Güncelleme Tarihi:
* Dizi için çektirdiğiniz fotoğraflarda işveli cilveli ama aynı zamanda kararlı bir kadın görüyoruz. Böyle biri mi Zilha?
Belçim Bilgin: Zilha, asabiyetini, neşesini, mutluluğunu, üzüntüsünü dışa vurma özgürlüğünü yaşayan bir kız. Ben de Zilha’nın içinde, o özgürlüğün tadını çıkarıyorum açıkçası. Çok zeki, renkli, hayalleri olan biri. Mücadeleci bir aktivist yanı da var.
GÜLRİZ SURURİ İLE KIYASLAYACAKLAR
* Zilha karakterine hazırlanırken, neyi referans aldınız kendinize?
- Zilha denince akla gelen ilk isim, Gülriz Sururi. Dizi ekrana gelmeye başladığında, kıyaslamalar yapılacaktır mutlaka. Atıf Yılmaz’ın filmini de izledim ve çok beğendim. Zilha’yı da büyük ustalardan esinlenerek çıkarmaya çalıştım, bir yandan da bana özgü bir karakter olsun istedim. Aslına bakarsanız, hepimiz Çağan Irmak’ın hayalindeki karakterleriz. Hepsi çok renkli ve gerçek karakterler. O kadar güzel bir iş oluyor ki, evde bazen Zilha gibi elimi belime koyup sağa sola bağırdığım oluyor.
* Sineklidağ Mahallesi nasıl bir yer?
- Çok renkli. Tam bir Türkiye panaroması. Özen Yula muhteşem yazıyor. Kostüm ve makyajla da bir anda karakterlere bürünüyoruz.
NEJAT İŞLER BENİ HEYECANLANDIRDI
* Nejat İşler’le çalışmak nasıl?
- Nejat zaten beğendiğim bir oyuncuydu. Oynadığı her karakter çok gerçek oluyor, çünkü üstlendiği rolleri savunuyor ve inanıyor. Onunla partner olacağım için çok heyecanlandım. Nasıl bir Ali çıkaracağı merakı bende de oluşmuştu. Çekimlere ilk başladığımızda, “Bu ne yapıyor ya! Ne diyecektim burada” dediğim oldu. O kadar keyifli oynuyor ki...
* Dönem işlerinde role daha rahat girdiğinizi söyleyebilir miyiz?
- Bu bir ekip işi. Herkes iyi olduğu zaman ister istemez o karaktere bürünüyorsunuz, aynaya bakınca da elinizi Zilha gibi belinize koyuyorsunuz.
SEYİRCİ, HİKÂYENİN ÖNCESİNİ DE ÖĞRENECEK
* Dizide, Ali ve Zilha’nın aşkını hakkıyla hissedebilecek miyiz?
- Dizi, Haldun Taner’in oyununa paralel gidecek. Zilha ile Ali’nin aşkı destansı bir hikâyeye dönüşmüştür ama ikisi hiç kavuşamaz. İleriki bölümlerde ne olacak bilmiyorum ama biz çocukluklarından bu yana büyüyen ve içlerinde kalan o aşkı anlatacağız. Tabii aynı zamanda Ali’nin kahramana dönüşme hikâyesini. Bizim dizimizde seyirci, oyundaki hikâyenin öncesini de öğrenecek...
* “Keşanlı Ali Destanı”nın tiyatro oyunu da kısa bir süre önce perde açtı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu çakışmayı?
- Bence ikisinin de aynı döneme denk gelmesi çok güzel oldu. İki işin birbirini besleyeceğini düşünüyorum. Oyunun yönetmeni Ahmet Mümtaz Taylan’a da aynı soruyu yöneltmişler, “Biz birbirimize sadece süt oluruz” demiş. Aynen öyle...
SONGÜL ÖDEN’DEN ÇOK ETKİLENDİM
* Siz oyunu izlediniz mi?
- Evet, izledim. Ahmet’in çok tatlı buluşları var oyunda. Hikâye, günümüzde Toki blokları önünde bulunan bir gecekondu mahallesinde geçiyor mesela.
* Zilha’yı canlandıran Songül Öden’in performansını nasıl buldunuz?
- Çok etkilendim. Onu da ayrı bir dikkatle izledim ve çok başarılı buldum.
NEJAT İŞLER: ALİ GİBİ KIVRANDIĞIM AŞKLARIM OLDU
* Keşanlı Ali rolü size nasıl teklif edildi? Ve “Mustafa Hakkında Her Şey” filminde birlikte çalıştığınız Çağan Irmak’ın yönetmen koltuğunda oturması, rolü kabul etmenizde etkili oldu mu?
- Çağan, birlikte çalışmayı ve filmlerini seyretmeyi çok sevdiğim bir yönetmen. Geçen ilkbahar Bodrum’da karşılaşmıştık, orada bir çıtlatmıştı mevzuyu, aklımda kaldı. “Dizi yapmıyorum” derken, bir anda çok sevdiğim her şey yan yana geldi: Çağan, Keşanlı Ali, Haldun Taner, Yalçın Tura, Özen Yula, Selahattin Sancaklı, Hakan Yarkın ve bir sürü dost... Çalışma koşullarında da anlaşınca kabul ettim...
* “Behzat Ç.”deki seri katil Ercüment’in ardından Keşanlı Ali gibi ters köşe bir rolü üstlenmek, bir oyuncu için heyecan verici olmalı...
- Kesinlikle... Çok şanslı bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. Hep iyi işlerde, iyi insanlarla çalıştım. Ve artık eğlenebileceğim projelerde çalışmak nasip oluyor bana...
* “Keşanlı Ali Destanı”nın oyununu izleme fırsatınız oldu mu hiç? Ya da filmini ve TRT için çekilen dizisini?
- Hepsini seyretmiştim tabii ki. Çok da beğeniyordum...
* Siz Keşanlı Ali’yi nasıl yorumladınız?
- Çağan’la belli bir tarz konusunda anlaştık. Epik tiyatro anlayışının içinde bir tavır belirledik. Umarım çalışır.
BODRUM'DA HUZUR BULDUM
* Bodrum’a taşınmıştınız. İstanbul’da geri döndünüz diyebilir miyiz, yoksa otelde mi kalıyorsunuz?
- Otelde kalıyorum...
* Peki Bodrum size ne ifade ediyor?
- Huzur...
ŞARKI SÖYLEMEK ÜZERE YETİŞTİRİLDİM
* Daha önce Duman’ın “Ah” şarkısını cover’lamıştınız. Dizi için de “Ben Gidemem” şarkısını seslendirdiniz...
- Benim için bu diziyi çekici kılan unsurlardan biri de müzikli olmasıydı zaten. Ben bir temsilde şarkı söylemek üzere yetiştirildim. Okulda rahmetli Cemalettin Karagülle’nin öğrencisiydim. Daha sonra Çağnur Hanım’la da çalıştık.
* “Elimde olsa müzisyen olurdum” demişsiniz. Şarkı söyleyebildiğinize göre neden müzisyenlik yapmayı tercih etmiyorsunuz?
- Belli olmaz, istediğimi yapabilecek konumdayken kullanırım belki bu durumu...
BELÇİM İYİ NİYETLİ VE EĞLENCELİ BİR PARTNER
* Dizide Zilha ile Keşanlı’nın ilişkileri nasıl? Sipsi onlara nasıl zarar verecek?
- Zilha’yla Ali biraz kedi-köpek gibi. Sipsi de bir şekilde aralarına girecek.
* Belçim Bilgin’le çalışmak nasıl?
- Belçim, çok iyi niyetli, pozitif ve çalışkan. Gayet eğlenceli bir partner.
* Keşanlı Ali, aşkı yüzünden zor anlar yaşıyor dizide. Sizi de bu kadar kıvrandıran bir aşk oldu mu?
- Olmaz mı! Yıllar geçtikten sonra keyifle hatırlıyorum o günleri.
* Hale Akınlı ile “Şehnaz Tango” dizisinden 17 yıl sonra yine anne-oğulu oynayacaksınız. Neler hissettiriyor bu durum size?
- Hale beğendiğim bir oyuncu. 90’larda da keyifli çalıştık, şimdi çalışmak da şans oldu...
* Bu, ‘Ali’ isimli 4’üncü rolünüz. Bu ismi size yakıştırdıklarını düşünüyor musunuz?
- Ali ismiyle ilgili en güzel saptamayı Mehmet Günsür yaptı. Oğlunun adını Ali koydu, çünkü çok basit ve dünyaca bilinen bir isim... İsim dediğin zaten seslenildiğinde dönüp bakmana yarayan bir şey.