık tavsiyeleri...

Bir kadın için en tehlikeli kombinasyon erkeğin hem entel hem de çapkın olanıdır. Bu tarife çok uyan bir arkadaşım tatile çıkarken yanına asla okumayacağı kitaplar alır. Mesela Isiah Berlin’in Machiavelli ve Tolstoy’un tarih anlayışını irdelediği makalelerden oluşan Kirpi ile Tilki’si.
Oğlum, ne zorun var, evde okumazsın, niye tatile götürüyorsun diye sorunca da, yan şezlongda yatan entel kızı tavlamanın en kolay yolu budur cevabını verir. Pis pis gülerek... Bu arkadaşıma genelde sinir olurum.
Vanity Fair dergisi sormuş; “İyi de canım enteller, artık Kindle var, Ipod var. Kitapları dijital ortamda, bu gereçlere indirip okuyoruz. Siz şimdi kızları nasıl etkilemeyi düşünüyorsunuz?”
Cevap, ne büyük bir alim olduğunu göstererek hava atmak isteyenler için hazırladığım tavsiye listesinde:
*   Iphone ya da Ipod’unuza Shakespeare’in külliyatını indirin ve metroda dinlermiş gibi yapın. Cihazı öyle bir tutun ki ekranda beliren Shakespeare resmini karşıda oturan kız görebilsin.
*   Yazar ve ressamların tercih ettiği Moleskine marka defterinizi çıkartıp not alın. 8 rulo tuvalet kağıdı, iki kutu ton balığı filan diye market listesi bile yapsanız fark etmez, siz yazın.
*   Bir kafede kredi kartı yerine yanlışlıkla
İKSV festivallerinin müdavimi olduğunuzu kanıtlayan Lale Kart’ınızı çıkarın. Sonra “Ay pardon, yanlış oldu, bu kart cüzdanda hep en önde durur da, karıştı” dersiniz.
*   2008’de Sundance Film Festivali’nde gösterilen ve Napa Vadisi şaraplarının doğuşunu anlatan Bottle Shock filminin DVD’sini sanki yeni almışsınız gibi elinizde gezdirin. Böylece “Ooo sadece tütün kokulu, yağlı saçlı bir alim değil, aynı zamanda gustosu var” izlenimi yaratırsınız.
*   Santralistanbul’daki müze dükkanından Abidin Dino çizimlerinin basılı olduğu tişörtlerden alıp giyin.
*   Yandakinin duyabileceği şekilde telefonda konuşun: “Abi, bugün Murat Belge aradı, tezini okudum, çok etkilendim, külahım havaya uçtu dedi.” Battı balık yan gider artık, uydur uydur ipe diz.
Bunları bir deneyin bakayım, işe yarayacak mı? Sonra haberleşiriz.

Behram’dan Varlık’a Ergenekon ayarı

Varlık dergisi bu ayki sayısında edebiyatçılar Ergenekon’a, yargıya ve orduya nasıl bakıyor dosyası hazırlamış. Yazarlara dört soru sormuş.
Bu sorulardan benim en çok ilgimi çeken şuydu: “Türkiye’de aydınlarla askeriyenin tarihsel bir ittifakı var. Bu durum 12 Mart, 12 Eylül gibi dönemeçlerde kırıldı. 28 Şubat’tan sonraysa bazı aydın ve sol çevreler askerin girişimlerine destek vermeye başladı. Böyle bir ittifakın oluştuğunu düşünüyor musunuz, olmalı mı?”
Mülakat yapılan yazarlardan Nihat Behram, Varlık’a nasıl fırça dozu yüksek bir cevap vermiş bakın: “Birbirinin ikizi dört sorunuz maşallah dörtcihar gibi! Bu zarı atanın bileği sağlam, çift kapı alır! Demem o ki: Tavlada pul çalar gibi, soruya ‘Türkiye’de aydınlarla askeriyenin tarihsel bir ittifakı var’ diye başlamak hoş bir şey mi? Yani almak istenen yanıtı, soruya gizlemek! Medyada üstüne yazıla çizile cılkı çıkan bu konuyu, bir kez de, bir sanat kültür dergisi olarak Varlık’ın bu yaklaşımla kendi gündemine alması, soruna ne kazandırır bilemem?”
Varlık dergisi de kusur kalsaymış, Ergenekon’a dalmasaymış diyor.
Katılmamak elde değil.