Diedovşçina

Güncelleme Tarihi:

Diedovşçina
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2004 18:58

Önce bu “diedovşçina” nedir, onu anlatmam lazım ki, haber anlaşılsın. Lisedeki öğretmenlerimin dediği gibi, en iyisi “bir örnekle” anlatmak. Efendim, bu diedovçşina dedikleri...

Haberin Devamı

Taptaze sekiz asteğmendik, Kars’a ayrı ayrı geldik ve Tabur’a teslim olduk. Bizi - ileride 10 ay görev yapacağım - S.1 odasında ağırladılar, çay ikram ettiler. Hemen ertesi sabah, bir hatırlatma eğitimine tabi tutulmak üzere, Merkez Komutanlığı’na gazlayacaklar. (Bu eğitimin adı “oryantasyon” çünkü insan askere gidince biraz “dezoryante” oluyor Allah için.)

Burada bize “komutan gibi davranmayı” öğretecekler, kendimize güven duymamızı sağlayacaklar. Çünkü kaşarlaşmış askerin karşısında kendini kabul ettirmek, zannedildiği kadar kolay değildir, sınıfa yeni girmiş tecrübesiz öğretmen gibi, size “cikcik” muamelesi yapar, açığınızı yakalamaya, otoritenizi sarsmaya çalışırlar.

Tabura katıldığımızın ilk akşamı, daha şaşkın şaşkın geziyoruz ortalarda, kimseleri tanımıyoruz, “Tabur Komutanı sizi çağırıyor” dediler, koştuk. Bir odada, ayakları masanın üzerinde, parkasında binbaşı epoleti taşıyan çok genç bir subay, sert gözlerle bizi karşıladı. Etrafında kim varsa esas duruşta... Bizi sigaya çekecek, fırça atacak, niyeti bozuk.

Haberin Devamı

Allah’tan başımıza gelecekleri bildiğimizden, küçük çaplı bir istihbarat yapmışız önceden. “Tabur Komutanı” bizim fırçasını çok ciddiye almadığımızı görünce dayanamadı, gülmeye başladı. Parkayı attı sırtından, altından 20-21 yaşlarındaki Ümit Astsubay çıktı. “Kusura bakmayın, dedi, burada adettir, size bir hoş geldin şakası yapalım istedik!”

PSİKOPAT SERDAR

Bu adeti biz de, bizden sonra gelenlerle sürdürdük. En güzeli de “torunlarımız” geldiğinde yapılan şakaydı. (Torun, yani bizden bir değil iki dönem sonra gelen asteğmenler.) Ben taburun S.1’i yani personel subayıyım, yeni gelenler önce benim elime düşüyor. Eski asteğmenlerle bir şaka hazırladık, yeni gelen ve endişeyle “Burası nasıldır, komutan çok sert midir?” diye soranlara, herkes (20 kişi kadardık) ağız birliği etmiş, aynı cevabı veriyor: “Tabur Komutanı şeker gibi adamdır da, bir S.1 asteğmen vardır, Nazi subayı gibidir, çok çektirir bize...”

Ben de, koridorda bekleyen “cikciklerin” yüzüne bile bakmıyorum, ara sıra koridora çıkıp ona buna fırça atıyorum, diğer asteğmenler bile titriyor karşımda... Saatler sürdü bu oyun. Bir yüzbaşıyı bile alet ettik. Yenilerin duyacağı şekilde, “Yahu izin kağıdımı imzalatacağım ama bu Serdar’dan korkuyorum arkadaş, herif psikopat, sağı soğu belli olmaz” dedirttik benim hakkımda.

Bir ara, bizim Tabip Asteğmen (Allah selamet versin İsmail) toplamış yenileri, benim kapımın önünde, sırtları duvara dayalı dizmiş bunları. Koridorun öbür ucundan bağırdım:

- İsmail!
- Emrrrret Komutanııım!
- Kimdir o bekleyenler?
- Komutanım, yeni asteğmen arkadaşlar, sizin kabul etmenizi bekliyorlar!
- Beklesinler, işleri ne? Asker ocağı lan burası, çocuk yuvası mı!

İsmail dönüp, yenilere “Oğlum yandınız siz” diye işaret ediyor.

Aldık bunları benim odama. Geçtim oturdum koltuğuma. Ne bir merhaba, ne hoşgeldiniz, oturun demek de yok... Yaktım cigaramı, işimi yapıyorum. Bunlar it gibi titriyorlar karşımda.

Başımı kaldırdım:

- İsim, kısa künye... Kendini tanıt asteğmenim! diye kükredim.

Haberin Devamı

Sıranın başındaki “Ahmet oğlu Mehmet, Ankara Komutanııııım!” diye var gücüyle bağırınca, tutamadım kendimi, gülmeye başladım.

- Arkadaşlar, bu sadece bir şakaydı. Size hoş geldin şakasıydı. Aramıza hoş geldiniz!

O kadar gerilmişler ki, gülüp gülmemek için bir yarım dakika tereddüt etmişlerdi.

*

Bizde bu şakaların belli bir adı yoktur. Yahut bizim zamanımızda yoktu.

“Eşek şakası” haline gelmişine Fransızca’da “bizutage” dendiğini biliyorum. İngilizcesini bilen varsa söylesin. (Horsplay olur mu acaba?)

İşte bu kelimenin Rusçasıymış “diedovşçina” dedikleri.

Ama ben lafı diedovşçina’ya getirene kadar, Herodot misali masal anlatmış bulundum size.

Çok uzattım, uzattığımı “Allllllaaaah!” diye nara atıp bana hatırlatacak bir berber de yok ki yanımda alnından öpeyim...

Haberin Devamı

Bari “diedovşçina” bir ikinci yazı olsun...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!