Derdim dünyaya açılmak Ricky Martin olmak deÄŸil

Bugünlerde pek çok yerde duyuyoruz yeni ÅŸarkısını. ‘Sen beni öldürcen mi çıldırtçan mı’ diyen Özcan Deniz, ilk kez bu albümünde kendini tam olarak ifade edebildiÄŸini söylüyor. Son yıllarda yer aldığı dizi ve sinema projelerinin baÅŸarısı ile nihayet doÄŸru imajı yakalayabilmiÅŸ, kendini klasik Unkapanı mantığından kurtarabilmiÅŸ.‘Benden ne olacağını çok iyi biliyorum’ diyor ve etnik müzik alanında dünya çapında baÅŸarılı olacağını düşünüyor. Öte yandan dinleyici kitlesinin deÄŸiÅŸtiÄŸini anlatıyor. Görüntüsündeki deÄŸiÅŸimin ise bir imaj çalışması olduÄŸunu kabul etmiyor. Bir de unutmadan söyleyelim, bu pazar (8 AÄŸustos) Rumelihisarı’nda bir konser vermeye hazırlanıyor. Konserin sürprizlerinden biri, yeni albümde kendisine eÅŸlik eden Ciguli.Bu pazar Rumelihisarı’nda bir konser vereceksiniz. Kısa süre önce Ses ve Ayrılık adlı albümünüz yayınlandı. Bu albüm diÄŸerlerinden farklı bir yerde duruyor. Konser için de farklı hazırlıklar var mı?- Bir kere Rumelihisarı’nın kendi atmosferinden kaynaklanan bir farklılık mutlaka olacak. Biliyorsunuz Rumelihisarı seyirciyle çok daha yakın olabildiÄŸiniz bir yer. AkustiÄŸi de çok baÅŸkadır oranın. Bir de ben bu konser için özel bir orkestra ile sahne alacağım. 25 kiÅŸilik bir ekip oluÅŸturduk. Ciguli ile bir ÅŸeyler yapmak istiyoruz. Albümümde ‘Bahane’ adlı ÅŸarkıda çalmıştı Ciguli. Åžimdi konserde bir kaç ÅŸarkıda birlikte performans sergileyeceÄŸiz. Onun dışında daha akustik bir konser olmasını istiyorum.Albümün ilk konserini Arkeoloji Müzesi’nde vermiÅŸtiniz. eden orayı tercih ettiniz?- YaÅŸayan bir mekan olması beni etkilemiÅŸtir hep. Sağınızda solunuzda kral mezarları var mesela. Daha önce orada birçok konser izlemiÅŸ ve ÅŸarkı söylemek istemiÅŸtim. Yeni albümünüz Ses ve Ayrılık nasıl bir yerde duruyor diÄŸer albümleriniz içinde?- Bu benim herhangi bir baskı altında olmadan yaptığım bir albüm. Bazıları için riskli de sayılabilecek bir iÅŸ yaptım. Yaptığım iÅŸlerde bir türlü kendimi istediÄŸim gibi ifade edemiyordum. Prodüktörlerim ‘Halk bunu ister’ düşüncesi ile hep baÅŸka bir yere doÄŸru çekmeye çalıştılar beni.Bu albümdeki deÄŸiÅŸimin mimarları kim? Yoksa iÅŸin başında sadece siz mi varsınız?- Ben iÅŸin mutfağında da her zaman yer alıyorum ve en başından beri böyle bir müzik istiyordum. Ama bu klasik Unkapanı mantığıyla maalesef çok mümkün olamamıştı. Bu tamamen benim yaratıcı gücümle ilgili bir ÅŸey. Gözlemlerime ve birikimime dayanarak ben böyle olmasını istedim. Ä°nsanların nabzını tuttum ve onların beni gerçekte nasıl görmek istediÄŸini tespit ederek bu albümü yaptım. Yoksa biri bana gelip de ‘bak senin böyle ÅŸeyler yapman lazım’ demedi. Böyle bir deÄŸiÅŸimi kemikleÅŸmiÅŸ Özcan Deniz kitlesi nasıl karşıladı? - Olumsuz tepkiler almıyorum. Zaten ben o kitleye yıllardır deÄŸiÅŸim mesajlarını veriyordum. Ben bunun ilk adımlarını soundtrack albümlerim ve Mercan Dede’yle yaptığım konserle verdim. Bütün bunlar beni son albüme taşıyan adımlar oldu. Asıl, aynı kalsaydım olumsuz tepkiler alırdım. Ses ve Ayrılık benim yedinci albümüm ve ilk kez benim bir albümüm bir ayda 420 bin sattı.Peki daha önceki albümleriniz az mı satıyordu?- Sunulmaya çalışıldığı kategori ve pazar içinde rakiplerden asla daha fazla satmadı. Çünkü ne tam olarak onlara göre albümlerdi ne de onlardan farklı. Bir yanıyla deÄŸiÅŸime açık yanları vardı. Ama o halleriyle havada asılı kalmış duruyorlardı. Åžimdi ise tam olarak yapmak istediklerimi yapabildiÄŸim için seyirci kitlem de daha yerine oturdu. Asmalı Konak’taki performansınız, filmlerinizin baÅŸarısı size bu albümü yapmak için güç verdi diyebilir miyiz? - O dizi benim için ispattı. Beni cesaretlendirdi. Ben yer aldığım diÄŸer projelerle de insanların farklı ÅŸeylere ne kadar aç olduÄŸunu gördüm ve bu da bu albümü böyle yapış sürecimi hızlandırdı.Ses ve Ayrılık’ta müzikal anlamda ne gibi farklılıklar var? - Bu albümü dört formatta hazırladım. Sarp ÖzdemiroÄŸlu ve Nezih Ãœnen bize farklı seçenekler sundu. Ä°lk yaptığımız fazla poptu. Åžarkıları ucuz kotarmak vardır ya bizim piyasada böyle bir mantıkla baÅŸlandı bu albüme. Ben bir pop albümü istemiyorum dedim. Pop derken ucuz poptan bahsediyorum. Ben etnik öğeler katmak istiyordum albüme. Ziller ve tefler duyulmasını, gitarla udun aynı anda tınlamasını istiyordum. Bir de daha önce denemediÄŸim bir makam denedim. Nihavend ağırlıklı oldu biraz. Åžarkı sözleri de bu deÄŸiÅŸimden nasibini aldı mı ?- En büyük fark orada aslında. Daha önceki albümlerde sözlere o kadar da önem vermiyorduk. Sadece nakarat olsun diye geçiÅŸtiriyorduk ama bu albümde ben sözlerin daha da peÅŸine düştüm. Daha derinlikli ve incelikli sözler yazdım.Sesinizle ilgili birtakım deÄŸiÅŸiklikler de yapıyor musunuz? - Zaten Asmalı Konak’ın soundtrack’inde ben farklı vokaller kullandım. Sesimi içime gömüp, bağırmadan söyledim mesela. Bir de arabeskçilerde sıklıkla görülen lahmacun okuma denilen, ÅŸarkıyı sündüre sündüre okuma yönteminden hiç hazzetmiyorum. Zamanında ben de o tarz okumuÅŸ olabilirim ama ÅŸimdilerde hiç öyle yapmıyorum. Çünkü o okumalar ÅŸarkıyı mahvedebiliyor. Yurtdışı için birtakım projeleriniz var mı? Sizce Özcan Deniz’in yurtdışında hangi alanda ne kadar ÅŸansı olabilir?- Ben dünyada etnik müzik platformunda bir yer edinmek için uÄŸraşıyorum. Yoksa Ricky Martin falan olmak deÄŸil derdim. Benden Tarkan, Michael Jackson falan olmaz ama dünyada doÄŸulu bir eÄŸilim söz konusu. Ben de bu konuda kendimi potansiyeli olan biri olarak görüyorum ve iyi buluyorum. Belki henüz tam donanımlı deÄŸilim ama bu konuda olabildiÄŸince kendimi geliÅŸtirmeye çalışıyorum. Bu konuda kitaplar okuyor, müzikler dinliyor ve bu pazarı yeni yeni keÅŸfetmeye çalışıyorum. Bir de son zamanlarda bariz bir ÅŸekilde görüntünüzde deÄŸiÅŸiklikler var. Giyiminiz, kuÅŸamınız da deÄŸiÅŸiyor. Ä°maj çalışması mı bütün bunlar?- Hayır öyle bir ÅŸeyi kabul etmiyorum. Sen nasıl giyiniyorsan ben de öyle giyiniyorum. Özellikle yapılan bir ÅŸey yok.Â