Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2009 00:00
Yapıldı yapılmadı, para bulundu bulunmadı, Türkiye dünyaya rezil olacak derken, son anda işler yoluna girdi ve Avrupa’nın en büyük yelken yarışı İstanbul-Europa Race bugün başlıyor. Dünyanın güçlük derecesi en yüksek sporu olan okyanus yarışçılığının dev isimlerini biraraya getiren bu yarış, İstanbul Avrupa Kültür Başkenti 2010 sponsorluğunda yapılıyor.
Türkiye’de yelkencilik ve yelkenli tekne sahipliği konularında ciddi bir kafa karışıklığı yaşanırken, okyanusa kıyısı olan ülkelerde yelken ve yelken sporcularının başarıları, o ülkelerin kimliklerini tanımlayan unsurlar arasında gururla yer alıyor.
Bugün İstanbul’dan başlayacak ve bu büyük deniz şehrini Akdeniz’in diğer büyük deniz şehirleri ile buluşturup, Atlantik Okyanusu’na taşıyacak büyük yarış öncesinde yaşananlar, deniz konusundaki kafa karışıklığımızı gösteren bir anıt sayılabilir. Az daha, İstanbul’u dünyanın en değerli deniz şehirlerinden biri olarak bir ay boyunca dünyanın gündeminde tutacak bu yarış yapılamıyordu. Kültür ile yelkeni bağdaştıramayan ‘kültür çevreleri’, deniz ve yelkenle uğraşmayı halkçılıkları ile uyuşturamayan ‘karar vericiler’ ile el ele verince, 1 ay önce yarış neredeyse suya düştü, sonra neyse ki vaziyet toplandı.
Sonunda büyük gün geldi. İstanbul’da toplanan dünyanın en iyi okyanus yarışçılarının oluşturduğu 6 ekip, onları Nice ve Barcelona üzerinden Fransa’nın Brest Limanı’na taşıyacak yarış için yelken basacaklar.
Tek tip IMOCA tekneleri ile yarışacak ekipler, 4 bin millik yarış boyunca 1 ay birbirleriyle mücadele edecekler. Sporcunun gücünü ve etkinliğini dünya okyanuslarında sınayan ve dört yılda bir yapılan, Fransa’nın yelkencilik merkezi Vendee İli’nin adını taşıyan Vendee Globe’u kazanan Michel Desjoyeaux’nun teknesi Foncia ile bu yarışa katılacak olması, yelkenin büyük değer taşıdığı ülkelerde dikkatlerin İstanbul’a yönelmesini sağlayacak. Bu ülkeler arasında, Türkiye’ye ilişkin önyargıların çok güçlü olduğu Fransa’nın da olması, inanılmaz bir tanıtım fırsatı yaratıyor kuşkusuz. Yani İstanbul, bu şehri yönetenlerin aksi yöndeki tüm çabalarına karşı, anlaşılan kendini anlatma fırsatını kaçırmayacak.
Yarışan yelken devleri
Foncia teknesi ve Michel Desjoyeaux: Son Vendee Globe birincisi ve Fransızlar’ın Profesör lakabını taktıkları Michel Desjoyeaux şu an dünyanın bir numaralı yarışçısı. Kazandığı 2 Vendee Globe yarışının yanı sıra çok Okyanus geçme rekorlarını da elinde tutuyor.
Veolia teknesi ve Roland Jourdain: Roland Jourdain, 2008 Vendee Globe yarışında ikinci konumdayken Kanarya Adaları civarında finişe 1000 mil kala, salmasında ortaya çıkan problem yüzünden yarışı bırakmak zorunda kalmıştı. Fransa’nın en popüler denizcilerinden biri.
Groupe Bel teknesi ve Kito de Pavant: Daha önce 2 kere Figaro teknelerinin dümeninde İstanbul’a gelen Kito da bu yarışı heyecanla bekleyenlerden. 2008’de denize indirdiği yeni teknesi Bel, katıldığı ilk Vendee Globe yarışında , starttan 2 gün sonra Biscay Körfezi’nde çıkan fırtınada direğini kırdı ve yarışı terk etmek zorunda kaldı. Kito, İstanbul’a oldukça iddialı geldi.
Paprec Virbac teknesi ve Jean Pierre Dick: 2 defa Vendee Globe yarışına katılan, 2008’de Avustralya açıklarında önde giderken dümen arızası nedeniyle yarışı bırakmak zorunda kalan JP Dick, daha önce yapılan Barcelona World Race’i ( iki kişi hiç durmadan dünya turu) birinci olarak bitirdi.
1876 teknesi ve Guillermo Altadill: Yarıştaki tek İspanyol teknesi ama tüm Barcelona onu destekliyor.Engin bir açık deniz tecrübesine sahip ve değişik teknelerle neredeyse tüm dünya turu yarışlarına katılmış bu yelkencinin ekibinde İspanyol ve Fransızlar yer alıyor.
DCNS teknesi ve Marc Thiercelin: Daha önce Figaro klas tekneleriyle İstanbul’a gelen Marc Thiercelin Fransa’nın önde gelen yarışçılarından. Open 60 tekneleriyle özellikle ‘’Around Alone’’ adlı tek kişilik dünya turu yarışlarını 2 defa ikinci olarak tamamladı. İstanbul’a Figaro yarışçılarından oluşan iddialı bir ekiple geliyor.
BUGÜN NELER OLACAK?Tekneler bugün 12’de Topkapı Sarayı önünden yarışa başlayacak. Filo,
Fenerbahçe Burnu önündeki şamandıranın etrafında döndükten sonra Fransa’nın Nice Limanı’na doğru yola koyulacak. Okyanuslarda yarıştıklarında, bu tekneleri tavşan uykuları arasında tek başlarına kullanan usta yelkenciler, Marmara, Ege ve Akdeniz’in hem gemi
trafik yoğunluğu, hem de sık değişen hava şartları nedeniyle, bu kez, 5 kişilik ekiplerle yarışacaklar.