Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2004 00:00
Ayumi Takano, 7 yıldır yaşadığı Türkiye’de pek çok dizide rol aldıktan sonra Devlet Tiyatrosu oyuncusu da oldu.Çayhane adlı oyunla sahneye çıkacak olan Ayumi, televizyon çalışmalarını ve Türkiye’de yaşadıklarını anlattı.- Neredeyse Türk oyuncularla yarışır oldunuz, kaç dizi ve filmde rol aldınız bugüne kadar?7 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Aşkım Aşkım dizisindeki Makiko rolü herkesin beni tanımasına neden oldu. Ondan önce de Yeşil Işık ve Herşey Çok Güzel Olacak filmlerinde rol almıştım. Sonra Japonyalı Gelin ve Hadi Uç Bakalım geldi. Şimdi de Levent Kırca’nın dizisi Ağa Kızı’nda oynuyorum. GORA’da turist rehberi olarak rol aldım. Vizyona girecek Hırsız Var filminde de oynadım.- Bunun yanında bir de
yemek proramına başladınız.Evet hafta içi hergün CINE5’te 16.00’da şifresiz yayınlanıyor. Yemek yapmayı seviyorum, böyle bir teklif gelince de hemen kabul ettim.- Program neden Japon mutfağı değilde Türk ve dünya mutfağı? Benden hep Japonya’yla ilgili bir şeyler yapmam isteniyor. Verilen roller hep Japon rolü, yemek programında da herkes Japon mutfağından yemekler yapacağımı sandı. Evime gelen arkadaşlarım da mutlaka benden Japon yemeği istiyorlar. O yüzden arkadaşlarım geldiği zaman onlara Japon yemekleri hazırlıyorum. Sonra benden tariflerini alıyorlar. Ama programda bunu pek yapamıyorum. Malzemeleri bulmak zor oluyor, kısıtlı kaldığım için Türk ve Dünya mutfaklarını sunmaya çalışıyorum.- Türk yemeklerinden hangisini beğeniyorsunuz?Dolmaları çok seviyorum içinde pirinç olduğu için zeytinyağlıları çok hoşuma gidiyor. Değişik yemekler de var. Bana ilginç geliyor, programda konuklarımla birlikte hemen hemen hepsini yapmaya çalışıyorum.- Çevrende Japon yemeklerinden hangileri daha çok beğeniliyor? En çok ‘tempura’yı beğeniyorlar. Bu bir tür Japon kızartması. Bir de Japonya’da da yenen ve Türk yemeklerine daha yakın olan ‘Çin böreği’ var, onu çok beğeniyorlar. Japon yemeklerinden ‘kalade’ denen bir tür tavuk kızartması var, onu çok seviyorlar. Sushi’yi de beğenen çok. Çiğ
balık diye bazen başta yemiyorlar ama yiyince hoşlarına gidiyor.- Program esnasında başına ilginç olaylar geliyor mu?Çok. Kendi mutfağımda her şeyin yerini çok rahat biliyorum. Burada düzeni pek kuramadığım için karışabiliyor. Mesela programda kullandığımız elektrikli ocağa hala alışamadım. Bazen ocağın üzerine tencereyi koyuyorum izleyicilere tarifi anlatarak malzemeleri koyuyorum. Yemeği pişmiş bir şekilde çıkaracakken bir bakıyorum ocağın başka gözünü açmışım. Tencerede koyduğum malzemelerle çiğ olarak karşılaşıyorum. Bazen de yemekler tavada yapışıp kalıyor. Lezzetli yaptığım yemeklerin yanısıra tadına baktığımda beğenmediğim yemekler de oluyor. - Ya eleştirilirsem diye korkmadın mı?Benim babam aşçı, annem de beslenme uzmanı. Çocukluğumdan beri hep yemekle içiçe oldum. Ama bu programda en güzel Türk yemeklerini ben yaparım diye bir iddiamız yok. Bir Japon gözüyle, Türk mutfağına bakıyoruz biz. Daha önce hiç duymadığım, denemediğim yöresel yemekler de yapıyoruz biz. Konuklarımla birlikte mutfakta yeni hep birlikte yeni yemekler öğreniyoruz.- Ama yaptığınız yemekler program çalışanları tarafından bayağı rağbet görüyor? Evet bazen bir gün içinde birden fazla program çekiyoruz, tabii bu arada yaptığım yemekler dolaba bırakıyoruz. Program bittiği anda hep birlikte saldırıyoruz. Herkes çok iyi yaptığımı söylüyor. Bu da zaten tabakları tamamen bitirmelerinden anlaşılıyor.- Devlet tiyatrosunda bir oyunda yer alacaksın sanırım?Devlet Tiyatrosu adı altında sahneye çıkmak benim için çok onur verici. Benim bir prensibim vardı. Asla geyşa rolü kabul etmeyecektim. Tamamen Japonca konuşmama kararım vardı, oyunculuk prensiplerim içinde. Fakat bütün prensiplerimi yıktım. Çayhane adlı oyunda geyşa rolünde ve tamamen Japonca konuşacağım. O hikayenin içinde olması gereken bir karakter olduğu için kabul ettim.- Bu rolü prensiplerine rağmen yapmandaki sebep nedir?Bu televizyon projeleri gibi değil çok ciddi bir proje. İçinde geyşalarla ilgili yanlış bilinenleri düzeltecek mesaj verici yerlerde var. Hoş bir deneyim. Diğer oyuncu arkadaşlarımda destek oluyorlar. - Teklif nasıl geldi?Önce Devlet Tiyatrosu oyuncularından oluşan bir kadro vardı. İçindeki Japonca repliklerin diksiyonu konusunda yardım istendi benden. Ben de onun üzerine gittim. Gittiğim gün rolü bana teklif ettiler. O an şok oldum. Yabancı uyruklu bir insan için Devlet Tiyatrolarında AKM’de sahnede durmak bile gerçekten çok onur verici bir şey. Japonya’dan buraya gelip burada kalma kararı aldığımdan beri diğer işlerimin yanısıra Rumeli Hisarı ve AKM’de sahneye çıkmak da çok güzeldi benim için, imkansız şeylerdi.- Uzun zamandır Türkiye’desin karşılaştığın zorluklar oldu mu?Çok yaşıyorum hala daha. Yıpranıyorum, ağlıyorum, kahroluyorum. Ama gelen bu tür teklifler beni bir anda mutlu ediyor. İki sezon önce Sadri Alışık Tiyatrosu’nda ‘Boing Boing’ adlı oyunla Rumeli Hisarı’nda oynama şansını yakaladım. Yabancı uyruklu olduğum için yaşadığım çok zorluklar oldu. Yaptığım iyi bir işle bütün gözyaşlarımı bütün zorlukları unutuyorum. Japonlar’ın Güzin Abla’sı- Japonya’da bu kadar tanınmıyorsun herhalde değil mi?Okuldan yeni mezun olmuştum, Japonya’da bu işlere tam yeni başlıyordum ki, Türkiye’ye geldim. Şu anda Türkiye’de daha fazla tanınıyorum Japonya’dan. Ama burada yaptığım işler zaman zaman Japonya’da da
haber oluyor. Özellikle Türkiye’ye gelmek isteyen Japonlar için neredeyse bir baÅŸvuru kaynağıyım.- Ne soruyorlar en çok sana?Bir Japon televizyonunu internet sitesinde sayfam var, burada Japonlar’ın Türkiye’yle ilgili sorularını yanıtlıyorum. Bir süre öncesine kadar en çok ‘güvenli mi, terör var mı’ gibi soruları cevaplıyordum. Åžu sıralar ise en çok Türk erkekleri ve gezilecek yerlerle ilgili sorular geliyor.- Türk erkekleri mi?Evet, mesela Ä°stanbul’a gelmiÅŸ bir Japon kızı, ‘Bir Türk erkeÄŸiyle tanıştım, benimle çıkmak istiyor, ciddi midir acaba, ne yapayım’ diye internet siteme yazıp bana soruyor... Ben de onlara ne iÅŸ yaptığını, nerede tanıştığını falan soruyorum, böyle yazışıyoruz.- Japonlar’a bir tür Güzin Abla’lık da yapıyorsun yani...Öyle de diyebiliriz, Türk erkekleri tarafından aldatılanlar, terk edilenler de yazıp akıl danışıyorlar. Ama Türkler her zaman Japonya’da seviliyor. Son yıllarda Türkiye’den Japonya’ya giden Türkler bu imajı biraz zedelemiÅŸ olsalar da... Mesela geçen yıl Japonya’da suç iÅŸleyen yabancı uyruklular arasında Türkler birinci sırada yeraldı.- Senin Türk erkekleriyle aran nasıl?Eski iliÅŸkilerim hakkında konuÅŸmak istemiyorum.Ama geçen gün gazetede çıktığı gibi maço Türk erkeklerinden hoÅŸlanıyor deÄŸilim. Åžu anda yalnızım Türk ya da yabancı bir sevgilim yok.Â
button