Devleti âli aranjmanı

Güncelleme Tarihi:

Devleti âli aranjmanı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2012 00:00

Sezen Cumhur Önal, yeni albümü için İçişleri Bakanı’ndan mektupla 360 bin TL istedi. Mektubu da “Nasıl yani?” dedirtti. İşte meşhur Önalımız.

Haberin Devamı

Sezen Cumhur Önal’ın Bakan Şahin’e gönderdiği kasideli (Devlet büyüklerini öven Divan şiiri) mektup, yabancı şarkılara yazdığı Türkçe sözleri gibi hisliydi: Muhterem beyefendi, selam olsun evvel emirde/ Türkiye dünyanın en önünde/İstanbul 7 iklimin gönlünde/Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün ve Sayın Başbakan Erdoğan’ın bereket ömrüne/ Adımızı yazdırdılar altın harflerle/O 7 iklimin en güzel ezgilerine, sözler yazmak varmış kaderimde/ Nefes alma payım azalıyor gittikçe/ Şarkılarım küfleniyor eski 45’liklerde/ Hayattayken görmek isterim gözlerimle/Toplansın bir CD’de yüksek himmetinizle...

ANGELINA JOLIE MUAMELESİ

Görevi, ‘Ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, yurdun iç güvenliğini ve asayişini, kamu düzenini ve genel ahlakı, anayasada yazılı hak ve hürriyetleri korumak’ olsa da sanatseverdi İçişleri Bakanı. Önal’ı Angelina Jolie’den ayrı tutmadı. İstanbul Valiliği’nden paranın verilmesini istedi. Ne var ki İl Genel Meclisi’nden ancak 50 bin TL çıktı. Büyük hayal kırıklığı yaşayan Önal istediği rakamı alıncaya kadar uğraşacaktı. Bu yoldaki mücadelesini, albüm yapmak için devletten para istemekle sınırlamayacak, 50 bini 360 bine tamamlamak için kapıları aşındıracaktı. Bir ihtimal, bıktırma politikası sayesinde muradına ermesi, TBMM’de sıra kapaklarına vuran vekiller yüzünden güçleşecekti.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea0b45f018fbb8f86698f4

Hayatta sadece kendine hayran Önal’ın sahiciliği on yıllardır tükense de kronik medya bağımlılığı akutlaşmıştı. Bu nedenle her muhabir ve editör, en az bir kere Önal’ın “Beni haber yapın” telefonuna maruz kalmıştı. Namelerine bigâne kalmayan Bakan sayesinde Önal’ı arama sırası gazetecilere geldi. Eski takvimin yaprakları birer birer eksiliyordu lakin gün onun günüydü. Altın varaklı aynalara muzaffer bakışlarını konfetiliyordur şimdi. Kaşları çatık, gülümsemesi asimetrik olsa da.

DEVLET ONUN KADERİNDE VAR

Önal’ın doğum günü ve yılı, devlet için iki önemli tarihi barındırıyor: 29 Ekim 1938. Devlet ricali ve müzikle ilişkisi, baba tarafından kaderi. Babası Fahrettin Bey, Mülkiyeli bir kaymakam. Önal için güçle devlet vazgeçilmez iki mutlak değer. Söz yazarlığını da onlara ulaşmak için kullandı. Yerli-yabancı devlet adamlarına verdiği kaset-plak-albümlerle haber oldu. “Cepteki güç, daldaki güçten evladır” dedi.
Hükümetlerle arasını iyi tutarken cemaatlerle de arayı soğutmadı. Erk sahibi kimselerle aynı fotoğrafta bir araya gelme maharetinde kimse eline su dökemedi. Lise mezunu olsa da Batılılaşmanın müzik cephesindeki ‘sir bilirkişi’ unvanını kuşandı. Programlarında ‘Çikolata renkli, kadife sesli’ ecnebi sanatçıların en hit şarkılarını vakar ve azimle takdim etti.
Üç neslin ezbere bildiği 900 adet Türkçe Sözlü Hafif Müzik şarkısının sözlerini yazdı. 800’den fazla senaryoya imza atan senarist ağabeyi Safa Önal’la adları ‘Rekortmen Kardeşler’e çıktı.

Haberin Devamı

Sezen Cumhur resmi almanağı

- 12 Kasım 1997: Emekliliği için Çalışma Bakanı Nami Çağan’a şarkılarını dinletti.
- 17 Aralık 1997: Rus Başbakanı Çernomirdin’e hediye kasetler: ‘Genç Kızlar’ ve ‘Her Akşam Bir Hikâye.’
- 21 Mart 1998: Harp Akademileri Komutanlığı’nda ‘Müzikte Evrensellik’ konulu bir konferans verdi.
- 6 Haziran 1999: Sözlerini yazdığı Zeki Müren CD’sini, İspanya Prensi Felipe’ye sundu.
- 17 Ağustos 1999: Gölcük Donanma Komutanlığı’ndaki tören sonrası klimasız odasını orkestra şefi Ertuğrul Çayıroğlu’nun klimalı odasıyla değiştirdi. Çayıroğlu o depremde hayatını kaybetti.
- 19 Temmuz 2005: Fransa Kültür Bakanlığı’nca Chevalier De L’ordre ödülüne layık görüldü.
- 23 Kasım 2006: İtalya’da ‘sanat şövalyesi’ unvanı aldı.

Haberin Devamı

Serf Hatice’nin soylu efendisi

Önal, erk sahipleri önünde zarafet ikonuydu. Ama aşağı kast mensubunun derebeyiydi. Dört yıl önce evine röportaja giden gazeteci arkadaşım, gördükleri karşısında dehşete düşmüştü. Masasındaki resepsiyon ziline basıyordu. “Tınnn!” Makamına koşar adım gelen serf, el pençe huzurundaydı! Mutlu Tönbekici, Önal’la, 1997’de Hürriyet Pazar için bir röportaj yapmış, verdiği emirleri yazmıştı.
-Haticeee! Ondan sonra... Hatice nerdesin sen? Gel buraya. İçerden radyo programlarını getir. Ankara, İstanbul, İzmir programlarını.Etiketlerden de istiyorum.  Hatice şu siyah telefonu getir.
- Bakar mısın bir dakika. Hatice, Hatice. Ne yapıyorsun kızım sen içeride? Yıllarca Türkiye şarkılarımı bedava dinledi. Herkesten 100 bin lira isteyeceğim.
- Haticeeeee!!!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!