Der Die Das
Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE hgence@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2009 00:00
Der Die Das, iki hafta önce 34 adlı derginin ve Haaz Galeri’nin kurucusu Murat Patavi tarafından İstanbul Akaretler’de açıldı. Kısa sürede sunduğu yemekler ve yazlık bahçesinin cazibesiyle İstanbul’un gözde buluşma noktalarından biri haline geldi.
Bunda en büyük pay, mekânın farklı dekorasyonuna ait. Der Die Das’ta Laila, Buz, Sortie ve It’s A Joke gibi pek çok eğlence mekânını tasarlayan mimar Mahmut Anlar’ın imzası var. Her şey müşterilere mutluluk hissi vermek üzere kurgulanmış. Murat Patavi, yeni nesil neşe ve flört mekânı yaptıklarını söylüyor: “Umarım herkes aradığı aşkı burada bulur.”
Murat Patavi’nin Akaretler’in kaldırımlarına karşı özel bir sempatisi var. Bu yüzden geçtiğimiz yıl bu bölgeye Haaz Galeri’yi açtı. Bu sene galeriyi Etiler’e taşıyınca, sabahları insanların kahve içip öğlenleri sosyalleşebilecekleri bir mekân yaratmayı kafasına koydu. Biraz da kendisini eğlendirmek ve rahatlamak istedi. Gece hayatının mimarı olarak tanınan arkadaşı Mahmut Anlar’ın kapısını çaldı. Onu mekânın tasarımı konusunda ikna ettikten sonra Buz Bar’dan tanıdığı Ender Saral ile ortaklık kurarak Der Die Das’ı hayata geçirdi. İsmini Almanca’daki artikellerden esinlenerek koydu.
Murat Patavi, mekânda özellikle insanların rahatlıkla sohbet etmelerini istediğini söylüyor: “Gece dışarıya çıktığınızda gümbür gümbür müzik çalıyor. İnsanlar belli bir ritimle sürekli salınıyor. Sohbet edilemiyor. Burada DJ kabininde müzik yapılırken belli bir ses seviyesi olacak. İçkilerinizi yudumlarken rahatlıkla sohbet de edebileceksiniz.”
KANAVİÇE İŞLİ YASTIKLAR
Dekorasyonda esnaf lokantası kültüründen esinlenildi. Bu mönüye de yansıdı; kuzu incikten köfteye, mantıdan mücvere pek çok lezzet eklendi. Dekorasyonda Türk kültürüyle teknoloji tasarımları bir arada kullanıldı. Örneğin girişte bulunan koltuklarda sizi kanaviçe işli yastıklar karşılıyor. Duvarlara baktığınızda ise dev piksel yazılar göze çarpıyor.
Masalar ve sandalyelerin yükseklikleri de bir örnek. “Objelerde insanlara yemek yerken mutlu olacakları bir yükseklik ayarladık. Bütün sandalyeleri bu yükseklikte tasarladık. Böylece her şey aynı seviyede gözüküyor. Kimse alçak veya yüksekte değil. Bu sayede herkes artık daha rahat göz göze gelebiliyor” diyor Mahmut Anlar.
Ana renk pembe ve tonları. Bu rengin seçilme nedeni müşterilere pozitif hava verebilmek. Mahmut Anlar, ilk kez bu kadar renkli bir mekan tasarladığını söylüyor: “Dünya çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Artık bazı şeylere dur demek lazım. Buradaki bütün objeleri ve renkleri insanları mutlu etmeye yönelik tasarladım.”
YAN MASAYLA BAKIŞABİLİRSİNİZ
Mimaride ayna kullanmayı çok seven Mahmut Anlar’ın ayna sevgisi bu mekanda da göze çarpıyor. Duvarlar ve tavanlarda büyük aynalar var. Dar alan bu sayede daha geniş gözüküyor, üstelik tavandaki ayna sayesinde oturduğunuz yerden yan masayla göz teması kuruluyor.
Yemek ve içeceklerin sunumunda da her şeyin sade ve şık olmasına özen gösteriliyor. Murat Patavi, “Ailelerimizde gördüklerimiz sunumumuza yansıdı” diyor: “Mekânda gördüğünüz her şey Türk malı. Örneğin Türk kahvesini bildiğiniz iyi kalite Türk porselenleriyle sunuyoruz. Kısaca eskiden alıştığımız tasarımları günümüze uyarladık. Bu mekânda abartıdan uzak durduk. Yaşadığımız çağda zaten hepimiz her şeye şaşırır olduk. O yüzden burada servisin, yemeğin ve mekânın en iyisini sunmaya çalıştık.”
ÜNLÜ İSİMLER MÜDAVİMİ
Haftanın yedi günü 12.00-24.00 arası açık. Pazar günleri barbekü partileri düzenleniyor. Yemek fiyatları 13 liradan başlıyor. Etli dürüm, fırında pişen yoğurtlu mücver ilgi görüyor. Zeytin suyu ile hazırlanan dirty martini de en çok içilen içki. Müdavimleri arasında Yalın, Serdar Bilgili, Deniz Akkaya gibi isimler var.
Murat Patavi’nin Akaretler’in kaldırımlarına karşı özel bir sempatisi var. Bu yüzden geçtiğimiz yıl bu bölgeye Haaz Galeri’yi açtı. Bu sene galeriyi Etiler’e taşıyınca, sabahları insanların kahve içip öğlenleri sosyalleşebilecekleri bir mekân yaratmayı kafasına koydu. Biraz da kendisini eğlendirmek ve rahatlamak istedi. Gece hayatının mimarı olarak tanınan arkadaşı Mahmut Anlar’ın kapısını çaldı. Onu mekânın tasarımı konusunda ikna ettikten sonra Buz Bar’dan tanıdığı Ender Saral ile ortaklık kurarak Der Die Das’ı hayata geçirdi. İsmini Almanca’daki artikellerden esinlenerek koydu.
Murat Patavi, mekânda özellikle insanların rahatlıkla sohbet etmelerini istediğini söylüyor: “Gece dışarıya çıktığınızda gümbür gümbür müzik çalıyor. İnsanlar belli bir ritimle sürekli salınıyor. Sohbet edilemiyor. Burada DJ kabininde müzik yapılırken belli bir ses seviyesi olacak. İçkilerinizi yudumlarken rahatlıkla sohbet de edebileceksiniz.”
KANAVİÇE İŞLİ YASTIKLAR
Dekorasyonda esnaf lokantası kültüründen esinlenildi. Bu mönüye de yansıdı; kuzu incikten köfteye, mantıdan mücvere pek çok lezzet eklendi. Dekorasyonda Türk kültürüyle teknoloji tasarımları bir arada kullanıldı. Örneğin girişte bulunan koltuklarda sizi kanaviçe işli yastıklar karşılıyor. Duvarlara baktığınızda ise dev piksel yazılar göze çarpıyor.
Masalar ve sandalyelerin yükseklikleri de bir örnek. “Objelerde insanlara yemek yerken mutlu olacakları bir yükseklik ayarladık. Bütün sandalyeleri bu yükseklikte tasarladık. Böylece her şey aynı seviyede gözüküyor. Kimse alçak veya yüksekte değil. Bu sayede herkes artık daha rahat göz göze gelebiliyor” diyor Mahmut Anlar.
Ana renk pembe ve tonları. Bu rengin seçilme nedeni müşterilere pozitif hava verebilmek. Mahmut Anlar, ilk kez bu kadar renkli bir mekan tasarladığını söylüyor: “Dünya çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Artık bazı şeylere dur demek lazım. Buradaki bütün objeleri ve renkleri insanları mutlu etmeye yönelik tasarladım.”
YAN MASAYLA BAKIŞABİLİRSİNİZ
Mimaride ayna kullanmayı çok seven Mahmut Anlar’ın ayna sevgisi bu mekanda da göze çarpıyor. Duvarlar ve tavanlarda büyük aynalar var. Dar alan bu sayede daha geniş gözüküyor, üstelik tavandaki ayna sayesinde oturduğunuz yerden yan masayla göz teması kuruluyor.
Yemek ve içeceklerin sunumunda da her şeyin sade ve şık olmasına özen gösteriliyor. Murat Patavi, “Ailelerimizde gördüklerimiz sunumumuza yansıdı” diyor: “Mekânda gördüğünüz her şey Türk malı. Örneğin Türk kahvesini bildiğiniz iyi kalite Türk porselenleriyle sunuyoruz. Kısaca eskiden alıştığımız tasarımları günümüze uyarladık. Bu mekânda abartıdan uzak durduk. Yaşadığımız çağda zaten hepimiz her şeye şaşırır olduk. O yüzden burada servisin, yemeğin ve mekânın en iyisini sunmaya çalıştık.”
ÜNLÜ İSİMLER MÜDAVİMİ
Haftanın yedi günü 12.00-24.00 arası açık. Pazar günleri barbekü partileri düzenleniyor. Yemek fiyatları 13 liradan başlıyor. Etli dürüm, fırında pişen yoğurtlu mücver ilgi görüyor. Zeytin suyu ile hazırlanan dirty martini de en çok içilen içki. Müdavimleri arasında Yalın, Serdar Bilgili, Deniz Akkaya gibi isimler var.