Devlet M.K’ya sahip çıkmadı
Güncelleme Tarihi:
Nurettin KURT/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2005 02:02
İmam nikahıyla birlikte yaşadığı Dursun Onat’ın vücudunun 28 yerine jiletle ismini kazıdığı ve ölümle tahdit ettiği M.K’nın devlet tarafından koruma altına alınmadığı ortaya çıktı.
İmam nikahıyla birlikte yaşadığı Dursun Onat’ın vücudunun 28 yerine jiletle ismini kazıdığı M.K’nın dramı devam ediyor. Onat tarafından ölümle tehdit edilen 17 yaşındaki M.K’nın devlet tarafından koruma altına alınmadığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (SHÇEK) yurtlarına kabul edilmediği, yaraları mikrop kapınca ağrı kesici verilerek hastaneden gönderildiği ortaya çıktı.
Trajik olaylar zincirini, sürekli M.K’nın yanında bulunan avukatı Hayriye Ertekin açıkladı. Olayları gözyaşlarını tutamayarak anlatan Ertekin, ‘Amaç çocuğu korumak olmalı, şov yapmak değil. Sosyal Hizmetler diye bir kurum bir çocuğa sahip çıkamıyorsa esef duyarım’ dedi. Olayın ardından Baro tarafından görevlendirilen avukat Hayriye Ertekin ‘Yaşadıklarını ben biliyorum’ diyerek bir dramın perde arkasını şöyle anlattı:
DEVLET KORUYAMADI
‘Sayın Bakan Nimet Çubukçu ‘Biz onu kadın sığınma evine yerleştirdik oradan kaçtı’ diyor. Sığınma evi cezaevi değil ki oradan kaçsın. İsteyen izin alıp istediği yere gidebilir. Siz çocuğun gitmesine izin verdiyseniz, devlet bu çocuğu koruyamıyor demektir. Avukatı olarak çocuğa korunma kararı alınmasını savcılıktan talep ettik. Savcı koruma talebi verdi. Çocuğun korunması için geçici koruma kararı alarak yurda yerleştirilmesini talep ettik, sığınma evine değil. Çünkü bu çocuk 17 yaşında, rehabilite edilmesi gerekiyor. Çocuğu koruyacak bir mekan olsun, 18 yaşına kadar korunsun istedik. Sığınma evinin süresi üç ay. SHÇEK ‘Biz alamayız’ deyip geri çevirdi. Neden alamadıklarını kendilerine sorun. Hastanede koruma altına alınması gereken çocuk sığınma evine yerleştirildi.’
MİKROP KAPMIŞ
‘Çocuğun yaraları mikrop kapmış, yatağa uzanamıyordu. Bu haliyle şubede kalamaz dedik. Hastaneye gönderilmesi için sevk yaptırdık. Çünkü hiç tedavi görmemişti, yaralar mikrop kapmıştı, çocuk ne oturabiliyor ne yatabiliyordu; üstelik bir de polislerin arasında kalmak zorundaydı. Polislerin bile içi parçalandı. ‘Bu çocuğun yaralarının pansuman edilmesi, temizlenmesi, tedaviye başlanması lazım’ dedik. Çocuğu bir hastanenin acil servisine götürdüler. Muayene eden doktor ‘İşinize yaramaz, ama şunu kullanın’ diyerek bir ağrı kesici verip geri gönderdi.’
NİYE YAKALANAMADI
‘Bu çocuk hafta sonu iki gün, şubede yatmak zorunda kaldı ve hiçbir tedavi görmedi. Hafta sonu olduğu için ne SHÇEK’in, ne de Emniyet’in nöbetçi çocuk uzmanı var. Yani böyle içler acısı bir tablo. Ben bunları anlatmaktan hicap duyuyorum, ama tabloyu bu kadar kendi yararına ve politikasına kullanmak çok yanlış. Burada çocuk hırpalanıyor ona çok üzülüyorum. Yurtlara bile çocuklar seçilerek alınıyor. Sosyal Hizmetler diye bir kurum varsa ve milyarları harcayıp bir çocuğa sahip çıkamıyorsa esef duyarım. Koskoca ülke bu halde düşmüş bir çocuğa sahip çıkamıyorsa bunu bu hale getiren kişiyi yakalayıp adalete teslim etsin.’
Ailesi: Yardım önerisi gelmedi
DEVLET Bakanı Nimet Çubukçu’nun ‘Bana iletilen, bu arkadaşımızın yardım istemediğidir. Eğer aksi bir durum varsa, tekrar söyleyeceğim gidip baksınlar. Kesinlikle yardıma ihtiyacı var’ açıklamasına M.K’nın ağabeyi tepki gösterdi. Ağabey Kenan Kaya, ‘Bakanımıza yanlış bilgi vermişler. Bize kimse gelip yardım edelim demedi ki biz geri çevirip istemeyelim, kapımızı sizden başka çalan olmadı’ dedi.
Çubukçu: Sorun önemli ve vahim
SHÇEK’in bağlı olduğu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu konuyla ilgili şunları söyledi: ‘Bana iletilen bu arkadaşımızın yardım istemediğidir. Eğer aksi bir durum varsa, tekrar söyleyeceğim gidip baksınlar. Çünkü bence sorun önemli ve vahim. Bu arkadaşımızdan ilginin kesinlikle sakınılmaması gerekir. Eğer gerekiyorsa, evine gidip, orada ilgilenilsin. Arkadaşlarla yeniden konuşacağım, çünkü kesinlikle yardıma ihtiyacı var.’
Trajik olaylar zincirini, sürekli M.K’nın yanında bulunan avukatı Hayriye Ertekin açıkladı. Olayları gözyaşlarını tutamayarak anlatan Ertekin, ‘Amaç çocuğu korumak olmalı, şov yapmak değil. Sosyal Hizmetler diye bir kurum bir çocuğa sahip çıkamıyorsa esef duyarım’ dedi. Olayın ardından Baro tarafından görevlendirilen avukat Hayriye Ertekin ‘Yaşadıklarını ben biliyorum’ diyerek bir dramın perde arkasını şöyle anlattı:
DEVLET KORUYAMADI
‘Sayın Bakan Nimet Çubukçu ‘Biz onu kadın sığınma evine yerleştirdik oradan kaçtı’ diyor. Sığınma evi cezaevi değil ki oradan kaçsın. İsteyen izin alıp istediği yere gidebilir. Siz çocuğun gitmesine izin verdiyseniz, devlet bu çocuğu koruyamıyor demektir. Avukatı olarak çocuğa korunma kararı alınmasını savcılıktan talep ettik. Savcı koruma talebi verdi. Çocuğun korunması için geçici koruma kararı alarak yurda yerleştirilmesini talep ettik, sığınma evine değil. Çünkü bu çocuk 17 yaşında, rehabilite edilmesi gerekiyor. Çocuğu koruyacak bir mekan olsun, 18 yaşına kadar korunsun istedik. Sığınma evinin süresi üç ay. SHÇEK ‘Biz alamayız’ deyip geri çevirdi. Neden alamadıklarını kendilerine sorun. Hastanede koruma altına alınması gereken çocuk sığınma evine yerleştirildi.’
MİKROP KAPMIŞ
‘Çocuğun yaraları mikrop kapmış, yatağa uzanamıyordu. Bu haliyle şubede kalamaz dedik. Hastaneye gönderilmesi için sevk yaptırdık. Çünkü hiç tedavi görmemişti, yaralar mikrop kapmıştı, çocuk ne oturabiliyor ne yatabiliyordu; üstelik bir de polislerin arasında kalmak zorundaydı. Polislerin bile içi parçalandı. ‘Bu çocuğun yaralarının pansuman edilmesi, temizlenmesi, tedaviye başlanması lazım’ dedik. Çocuğu bir hastanenin acil servisine götürdüler. Muayene eden doktor ‘İşinize yaramaz, ama şunu kullanın’ diyerek bir ağrı kesici verip geri gönderdi.’
NİYE YAKALANAMADI
‘Bu çocuk hafta sonu iki gün, şubede yatmak zorunda kaldı ve hiçbir tedavi görmedi. Hafta sonu olduğu için ne SHÇEK’in, ne de Emniyet’in nöbetçi çocuk uzmanı var. Yani böyle içler acısı bir tablo. Ben bunları anlatmaktan hicap duyuyorum, ama tabloyu bu kadar kendi yararına ve politikasına kullanmak çok yanlış. Burada çocuk hırpalanıyor ona çok üzülüyorum. Yurtlara bile çocuklar seçilerek alınıyor. Sosyal Hizmetler diye bir kurum varsa ve milyarları harcayıp bir çocuğa sahip çıkamıyorsa esef duyarım. Koskoca ülke bu halde düşmüş bir çocuğa sahip çıkamıyorsa bunu bu hale getiren kişiyi yakalayıp adalete teslim etsin.’
Ailesi: Yardım önerisi gelmedi
DEVLET Bakanı Nimet Çubukçu’nun ‘Bana iletilen, bu arkadaşımızın yardım istemediğidir. Eğer aksi bir durum varsa, tekrar söyleyeceğim gidip baksınlar. Kesinlikle yardıma ihtiyacı var’ açıklamasına M.K’nın ağabeyi tepki gösterdi. Ağabey Kenan Kaya, ‘Bakanımıza yanlış bilgi vermişler. Bize kimse gelip yardım edelim demedi ki biz geri çevirip istemeyelim, kapımızı sizden başka çalan olmadı’ dedi.
Çubukçu: Sorun önemli ve vahim
SHÇEK’in bağlı olduğu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu konuyla ilgili şunları söyledi: ‘Bana iletilen bu arkadaşımızın yardım istemediğidir. Eğer aksi bir durum varsa, tekrar söyleyeceğim gidip baksınlar. Çünkü bence sorun önemli ve vahim. Bu arkadaşımızdan ilginin kesinlikle sakınılmaması gerekir. Eğer gerekiyorsa, evine gidip, orada ilgilenilsin. Arkadaşlarla yeniden konuşacağım, çünkü kesinlikle yardıma ihtiyacı var.’